“Koşun, Üç Seansta Kötü Anılarınızı Siliyoruz!”

İlkem İŞCAN
Türkçe Yayın
Published in
3 min readJan 10, 2023
Photo by Unplash, Gaspar Uhas

“Koşun, üç seansta kötü anıları siliyoruz!”

Yeşilköy sosyete pazarcıları tadında kulağa sevimli gelse de bu cümle, bugün pek de sevimli olmayan şeylerden bahsedeceğim size.

Kötü anılar…

Hayatın doğal akışında fiziksel, duygusal, sosyal kısacası her anlamda işlevselliğimize zarar verecek boyutta olsun ya da olmasın istemeyiz hiçbirimiz kötü anıları. Kaçarız onlardan, yokmuş gibi yaparız. Ama yok olmadıklarını da biliriz bir yandan.

Kimilerimiz mücadeleye dönüştürdüğü için bu kötü anı yüzleşmelerini kayıplar yaşayabilir. Mücadele etmenin, savaşmanın doğası gereği. Kimileri de çare arar sağda solda.

İşte tam da burada devreye girer yine umut tacirleri. “Şimdi üç seans yapacağız, ne varsa kötü anınız hepsini unutacaksınız.” derler.

Oh mis. Çok iyi değil mi sizce de?

Bence değil. Yeniden çiçek açmak için ya da eldeki çiçeğin değeri için anlamlı bile olabilir bu kötü anılar. Romantik bir söylem olarak kabul etmenizi istemem kesinlikle. Gerçekten böyle düşünüyorum.

Neyse bencesi bir yana tıbben de mümkün değil bu zaten. Ünlülerin ünlü mü ünlü (!)psikologları, dizi senaristi psikologlar seansta her şeyi unuttura dursun size gerçekleri söyleyeyim.

Photo by Unplash, Robina Weermeijer

Beyin bunca yıldır devam eden araştırmalar, gelişmeler bir yana hala anlaşılamayan bir alan. Yani omuzlarımızın üstünde taşıdığımız bu küçük dünya hala esrarengiz bir yapı olarak karşımıza çıkıyor. Dolayısıyla onu kendi ürettiğimiz bilgisayarlara benzetip belleğimize de hard disk muamelesi yapmak her şeyden önce çok komik.

Peki bu kişilere sorsak nasıl yapıyorsunuz bunu diye. Size tahminimce iki yöntemden bahsederler. Bunlardan birisi TMU (Transkraniyal Manyetik Uyarım), birisi de EMDR.

Eğer konudan tamamen bihaberseniz ben kısaca özetleyeyim size de. Siz karar sonuca.

TMU: MR’a benzeyen bir cihaz aracılığıyla beynin görece küçük bir alanında manyetik alan yaratarak bozulmuş hücre düzenlerinin yeniden işlevsel hale getirilmesini amaçlayan bir tedavi yöntemi. Bu yöntem genel olarak tedaviye dirençli depresyon ve duygudurum bozukluğunda kullanılabiliyor. Ayrıca hekimlerin onayı ve gözetiminde uygulandığını da eklemeden geçmeyelim. (Bu cümle büyük punto ve altı çizili, siz öyle hayal edin.). Yani TMU bahsedildiği gibi beynin içindeki spesifik anıları silen bir tedavi değil.

Gelelim bu umut tacirlerinin söylediği ikinci yönteme, bu da EMDR.

EMDR: Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme olarak Türkçeleştirilen, önemli bir psikoterapi yaklaşımı. Bu yöntemi de (yine büyük punto ve altı çizili hayal edin lütfen) yetkin psikoterapistler uygulayabiliyor. Bu yönteme göre rahatsızlıkların, olumsuz duygu, düşünce, davranış arkasında doğru işlenmeden depolanan kötü anılar yer alır. Yani anıdan ziyade anıların doğru işlenmemesinden hareket eder EMDR. Anıyı yok etmek bir yana, anıyı açığa çıkararak diğer anı ağlarıyla ilişki kurulmasını sağlayarak bilginin uyumlu ve sağlıklı bir şekilde depolanmasını sağlar.

Neyse çok uzattım, beynimiz ne bir hard disk ne de bir avokadodur. İçindekileri silemez, sıyıramayız. En azından şimdilik.

Ne diyor şarkıda:

“İyileşiyor sonunda yaralar, güneş açınca buharlaşacaklar.”

Hoşça kalın.

--

--

İlkem İŞCAN
Türkçe Yayın

Klinik Psikolog |Çokça okur, sıklıkla konuşur, yer yer yazarım. #clinicalpscyhology