Kişisel Markamız Her Şeyimiz!
Geçtiğim hafta katıldığım bir söyleşide ve birçok yerde duyduğum Kişisel Marka tabiri günümüzün trendlerinden biri olmuş durumda. Kişisel markamız aslında doğduğumuz andan bu yana oluşan ve sürekli değişen bir algı serüveni diyebiliriz. Oturuşumuz, kalkışımız, konuşmamız, fikirlerimizi ifade ediş biçimimiz, yolda yürüyüşümüz ve daha fazlasını sayabileceğimiz bir alan örneğin yürürken kaşlarınızı çatarak mı, yoksa serbest bırakarak mı yürüyoruz bunun gibi ufak ayrımlarla bile ortaya çıkartıyoruz aslında kişisel markamızı. Tabii şimdiye kadarki olan bölüm sosyal hayatta somut olarak yarattığımız kişisel marka anlayışımız ama artık şimdiki yaşam koşullarımızda eskiye nazaran daha rahat bir şekilde oluşturabiliyoruz kişisel markamızı. Gelişen ve sürekli değişip daha ileriye giden teknolojinin bu süreçte pastadaki payı çok büyük.
Peki şimdi dijital markanızı incelemeye ne dersiniz?
Dijital ayak izlerimiz artık bizlerin birer parmak izi olmuş durumda ki parmak izimiz sınırlı sayıdayken dijital imzalarımızın sayısında herhangi bir sınır yok.
💻Örneğin insanlar kendi web sitelerini oluşturabiliyorlar. Bu web sitelerinde fikirlerini paylaşıyor, gündemi ele alabiliyorlar.
📰Dijital haber sitelerinde veya kişisel blogların da yazılar paylaşabiliyorlar.
✍️📷Twitter’da adeta bir gazeteci olabiliyorlar.
🏞Pinterest’te oluşturdukları koleksiyonları birbirleri ile paylaşarak mükemmel bir paylaşım ekosistemi oluşturuyorlar.
👩👩👧👦💿İnstagram’da kendi kişisel albümlerini oluşturup bununla da sınırlı kalmayayıp birçok insanın albümlerine ortak olabiliyorlar.
👩🎓👨🎓🤝Linkedin’de profesyonel hayatta olduklarını belirtiyor, dijital ve fiili CV’lerini oluşturabiliyor ki bununla kalmayıp inanılmaz bir network ağı oluşturuyor 3 ay sonra iş arkadaşını bulabiliyorlar.
Bu saydıklarım en popüler birkaç tane uygulama ve farkında olarak veya olmayarak ortaya çıkardığımız markamızın yapı taşları.
Peki gerçekten biz dijital imzalarımızı doğru yöneterek kişisel markamızı güçlendiriyor muyuz? Yoksa önümüze kendi ellerimiz ile duvarlar mı örüyoruz?
Haydi gelin hep beraber inceleyelim.🏃♂️🏃♀️
Öncelikle günlük yaşamda nasıl ki görgü kuralları varsa sosyal platformlarda da uymamız gereken önemli kuralları vardı. Bunları tek tek sıralamaktansa en önemli gördüğüm bir kaç öncülü sizlerle paylaşmak istiyorum.
📍 Karşınızdakiyle yüz yüzeyken yapmayacağınız hiçbir şeyi yapmamalısınız.
📍Başka paylaşımlardan intihal yapmamalısınız. Bir başkasının emeğini çalarak bugünlerin deyimi ile prim kasmamalısınız.
📍Gizliliğin arkasına sığınarak yanlış hamleler yapmamalıyız.
Bu öncüller ilk bakışta ‘Bu muydu o kadar önemli olan şey’ diye düşündürtebilir sizleri fakat bu adımlar gerçekten çok önemli örneğin 5 yıl önce attığı bir twete yüzünden işe alınmayan insanlar var. 3 yıl önce yapmış olduğunuz bir paylaşımda ahlaki yapıyı zedeleyerek eleştirilen bir konunun günün birinde hayallerinize giden yolda bir ayak bağı olabilir.
İşte tam da bu yüzden içerisinde insanları çok cesur(!) olmalarını sağlayan bir dünya olan dijital ağlarımızı dikkatli kullanmalıyız.
‘Her şey tamam! Sosyal ağlarımı gerçekten temiz ve özenli kullanıyorum fakat kişisel markamı geliştirmek için nasıl daha efektif kullanmalıyım?’ diye soracak olursanız. Hemen onu da yanıtlayalım.🤗🤩
💧İlk öncelikle kendiniz olmalısınız. Yani bu benim markam ise beni yansıtmalı ben sevinçliysem, üzgünsem, yoğunsam veya bir şeyler için çaba sarf ediyorsam bunları yansıtmalıyım. Bu her anımı paylaşmak değildir veya da kendimizi durup durup övelim mantığı da değildir. O an ben ‘bunu’ hissediyorum demektir. Şöyle bir metafor yapalım örneğin bir şirket düşünelim çalışanlarıyla kendi aralarında yaptıkları eğlenceleri de paylaşıyorlar, başarılarını da paylaşıyorlar veya o an gelişen durumlarla, sosyal hayat ile ilgili düşüncelerini de paylaşıyorlar. Bizde aslında bir şirketiz ve kendimizi bir nevi pazarlamaya nasıl hazır hale getirebiliriz bunun için çabalamalıyız.
💧Tek düzelikten kaçının! Farklı noktalara değinin paylaşımlarınızda. Bilgi verici ve ilgi çekici içerikler üretin. Farklı içeriklerden kasıt çok uç noktalarda paylaşım yapmanız değildir. Buradaki hedef kendinize sınırlar koymamanızdır.
💧İçeriklerinizin şablonlarını size özgü oluşturun. Bu her içeriğinizde kesinlikle bir standart gönderim tipiniz olsun demek değildir. Biraz öncede belirttiğimiz gibi sizi yansıtmalı yani; kendi çevremde gözlemlediğim içerik üreticilerinin bir kısmı sabit standartlarda ilerlerken bir kısmı ise farklılaştırmaya önem vererek içeriklerinde kendilerine özgü dokunuşlar yapıyorlar.
💧Her platformun ve sitenin en aktif olduğu saatler ve zaman dilimleri vardır. Paylaşımlarınızı yayın yaptığınız platformun aktiflik durumuna göre yayımlayarak içeriklerinize daha fazla kişinin ulaşmasını sağlayabilirsiniz.
🌟Son olarak Oprah Winfrey’ in de dediği gibi;
“Mükemmeliyetiniz markanız olsun. Mükemmel olduğunuzda, unutulmayacaksınızdır. Doğru olanı yapmak, kimse doğru şeyi yaptığınızı bilmese bile, her zaman size doğru şeyi getirecektir.”