Kronik Sabitlik Karşıtlığı
Küresel ısınma geldi geleli mevsimleri bir farklı yaşıyoruz. Ne Haziran Haziran gibi ne Ekim bildiğimiz Ekim.
Kendi duygusal denge(-sizliği)me çok benzetiyorum havanın bu durumunu. Belki de etkileniyorum güneşin konumundan duruşundan, bilinmez. Burçlara merakı olan çok arkadaşım var. Fark ettiklerinde bendeki duygusal değişimi “Senin yükselenin bu, doğum haritanda şu yazıyor.” deyip konuyu benim için daha açık hale getirmeye çabalıyorlar ama benim için çok da bir sonuç üretmiyor sanki.
Bilime inanmadıklarından değil biliyorum, metafizik ilgilerini çekiyor sadece ya da kendi kontrolümüz dışında da bizim yerimize sorumluluklar alabilen güçlerin olması iyi geliyordur.
Ancak unutmamak lazım, duygularımız da davranışlarımız gibi bize ait, bizden bir parça. Çevrenin, daha farklı bir gücün tekelinde değil. Hüzünlüysem, hüzünlüyüm arkadaş, işte o kadar!
.
Nerden geldim buraya, daha da uzatmadan söyleyeyim. Duygusal dengesizliğimle ilgili düşünürken teşhis koydum geçenlerde kendi kendime: “kronik sabitlik karşıtlığı” var bende.
Durağanlık beni yoruyor. O yüzden artık ruh halimin bu kadar çabuk değişmesini de olağan karşılamaya karar verdim. Sabah sağanak yağmurun yağdığı kasvetli bir günün gecesinde ılık bir yaz akşamına dönebiliyorsak salya sümük ağladığım bir sabahın gecesi ağız dolusu kahkahalar atabilirim, reddetmiyor sevgiyle kabul ediyorum bu durumu.
.
Alçalanım, yükselenim her kimseniz duygularımdan sorumlu olan, size güveniyorum. Zor sabahları, ışıl ışıl akşamlara dönüştürebiliriz beraber…
İlkem.
