Kitap Okumanın Faydası Yok Diyenlere Çarpıcı Bir Eleştiri

pavl
Türkçe Yayın
Published in
3 min readJul 31, 2018

Tarih boyunca insanlar hikaye anlattı. Peki bunu neden yaptıklarını hiç düşündünüz mü? Hepimiz görmüşüzdür medyada, mağaralarda yüz binlerce yıllık geyik ve avcı hiyerogliflerinin fotoğraflarını. Taş devrinde insanlar bunu sizce sanat için mi yaptılar? Hayır. Onlar bunu kazandıkları tecrübeleri anlatmak için yaptılar. Henüz konuşma dili gelişmemişti. Çevrelerine, yavrularına nasıl avlanacağını ve korunacağını anlatmak için mağaralara çizdiler. Şimdi evinizdeki kitaplığa bakın, işte o kitaplık o zaman ki mağaradaki çizimler.

Konuşma dili geliştiğinde ise insanlar hikayeler anlattı, gerek korkunç gerek kıssadan hisse tadında. Peki hikayeler nasıl oluyor da tecrübeye dönüyor? Beynimizin çalışma mantığı dile göre geliştiğinde duyduğumuz cümlelerin de ufak bir fragmanını yaşarız. Örneğin arkadaşınız bir şeyler anlatıyor, onunla empati kuruyorsunuz ve kafanızda bir şeyler canlanıyor. Aslında onun yaşadığı şeyi tecrübe ediyorsunuz demektir bu.

Hikayelerdeki canavarların nasıl olduğunu hiç düşündünüz mü? Aslında o canavarlar binlerce yıl önce korunmak zorunda olduğumuz vahşi hayvanlardı. Tabii bu korku hikayeleri anlatma olayı içgüdüselleşerek günümüze daha farklı şekilde cinler, periler şeklinde geçti.

Hikayelerden sonra ise ortaya kitaplar çıktı. Bir kişinin tecrübelerinden daha fazla insan yararlanabilecekti. Kitap okumanın faydası yok derken en çok romanlar gereksiz diye eleştirilip kenara atıldı. Halbuki içindeki olay örgüleri kafanızda daha iyi kalmasını sağlar. Örneğin akademik bir kitaptan salt bilgi niteliğinde bir cümleyi öğrendiniz. Lakin bir ay sonra aklınıza bile gelmeyecektir. Romanda öğrendiğiniz bilgi ise bir olay örgüsüne sahip olduğu için sırasıyla beyin bu hikayeyi hayal edecek, edinilen tecrübe ise verilen duygu aracılığıyla kafanıza kazınacaktır ve siz de bu tecrübeyi genlerinize kazıyacaksınız.

Ayrıca toplum olarak hayatımızı daha da sıkıcılaştırmadık mı? Monoton hayatınızı düşünün, biraz olsun farklı bir evrende farklı duyguları hissetmek güzel değil midir? Ben dizi izlerim, film izlerim aynı zevki alırım diyorsanız yanılıyorsunuz. Filmlerde verilen tecrübe ve zevk niteliği bir kitaba göre daha düşüktür.

Kitaplarda eksik kısımları kafanızda kendi hayatınıza göre tamamlarken filmlerde ise size tamamlanamayacak senaryolar verilir. Film sizin hayatınızı anlatmıyorsa eğer hiçbir işinize yaramayacaktır. Kitaplardaki bilgiler ise o dünyada yaşamanıza izin verir.

Elbette bunlar okuduğunuz kitabın nitelik seviyesine göre değişecektir. Bazı romanlar psikolojiye yön verebilecek donanımdayken bazıları ise okuyunca hayatımdan şu kadar zaman çaldın niteliğindedir.

Kitap okumak para kazandırmayabilir evet ama ufkunuzu açar, bu da daha fazla para kazanmanızı sağlar. Kitap okumak aşık olacağınız kişiyi karşınıza çıkarmayabilir ama karşınıza çıktığınızda paylaşabileceğiniz ofis politikalarından daha güzel konuşmalar olur.

Kitap okumanın birçok faydası var ama özet verecek olursak kitap okumak hayatı yaşama yoğunluğunu arttırır. Bu bilgisayarınızın kaldırmadığı bir oyun için işlemcinizi yükselttiğinizde oynayabilmeniz gibidir. Gördüğünüz şeylerin aslında çok farklı şeyler olduğunun kapısını açar. Derinliği olmayan, sadece kendi hayatından ibaret insanlardan olmanızı engeller.

Bu hayatta kapladığınız yer, algınız kadardır. Bunu sakın unutmayın…

Daha fazlası için link.

Facebook | Twitter | Instagram | Slack | Kodcular | Editör | Sponsor

--

--