Kitap Nasıl Okunmaz

Geçtiğimiz aylarda her biri için ayrı ayrı heyecanlanıp okumak için sabırsızlandığım 7 tane kitap aldım. Fakat bunlardan hiçbirini tamamen okuyamadım. Bir kitabın nasıl okunabileceği hakkında birden fazla teknik var ama ben bu yazımda bir kitabın nasıl okunmayacağından bahsedeceğim.

Ferhan Kır
Türkçe Yayın
5 min readDec 1, 2023

--

Çocukluğumdan beri kitap okuma alışkanlığım var, hatta bu özelliğim kendimle ilgili en sevdiğim özelliklerden biri… Bunca kitap okuma geçmişime rağmen ortalama bir sayfayı yaklaşık 1–1,5 dakikada okuyorum. Hiçbir zaman kitabı hızlı okuyup kısa bir zaman dilimi içerisinde bitirmek gibi isteklerim olmadı, aksine bir kitabı kısa bir sürede bitirdiğim zamanlarda konunun özünü iyi kavrayamamış olmaktan korktum. Tabii herkesin kitap okuma tekniğine saygı duyuyorum, kimi insan da sayfadaki birkaç kelimeyi okuyarak konunun özünü hızlıca kavrayıp kitabı okumayı bitirebilir. Benim maceraperest yönüm kitabı okumaktan ziyade biraz da kitabı yaşamayı seviyor. Ana karakterle özdeşleşip karakterin başına gelen olaylar kendi başıma gelmiş gibi hissediyor, karakterlerle bağ kuruyorum. Yeri geldi kendini çirkin gören, başarılı bir mürebbiye Jane Eyre, başka bir zaman toplumun adaletini kendince sağlamaya çalışan Raskolnikov, bazense uslanmaz bir aşık olan Kemal Basmacı oldum. Bir de baş karakterin gerçekten ben olduğu kişisel gelişim kategorisindeki kitaplar var, işte onların baş kahramanı olmak çok zor oluyor. O kitaplar sayesinde kendinle tanışıyor, çevreni hatta hayatı görmeye başlıyorsun.

Farklı türlerde romanlar okumayı sevdiğim ve biraz da açgözlü bir okuyucu olduğum için aynı anda birden fazla kitap okumayı alışkanlık edindim. Örneğin bir olay örgüsünün işlendiği bir kitabı okuyorsam yanına bir de bir kişisel gelişim veya felsefi bir kitabı eklemeyi seviyorum. Böylelikle kitap okuyacağım zaman moduma göre hangisini okuyacağıma daha rahat karar verebiliyor ve hatta kitap okuma sıklığımı artırabiliyorum. Fakat kitaplığımda daha okunmayı bekleyen romanlar varken yenilerini aldığım ve heyecanımı bastıramayıp hepsinden azar azar okumaya başladığım dönemde bende bir kitap okuma anksiyetesi ortaya çıkmaya başladı :) İlk başlarda 3 kitap 4 kitap derken konu 7 kitaba kadar geldi, hal böyle olunca okumaya başladığım bir kitabı ikinci kez elime almam bir ayı geçiyordu. Bana hafızam için iyi bir beyin jimnastiği yaptırsa da bu durum çoğu zaman kaygılanmama sebep oluyordu çünkü önümde çok fazla seçenek olduğu için hangi kitabı okuyacağıma karar veremiyordum. Bir karara varsam bile okumadığım kitaplar boynu bükük okunmayı bekledikleri için suçluluk hissediyordum. Bu hislerden kurtulmak içinse çoğu zaman hepimizin kaçış adresi olan instagrama sığınıyordum. Instagram beni her zaman samimi bir dostu gibi ağırlayıp saatlerce onunla vakit geçirmemden hoşlanıyordu fakat bir süre sonra buna dur demek gerektiğini anladım ve instagramla vedalaşıp okumayı beceremediğim kitapları ellerim titreyerek kitaplığa kaldırdım.

Bu aşamada kitaplığa kaldırdığım kitaplar arasında 2 tane seçip onları okumaya başladığımı düşünebilirsiniz ama öyle olmadı 🤭 kendime sıfırdan başlayabilmem için yeni kitaplar sipariş ettim :)) Biliyorum, okunmayı bekleyen kitaplar varken yenilerini almak belki de çok mantıklı bir davranış değildi ama sıfırdan başlayacağıma dair olan inancım o kadar kuvvetliydi ki onu kırmak istemedim.

Velhasıl, amazondan 4 yeni kitap siparişi verdim. Okumaya başlamadan önce bu kez kendime söz verdim; aynı anda 2den fazla kitap okumayacaktım. Şu ana kadar bu sözüme sadık kaldım ve ikiyi aşmadım. Kitap okuma sürecimi iki kitaba indirgeyerek devam edince zihnimin ne kadar rahatladığını söylememe gerek yoktur herhalde. Okunmamış kitapların hissettirdiği görünmez yük beni kitap okuyamaz bir hale getirmişti, bundan kurtulduğum için çok memnunum. Tüm yazı boyunca adedi söylenip adı söylenmeyen kitaplarıma ayıp olmasın diye isimlerini de buraya bırakıyorum, belki bir gün onlar özelinde de bloglar yazarım.

