Keşif; Susanne Sundfør

Norveç’in serin sularında gezinirken, Susanne Sundfør’un eşsiz sesini duyduk…

Bilgehan Bilge
Türkçe Yayın
5 min readApr 15, 2020

--

Susanne Sundfør /// Şadan Ekdemir (2018)

Susanne Sundfør veya doğum adıyla Susanne Aartun Sundfør, 19 Mart 1986'da Norveç’in Rogaland şehrine bağlı Haugesund kasabasında dünyaya gözlerini açtı. Teolog ve dil bilimci Kjell Aartun’un torunu olan Sundfør, bir müzik lisesine gittikten sonra hobi olarak müzik çalmaya başladı.

6 yaşımda müzik çalmaya başladım. Sadece şarkı söyleyip, tef çaldığımız derslere gidiyordum. Bilirsin, ciddi bir şey değildir ama ben çok sevdim böylece 8 yaşımda keman çalmaya başladım sonra 9 yaşımda piyano dersleri aldım ve sonunda 12 yaşımda şan dersi aldım. Böylece erken yaşta müzik çalmaya başladım fakat bu işi çok ciddiye almadım. Pratik yapmıyordum. Sonra bir müzik lisesine gittim sanırım müzik eğitimim bu şekilde adlandırılıyor. (Complete Music Update dergisine verdiği röportaj)

Susanne Sundfør’un ülkesinde ün kazanması 2005 yılında İngiliz şarkıcı Tom McRae’nin Norveç’te verdiği konserin açılışını yapmasyla gerçekleşti. 2006 yılında Norveçli alternatif rock grubu Madrugada’nın turnelerinde, stüdyoda Norveçli şarkıcı Anne Brun’la gerçekleştirdikleri Lift Me şarkısında düet yaptı. Aynı yılın kasım ayında Norveç listelerinde ilk üçe giren ilk teklisi Walls’u yayınladı.

Mart 2007'de ise Norveç listelerini alt üst eden kendisi ile aynı adı taşıyan ilk albümü Susanne Sundfør’u yayınladı. 11 şarkıdan oluşan albüm, Your Favorite Music etiketi ile raflarda yer aldı. Sundfør, I Resign, albümün en sevilen parçası Walls, Moments, Torn To Pieces ve After You Left şarkılarında piyano çaldı. Morocco şarkısında Odd Martin Skålnes’le beraber düet yaptı. Albüm kapağını ise Kristin Austreid tasarladı. BreakThru Radio TV’ye verdiği röportaj’da albümün başarısını halktan aldığı ilhama bağladı.

Takip eden yılda, ilk albümündeki şarkıların akustik versiyonlarını içeren Take One adında bir albüm daha yayınladı. Yaptığı açıklamada, “Bunun bir çeşit remiks albümü gibi olduğunu söyleyebilirim, yani gerçekten diğerleri gibi bir albüm olarak görmüyorum.” dedi.

Aynı sene Norveç devlet televizyonu NRK’da Bob Dylan’ın Masters of War şarkısını coverladı. Ertesi ay, Norveç müzik ödülleri olarak bilinen Spellemannprisen’de en iyi kadın sanatçı ödülünü kazandı. Ödülü kabul ettiğinde, ülke çapında bir tartışma başlattı. Çalışmalarının onu önce sanatçı ve ikinci olarak kadın olarak temsil ettiğini belirterek, Norveç Grammy kurulunun bu tür cinsiyete özgü ödüllerle arka arkaya hareket edip etmediğini sorguladı.

Susanne Sundfør /// Raphaël Chatelain

Mart 2010'da Norveç’te senenin en çok satış yapan albümü olacak olan The Brothel’i yayınladı. Susanne Sundfør’un ikinci albümü olan The Brothel, EMI Records etiketi ile raflarda yerini aldı. Albümdeki As I Walked Out One Evening şarkısının yazarlığını Norveçli saksafoncu ve klarnetçi Lars Horntveth yazdı. Geriye kalan tüm şarkıların yazarlığını Sundfør üstlendi. Bu albümde piyano seslerinin daha fazla elektroniğe kaymasını Sundfør “Oldukça akustik ve elektronik ses manzaralarına sahip kavramsal bir albüm” olarak nitelendirdi. 30 hafta listelerde kalan bu albüm, Susanne Sundfør’a Spellemannprisen’de en iyi söz yazarı ödülü ve en iyi şarkı sözü adaylığı kazandırdı.

2013 yılında verdiği bir röportajda, ”The Brothel’ı yayınladıktan sonra bunun hayatımın geri kalanı boyunca yapabileceğim bir iş olduğuna karar verdim çünkü hayatımda ilk kez bir ‘ses’ bulduğumu fark ettim.” dedi

2010'un sonlarına doğru Norveçli müzik grubu Hypertext’in ikinci albümü Astronaut Kraut!’da söz yazarlığı yaptı. Aynı sene, Norveçli folk rock grubu Real Ones’ın teklisi Sister to All’da düet yaptı. Ertesi sene, Norveçli caz sanatçısı Nils Petter Molvær’in aynı isimli albümünde Baboon Moon şarkısında vokalistlik yaptı. Aynı yıl, 25. Oslo Caz festivali için A Night at Salle Pleyel adında enstrümantal bir albüm yayınladı. Sundfør kendisinin seçtiği 4 klavyeciyle(Ådne Meisfjord, Morten Qvenild, Øystein Moen ve Christian Wallumrød) yalnızca synthesizer kullanarak albümün bestesini hazırladı.

