20. Yüzyıl Müziği — La Dispute, Yann Tiersen

Goktug
Türkçe Yayın
Published in
2 min readDec 16, 2020
okurken dinlemek isteyenlere, https://youtu.be/7ZBqFZ5CNiw / https://sptfy.com/hVhD

La Dispute (1996) ya da Anlaşmazlık olarak Türkçeye çevirebileceğim parça melodika ile girişini yapıyor ve girişteki enstrüman seçimiyle bana hüznü iyice hissettiriyor. Bu hüzün piyano girişine kadar devam ediyor, melodika kısmı bitip piyano başladığı an artık parça’nın duygusunun tokluğunu bana işliyor. Piyano, melodika sonrası enstrüman seçiminin önemini de hatırlatırken parçayı adeta bir esere dönüştürüyor. Eserin tamamında hüzün hakimken ufak umutlar kendini hep hatırlatıyor fakat bu umutlar hüznün yanında o kadar görünmez hale geliyor ki, sanki parça artık umutların da sonunun hep hüzünle sona ereceğini anlatmaya çalışıyor ki beni belki de bu mesajıyla kendinden itiyor. Üzüntüyü, geri dönüşü olmayan durumları hatırlatan parça hayattaki tecrübelerimize geri dönüş sağlayıp durgunluğu, kederi ve pişmanlığı içimize işleyip yere düşmüş bisiklet tekeri dönüşü sesiyle son buluyor.

La Dispute parçası Amélie filmi’nin albümünde de yer almakta ve Amélie filminde kullanımını izlediğimde daha farklı perspektiften bakmamı sağladı. Filmde tebessüm edilerek geriye götüren üzüntülü bir anıyla bağdaştırılıyor. Aslında genel olarak bakıldığında yine hüzün var fakat filmde tebessüm edilmesi de sağlanmış. Piyano ve melodika girişleri de sahnelerle eksiksiz bir uyum sağlamış. Eser tek başına değil de filmle olması daha doğru kanısına vardım böylelikle, Amélie filmi ile hoş bir uyum sağlamış.

Açıkçası yazıya başladığımda Yann Tiersen hakkında çok fazla bilgi sahibi değildim, eseri hakkında yazmak istemiştim fakat araştırmaya başladığımda etkileyici bi diskografisi olduğunu gördüm ve daha da çok gezindiğimde sanatçı’nın birçok başarıya imza attığını, uluslararası çapta birçok hayranı olduğunu gördüm. Kendisi, müzik stilini Amélie filmine yaptığı müziklerin seviyesinde bırakmayıp değiştirmiş, geliştirmiş ve duyguları daha da baskın, akışkan, profesyonelce aktarır hale gelmiş. Canlı performanslarında doğaçlama yapan sanatçı, farklı stilini bence böylelikle çok daha iyi aktarıyor, anlatıyor. İnsanların içine işler hâle gelmiş müziği, sanırım bu yüzyılın profesyonelleri/etkileyici müzisyenleri arasına girmesini kolaylıkla sağlıyor. Bazı eleştirmenler kendisini Erik Satie, Nino Rota gibi ustalarla anıyor ve bu durum da Tiersen’in kalitesini kanıtlar nitelikte.

Tiersen, minimalist, multi-enstrümantalist ve her gün yeni başarılara imza atan bir müzisyen, söz yazarı. Sanatçı, Amélie filmiyle beraber birçok filmin müziğini de bestelemiştir. Örnek olarak, Meleklerin Düş Yaşamı ve Elveda Lenin! filmerini verebilirim. Ayrıca La Dispute parçasının sonunda yere düşmüş bisiklet tekeri dönüşü sesi de sanırım yol bisikletçisi olmasına göz kırpıyor.

Özetlemem gerekirse, La Dispute’u çıplak olarak dinlediğimde bana istemediğim duyguları andırsa da, filmde ki sahneyle beraber izlediğimde sanırım her dinlediğim müzikte istediğim tebessümü bana yaşattı. Yann Tiersen’in müziklerine daha fazla göz atacak ve de ileri ki yazılarımda yer vermeye çalışacağım bir sanatçı oldu.

--

--