Korkularını Ateşe Atıp Hedefe Yürüyenler
Bilim tarihine damga vuran Volkanbilimci : Katia Krafft
Uzun bir yolculuğa çıkmak gibidir hayatta seçim yapmak. Yol boyunca başınıza gelebilecek her şeyi kabul etmeniz gerekir. Hayal edilen hedefe doğru adım atmak heyecanlandırsa bile, başka sokakların karanlığında yürüme ihtimali korkutur içten içe. Bu korkunun üstesinden gelen tek bir güç vardır ; tutkular; bize cesaret veren tutkularımız!
İçinizi kabartan ve bir türlü varlığından ödün vermeyen o yakıcı his. Başkalarının sizi anlamasını beklemeden hayatı anlamlandırmayı onun ile başardığınız; pamuklara sarılı ateş topu tutkular… Yolcuyu uğurlarken nereye gideceğine bakılmaksızın iyi dileklerde bulunmak gerekir. Beklenen budur, fakat çoğunlukla bunun tersi olur. Dağların zirvelerini görmeyi hedefleyen birinin cesareti, yastıklarla desteklenmiş koltuğunda oturanları korkutur. Oysa bilmezler ki tutkuları olan insanlar korkuların üstesinden gidebilme cesareti gösterdikleri için yollarına çıkan taşlar pamuk oluverir ayaklarının altında.
Volkanbilimci ve jeolog olan Katia Krafft, her yola çıktığında onu iyi bir şekilde uğurlamalarını bekleseydi, tutkusu olan volkanik patlamaları yakından asla gözlemleyemez ve herkesin nefesini kesen yanardağı fotoğraflarını yakalayamazdı. Üstelik onun ailesi “tehlikeli” ve “ erkek işi” olduğunu düşündükleri volkanbilimine yönelmesini başlarda şiddetle karşı çıktı fakat Krafft’ın kararlılığı karşısında pes etmek zorunda kaldılar.
Krafft’ın volkanik oluşumları gözlemek için her seferinde daha da ve daha da yakınlaşarak ateşin merkezine cesurca ilerliyordu. Kızgın lavların arasında özgürce dolaşabilmek için kendisini düşen kaya parçalarından koruyabilecek özel bir kıyafet giyiyor ve akan lavlardan örnek toplayabilmek için korkusuzca asit gölüne girebiliyordu.
Topladığı örnekler ve çektiği fotoğraflar ile yanardağ bölgelerinde güvenlik ve tahliye prosedürlerinin geliştirilmesine büyük katkı sağladı.
Katia Krafft’ın yaşam yolcuğu; seçimleri ve uğruna canını ortaya koyduğu volkanlar, onu hiç tahmin etmediği bir ölümsüzlükle taçlandırdı.