Kendimize Ait Bir Oda ve Azıcık Öteye Gitmek

Duygu Esen
Türkçe Yayın
Published in
2 min readAug 6, 2018
Photo by Weheartit on Pinterest

“Bütün yıkımların nedeni odamızda kalmayı bilmememizdir.” Pascal

Derin bir oh çekebildiğimiz, kendi başıma olabildiğimiz, durup düşünebildiğimiz, bazen ağladığımız, müziğin sesini daha çok açma özgürlüğüne sahip olduğumuz, kendimize dair şeyleri yeniden hatırladığımız, yüksek sesle kendimizle konuşabildiğimiz bir alan bizim için.

Kendimize Ait Bir Oda. Ne güzel bir deyim. Virginia Woolf’a bu söz dizisi için 124 sayfalık bir kitap yazmış. “Kadınlardan niye Shakespeare çıkmıyor?” sorusuna cevaplar verdiği bir başucu kitabı bana kalırsa. Entelektüel olarak bir yaratımda bulunabilmek, kendi uğraşlarımızla ilgilenebilmek için hepimizin özel bir alana ihtiyacı olduğunu diyor özetle bu kitapta.

24 yaşında bu odaya sahip olduktan sonra kıymetini epey biliyorum. Hatta bugün bu oda için çalıştığımı, bu odanın varlığını koruma için pek de gönlümün olmadığı şeyleri sürdürdüğümü düşünüyorum bazen.

Kimi zaman üstüme üstüme üstüme gelen dört duvardan kaçmak için kendimi dışarı attığım oda olsa da bazen de sorularıma yanıt aradığım, sorgulamaya fırsat bulduğum, kendim gibi davranabildiğim bir alan burası benim için.

Çiftlerin evlendikten sonra birbirinden sıkılması, evliliğin sıkıcı olması gibi düşüncelerin temelinde de kendimize ait alanı kaybetme endişesi var benim çevremde de gözlemlediğim kadarıyla. Evli dahi olsak “azcık öteye git” diyebilmeliyiz bence sevdiğimiz kişiye. Biri size bunu diyince hemen sevgisini, aşkını sorgulamaya kalkmayın. Seviyordur merak etmeyin, sevmese yanınızda olmaz ama özlüyor insan bazen başına buyruk takılmayı. Etrafta kimse yokken nefes almayı. Azcık öteye gidin ki kendinize vakit ayırın, hobilerinizi geliştirin, yeni şeyler öğrenin, eşinizin olmadığı sosyal ortamlara girin.. Eve döndüğünüzde birbirinize anlatacak şeyleriniz olsun. Birbirini geliştirmeye, birbirinden yeni şeyler öğrenmeye, potansiyelini geliştirmeye dayalı evlilikler güzel bence. Bu da ancak kendimize ait bir odanın varlığıyla mümkün olabilir.

Çok sevdiğim Meral OKAY, büyük aşkı Yaman OKAY’ın ölümünden sonra şunları söylemiş vakti zamanında:

“Ee bazen de sıkılırdık, hele üç beş aydır bir aradaysak birbirimizin gözüne bakardık, önce kim gidecek diye, böyle nefes molaları da verirdik. döndüğümüzde yepyeni bir enerji ve hasret bekliyor olurdu bizi.”

Siz de kendinize ve birbirinize nefes molaları verin. Azcık öteye gidin.

Sevgiler.

Facebook | Twitter | Instagram | Slack | Kodcular | Editör | Sponsor

--

--