Konuşulacak Kitaplar
Okumalı her zaman söylenildiği gibi marifet çok kitap okumak değil faydalı kitaplara çok okumaktır kitap tıpkı pusula gibi insana yol gösterir o halde değerli faydalı ve seçilmiş kitapları ciddi eserler tetkik etmelidir zira çok okumaktan maksat budur oku ne okursan oku yeter ki oku değil !
İlla Edep
Muallim Naci’nin 1886 da çıkardığı o zaman medreseden geçişteki modern okullarda okutulan 2 ciltlik Mekteb-i Edep kitabı, ki şu an satışta bulmak kütüphanelerde ulaşmak ziyadesiyle güç olan eserin konsantresi yani günümüzde pek karşılığı olmayan başlıkların çıkartılıp alakadar eden kısımlarının ki her bir başlık müstakil bir kitap olma mahiyetinde içleri özgün vecizeler âlim ve fazıl kişilerin nasihatleri, sözleri, şiirleriyle sunulup ve geçen mevzuları, Ayet-i Kerime ve Hadis-i Şeriflerle taçlandırıp şu anki lisanla anlayacağımız şekilde neşredilmiş bilmediğim birçok şeyi öğrenip pekiştirdiğim hap gibi zengin muhtevalı bir eser.
Edeb bir tâc imiş nûr-ı Hûdâ’dan
Giy o tâcı emîn ol her belâdan
Testgah
Arka kapağında da yazdığı gibi 3 yanlış 1 doğruyu güldürürken okuyana daha doğrusu çözene tarihi tebessümle öğretiyor. Çoğu tarih kitabında araştırılıp karıştırmakla ulaşılacak bilgilerin her biri ayrı bir bölüm başlığı altında toplayıp test tadında tarihle tebessümün mezc olunduğu bir kitap.
Dahiler ve Deliler
Bir kitap ki, kitabını okuduğunuz yazarların kıraathane sohbetlerini kitap yazma sancılarını görüp devrin siyasal vaziyetine göre ülkenin ekonomik sıkıntılarına çözümlerini dinleyip nice sohbetlere kulak misafiri olup Kanuni’den Napolyon’a tarihten felsefeye, kitaplardan şiirlere kültürün ve sanatın teneffüs edildiği bir kıraathane şimdi bulunamasada bu yapraklara sinen havasını solumak güzeldi.
Orta Şekerli Tarih
Kahve yanında ikram edilen lokum misali tadı damakta kalan her bir yaprağından tarihin farklı devrelerinden simalar ile tanışıp, tarihe geçmiş anekdotlar ve biliyor muydunuzlu sayfaları ile tarih okumayı sevmeyene dahi kendini okutturan hap kitap.
İbrahim’in Kaybettiğini Bulmasıdır
“İbrahim bir gün evden çıktı.. çıkamadı… görünmeyen bir duvara toslar… Ve İbrahim’in hayretengiz macerası başlar ama nasıl bir macera anlatılmaz okunur, okunmaz yaşanır, yaşanmaz ölünür (: Ne dese beyhude en iyisi biraz kitaptan yardım almalı… “İnsan kitap okumadığında çok kötü olur. İnsan kötü olmaz, insan kitap okumamış olur, insan kitap okumadığında, bu olan çok kötü bir şeydir. İnsan bir şeydir. Kitap ise insana ait bir şeydir. İnsan kitap okumadığında kendisine ait bir şeyi okumamış olur. İnsan kibirli, artist, gösteriş budalası ve mal mülk düşkünüdür. İnsan düşkünse düşüktür. Düşükse düşmüştür. Düşmüşse, düşenin dostu olmaz, seyircisi olur. İnsan seyredicidir. İnsan adeta insan değildir. İnsan böyle insan olursa adeta insan olmaktan çıkar…” Kitaptaki yazarımızın cümlelerinden bir demet ve içinden değiştirdiğim bir çiçek ile husule gelen demet (:
Kızıl Şebeke
Gayri ihtiyari tuttuğum, polisiye okumama orucumu açtığım zihinlere şenlik bir romandı. İdris Bey’in katili bulmak içün sarfettiği gücü bende bir an evvel okuyupta o katil kim acaba sorumu cevabına kavuşturmak içün cehd ettim. Basit olmayan hakikaten Osmanlı polisiyesi imiş dedirten Katilin cinayet işlerken şeriatı bilip ona göre plan kurması… vesair her cihetiyle fevkalede bir kitaptı.
Her daim, okurken günün yaşadığınız stres, yorgunluk ve halsizliklerin yerini huzur, keyif ve ferahlıkla dolduran sayfalarınız olsun!
Okuduğunuz içün teşekkürler! Aşağıda, konuşulası diğer kitaplara da göz atabilirsiniz. Ve sizde şu kitaplarda konuşulası bir bakın diyorsanız lütfen mansuryuksel6441@gmail.com ‘a bir mektup uçurun..