1- “Böyle Söyledi Zerdüşt” — Friedrich Nietzsche

2- “Kurtlarla Koşan Kadınlar” — Clarissa Pinkola Estés

3- “Saatleri Ayarlama Enstitüsü” — Ahmed Hamdi Tanpınar

4- “Çocuklukta İhmalin izi: Boşluk Hissi” — Jonice Webb

5- “Kendi Kendine MBA” — Josh Kaufman

6- “Yeni Hayat” — Orhan Pamuk

7- “Müşteri Her Zaman Deneyim İster” — Gökhan Kara

En son sipariş ettiğim kitaplar ise şöyle;

1- “Yunus Emre: Dil Söyler Kulak Dinler Kalp Söyler Kainat Dinler” — Taner Şanlıoğlu

2- “Beden Kayıt Tutar” — Bessel van der Kolk

3- “Rahatlama Kitabı” — Matt Haig

4- “Martin Eden” — Jack London

Toparlamak gerekirse; yıllarca bizlere bir kitabın nasıl doğru bir şekilde okunacağını öğrettiler ama bir kitap nasıl okunmaz hiç anlatmadılar. Ben kendim deneyerek bir kitabın nasıl okunmayacağını bu batağa girerek öğrendim ve sizlerle paylaşıyorum.

Öncelikle size iyi gelen en verimli okuma rutininizi bulmalısınız. Benim okuma rutinimde farklı türden 2 romanı eş zamanlı okumak var. İki romandan fazlası beni bozuyor.

İkinci olarak; her kitap her zaman okunmaz. Örneğin Nietzsche’nin “Böyle Söyledi Zerdüşt” isimli romanını özümseyerek ve kavrayarak okumak için doğru bir zamanda değilmişim, bilincimin daha açık olduğu başka bir zaman dilimine kadar bu kitabı rafa kaldırdım. Beden Kayıt Tutar isimli romana ise geçen yaz başlamıştım ama bir türlü devam ettirememiştim, bu yıl aynı kitaba tekrar başladığımda her sayfasını ilgiyle ve merakla okuduğumu fark ettim.

Üçüncü ve son olarak ise, birine iyi gelen bir kitap başka birine o kadar da dokunmayabilirmiş. Okuyup mest olduğum ve çevreme şiddetle tavsiye ettiğim romanların herkeste aynı tesiri yaratmadığını görmek benim için üzücü olmuştu, bu nedenle her önerilen veya aşırı popüler olan kitaplar belki de sizin için o kadar da iyi bir tercih değildir. Maalesef ki bu durumu Kurtlarla Koşan Kadınlar kitabında yaşadım. Çok iyi bir temele oturtularak yazılmış ve çok ilgi çekici bir felsefeye sahip bir kitap, pek çok insanın da bu kitabı önerdiğine tanık oldum fakat bu kitabın felsefesini kavrayabilmem için ona hak ettiği özeni göstermem gerekiyordu, her gün hatrı sayılır bir zaman ayırarak açık bir zihinle okumam gerekiyordu ve ondan başka 6 kitap daha sırada beklerken bu pek mümkün olmadı.

Listedeki her kitap için farklı mazeretlerim olduğunu söyleyebilirim, fakat şunun altını çizerek söylüyorum ki hepsi de harika kitaplar ve hepsi de özel bir ilgiyi hak ediyor. Zamanları gelince hepsini tek tek okuyacağımdan eminim.

Bir de dip not düşmek isterim, burada listelediğim kitaplar, okunmama döngüsünden kurtulamayan kitaplarım, bir de bu döngüden sıyrılıp baştan sona okumayı başardıklarım var. Yaşar Kemaller, Cengiz Aytmatovlar, Stephen Kingler de okunmayı başaran yazarlar arasında yer aldılar.

Bir kitabın nasıl okunmayacağını anlattığım bu uzun yazımın bu aşamasına kadar okuyabildiysen seni tebrik ederim, sen de döngüyü kırıp yazıyı sonuna kadar okumayı başaran nadir kişiliklerden birisin, teşekkür ederim.

Bana son bir destekte bulunmak istersen bu yazıya clap atabilir ve düşüncelerini yorumda benimle paylaşabilirsin. Aynı zamanda substackte de yazıyorum, oraya da bir göz atabilirsin. Sevgilerimle,

https://konubendegilim.substack.com/

--

--

Ferhan Kır
Türkçe Yayın

Yaşama dair farkındalıklarımı yazıyorum. Profilime hoşgeldin! Substack'te de yazıyorum: https://konubendegilim.substack.com mail: ferhankr28@gmail.com