2012 senesi, Norveçli şarkıcının dünyaya açıldığı yıl olarak göze çarptı. Üçüncü albümü The Silicone Veil’ın habericisi White Foxes teklisi sanatçının İngiltere’de yayınladığı ilk şarkı oldu. İçerisinde 2 tane de bonus şarkı barındıran, 12 şarkılık The Silicone Veil’in tüm şarkılarını Susanne Sundfør yazdı. BBC Müzik tarafından albüme 80 puan verildi.

2012'nin ilerleyen günlerinde Norveçli şarkıcı Morten Myklebust aynı isimli albümünde Away şarkısına eşlik etti. Kasım ayında dünyaca ünlü Norveçli elektronik ikili Röyksopp’la beraber Lydverket’de sahne aldı. Burada, bir sonraki ay yayınlayacakları Running to the Sea’yi ve yine daha sonra albümde yer alacak olan Depeche Mode’un Ice Machine şarkısını coverladılar. Running to the Sea, 2014 senesinde Röyksopp’un The Inevitable End albümünde de kendine yer buldu.

Sundfør’un yükselişi 2013 yılında da devam etti. Dünyaca ünlü Fransız elektronik müzik grubu M83 ile beraber Oblivion filmi için aynı isimde bir şarkı yayınlandı.

Röyksopp ve Susanne Sundfør /// Stian Andersen

2014 yılında dördüncü albümü olan Ten Love Songs’a ait ilk tekli, Fade Away yayınlandı. 2015'in ilk çeyreğinde satışa sunulan albüm, Susanne Sundfør’un uluslararası yaptığı bir atılım olarak yorumlandı. 10 şarkıdan oluşan albüm Warner Müzik etiketi ile raflarda yerini aldı. Albümde yer alan Slowly şarkısında Röyksopp yapımcı olarak yer aldı. Dünyanın önde gelen gazeteleri (The Indipendent, Bild) albüm için Susanne Sundfør’la röportaj yaptılar. Ten Love Songs o kadar çok sevildi ki, The Guardian yayınladığı incelemesinde albüme 100 puan verdi. Albümün metacritic notu ise 89 olarak göze çarpıyor. Sundfør, en iyi albüm, en iyi yapımcı ve en iyi pop sanatçısı kategorisinde 3 tane Spellemannprisen kazandı .

Ten Love Songs’un dünyaca üne kavuşmasının ardından Susanne Sundfør, 2015 yılında Avrupa turnesine çıktı. 31 Ekim 2015'te 25. Akbank Caz Festivali kapsamında Zorlu PSM’de konser verdi.

2016'da Röyksopp’la tekrar stüdyoya girdi. Norveçli grubun son teklisi Never Ever, Universal Music’etiketiyle yayınlandı. Aynı sene M83'nin Junk albümündeki For the Kids şarkısına katkıda bulundu.

2017 yılında beşinci albümü Music For People In Trouble için Bella Union ile anlaştı. 10 şarkıdan oluşan albümde, Ten Love Songs’a göre daha akustik bir tarz benimsendi. Susanne Sundfør bu albümü yaparken Carole King, Carly Simon, Joni Mitchell, Elton John ve Leonard Cohen gibi sanatçılardan ilham aldı. 2019 senesinde albümdeki şarkıların canlı kayıtlarından oluşan derleme bir albüm yayınladı. Aynı yılın Ekim ayında Türkiye’deki ikinci konserini yine Zorlu PSM’de verdi.

2020'de Katja Høgset, Margreth Olin ve Espen Wallin’in yönetmenliğini üstlendiği, şiddetli bir anoreksiya hastası olan, Ekim 2019'da hayatını kaybeden fotoğrafçı Lene Marie Fossen’nin yaşamını anlatan Self Portrait belgeselinin müziklerini yaptı.

Susanne Sundfør’un müziği çeşitlidir, çeşitli müzik tarzlarını denemeyi sever. Yaptığı müzik eleştirmenler tarafından deneysel pop, elektronika, folk, caz ve klasik müziğin bir karışımı olarak tanımlandı. Genellikle art pop müzisyeni olarak bilinirken, yıllar boyunca yayınladığı şarkılar synthpop , barok müzik, elektrofolk, electropop, dream pop, country ve avangard sanat öğeleri içeriyor. Kate Bush, Björk gibi sayısız sanatçı ile kıyaslansa da, o bu kıyaslamaları reddediyor. Şarkıların sözlerini yazarken Amerikalı şarkıcı ve söz yazarı Carly Simon’dan ilham aldığını söylüyor. Sundfør’un müziğini yaparken ilham aldığı diğer sanatçılar Joni Mitchell, Carole King, Cat Stevens, Radiohead, Burial, Skream, Aphex Twin, Depeche Mode, Scott Walker, Philip Glass, Sylvia Plath ve Elton John’ken, seyahatler, kitaplar, müzikler ve hayatın kendisi de yine ilham kaynağı oluyor.

Röyksopp ve Susanne Sundfør /// Stian Andersen

--

--