Kolajen

Serra Atalay
Türkçe Yayın
Published in
3 min readMay 17, 2024

Kolajen Nedir?

Kolajen vücutta en çok bulunan proteindir ve tüm proteinlerin yaklaşık üçte birini oluşturur. Vücudumuzu bir arada tutan “tutkal” olarak düşünebilirsiniz. Cildimizin ve bağ dokumuzun temel yapısal bileşenlerinden biridir.

Kolajen Çeşitleri

Vücudun farklı bölgelerinde 28 farklı kolajen türü bulunur, ancak vücuttaki tüm kolajenin %80–90'ı Tip I, Tip II ve Tip III kolajenden oluşur.

Tip I — En çok bulunan kolajen türüdür ve vücudunuzun hemen hemen her dokusunda bulunur. ( Tendonlar, deri, kemikler, kıkırdak ve bağ dokuları vb)

Tip II — Çoğunlukla kıkırdakta bulunur. Buna kemikler arasındaki eklemler, kaburga uçları, kulaklar vb. dahildir.

Tip III — Genellikle Tip I kolajen ile bulunur. Ayrıca kaslarda, organlarda, arterlerde, karaciğer, dalak ve daha birçok bölgedeki bazı bağ dokularında bulunur.

Kolajen Sentezi

Vücudumuz doğal olarak kolajen üretir. Tıpkı yeni doku oluşturmak için amino asit havuzundan yararlanması gibi, kolajen sentezlemek için de aynısını yapar. Vücut, ihtiyaç duyulan zamanda ve yerde kolajen proteini yapmak için gerekli amino asitlerin yanı sıra C vitamini, çinko ve bakır gibi belirli vitamin ve mineralleri kullanır.

Kolajen Neden Azalır?

Yaşlandıkça vücudumuz doğal olarak daha az kolajen üretir. Yavaşlama 20'li yaşların sonlarında ya da 30lu yaşların başlarında başlar. Vücudumuzdaki kolajen miktarını ölçmenin kan testi gibi spesifik bir yolu yoktur, ancak kolajen eksikliği belirtileri gözlem yoluyla kolaylıkla anlaşılabilir.

Kolajen kaybına bağlı olarak;

  • Deri parlaklığını kaybetme ve kahverengi leke oluşumu,
  • Kırışıklıklar ve sarkmalar,
  • Romatizma ve osteoporoz başta olmak üzere çeşitli rahatsızlıklar,
  • Yorgunluk
  • Yaraların geç iyileşmesi,
  • Saç ve tırnaklarda kırılganlık vb. görülebilmektedir.

Yaşlanmanın yanı sıra kolajen üretiminin azalmasına neden olan etkenler:

· Yeterli protein tüketmemek

· C vitamini, bakır, çinko gibi kolajen üretiminde rol oynayan besin öğelerinden eksik beslenmek,

· Sigara içmek

· Yüksek miktarda alkol tüketmek,

· Hava kirliliği vb çevresel etmenler

· Güneşe aşırı maruziyet

Kolajen Takviyelerinin Cilt Sağlığı Üzerindeki Etkileri

Bu alanda yapılan ilk araştırmalar, takviye almanın cildinizdeki kolajen seviyelerini artırabileceğini, kırışıklıkları azaltabileceğini ve cilt elastikiyetini ve nemini artırabileceğini gösteriyor.

Örneğin: 35 yaş ve üzeri 72 kadın üzerinde yapılan bir çalışmada, 12 hafta boyunca her gün tip I ve II içeren hidrolize kolajen takviyesi almanın, cilt nemini %28 arttırdığını ve kırışıklık derinliğini %27 oranında azalttığı görülmüş.

Bu ilk araştırmalar ümit verici olsa da kolajen takviyelerinin cilt sağlığı için ne kadar etkili olduğunu ve hangi takviyelerin en iyi sonucu verdiğini belirlemek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır. Ayrıca mevcut çalışmalardan bazılarının firmalar tarafından finanse edildiğini hatırlamak önemlidir.

Eklemler

Tip II kolajen ağırlıklı olarak kıkırdakta bulunur ve eklemler arasındaki koruyucu yastık diyebiliriz.

Osteoartrit (OA) durumunda eklemler arasındaki kıkırdak aşınır. Bu, özellikle ellerde, dizlerde ve kalçalarda iltihaplanma, sertlik, ağrıya neden olabilir.

Bazı çalışmalar, çeşitli kolajen takviyelerinin OA ile ilişkili eklem ağrısını hafifletmeye yardımcı olabileceğini düşündürmektedir.

Bir çalışmada, 10 hafta boyunca her gün hidrolize tip II kollajen alan OA’li bireylerde eklem ağrısı ve sertlik %38 oranında azalmıştır.

Kolajen takviyeleri egzersiz ve romatoid artritle ilişkili eklem ağrılarının hafifletilmesine de yardımcı olabilir ancak daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.

Saç ve Tırnak

Kırılgan tırnaklara sahip 25 kişiyle 2017 yılında yapılan küçük bir araştırma, 24 hafta boyunca her gün kolajen takviyesi almanın kırılganlığı ve tırnak büyümesini iyileştirdiğini buldu. Ancak bu çalışmanın placebo grubu yoktu ve çalışma sadece yirmi beş kişiyle yapılmıştı.

Kolajen Takviyesi Alırken Nelere Dikkat Edilmeli

· Çalışmalar, balık kaynaklı kolajenlerin cilt üzerinde, sığır kaynaklı olanların kemik ve eklemler üzerinde daha iyi sonuç alındığını göstermektedir.

· Hidrolize kolajen formunda olmalıdır.

· Kolajen sentezine destek olması için ürünlerde bakır, çinko, C vitamini ve glutatyon, koenzim ve alfa lipoik asit gibi antiaoksidanlar bulunması etkinliğini artırabilir.

· Kolajen takviyesi kullanırken sabırlı olmak önemlidir. Çünkü etki edip etmediğini tam olarak görmek için en az 8 hafta (bazı çalışmalarda en az 12 hafta) alınması gerekir.

· Gebe ve emziren annelerin kullanmadan önce mutlaka doktorlarına sorması gerekmektedir.

Kolajen Yan Etkileri Nelerdir?

Kolajen takviyeleri çoğu insan için genellikle güvenlidir. Bununla birlikte, mide bulantısı, mide rahatsızlığı ve ishal gibi hafif yan etkiler bildirilmiştir.

Kolajen takviyeleri genellikle hayvanlardan elde edildiğinden, istisnalar olsa da çoğu tür veganlar veya vejetaryenler için uygun değildir.

Balık veya deniz ürünlerine alerjiniz varsa, bu kaynaklardan elde edilen kolajenlerden kaçınmak için mutlaka etiket okuyun.

Not: Bu yazıyı yazarken, healthline dahil olmak üzere birçok farklı kaynaktan faydalandım.

Paylaşımlarımı instagramdan takip edebilirsiniz.

--

--

Serra Atalay
Türkçe Yayın

Sezgisel yeme, yeme davranışı ve beslenme hakkında yazıyorum.