Liderin Balkonu

Mert
Türkçe Yayın
Published in
3 min readNov 14, 2021

“Bir gün bir lider balkona çıkmış”

Ronald Heifetz ve Marty Linsky liderlere hayatta kalma önerileri sundukları makalelerinin ikinci paragrafına şöyle başlarlar: “Yüzleşelim, liderlik etmek tehlikeli yaşamaktır.”

Bu güzel haberi verdikten sonra makalenin temel konusu olan önerilere doğru hareket ederler. Bu önerilerden bir tanesi “Balcony Perspective” — Google çevirisiyle “Balkon Perspektifi” — kavramını içerir. Bu yazımızda lider ve balkon arasındaki ilişkiyi anlamaya çalışacağız.

Nedir Bu Balkon?

Yazarların deyimiyle liderin zaman zaman dans pistinden ayrılıp çıkmaları gereken yerdir balkon. Bu şekilde bir lider, savaşın sisinden uzaklaşıp berrak bir görüntü yakalayabilir; oyunu oynarken aynı zamanda bütünü gözlemleyebilir ve içerisinde bulunduğu durumu daha hatasız yansıtabilir. Farklı bir deyişle daha iyi görebilmek için uzaklaşmaktır. Bir şeye çok yakından bakmaya başlarsanız o şeyin bütününü kavrama beceriniz azalır.

Lider doğru aksiyonu belirleyebilmek için doğru teşhis koymalı ve doğru teşhis için de çevresel farkındalığının belirli bir seviyenin üstünde olması gerekir. Balkon, çevresel farkındalığı destekleyen kritik eylemlerin — gözlemleme ve derin düşünme — ihtiyaç duyduğu ortamı sağlar.

Çevresel Farkındalık

Yazarlar balkonun önemini ortaya koyarken liderliğin doğaçlama sanatı olduğunu vurgularlar. Her ne kadar açık şekilde tanımlanmış amaçlar, vizyonlar ya da hedeflerle donansak da uygulamada karşılaşacağımız vakalar kendine özgü olacaktır. Bizim görevimizse doğru nedenle doğru zamanda doğru şeyi yaparak bu vakalardan sıyrılmak ve yolumuza devam etmektir.

Neden, zaman, şey, topluluk, hedef, bilinmezlikler, denge noktaları. Liderin çevresi, farkında olması — yani takip etmesi, hesaba katması ya da gerektiğinde göz ardı etmesi — gereken parametrelerle doludur. Bu parametreleri gözlemlemeli; elde ettiği gözlem sonuçlarını kalibre ederek gerçeğe uygunluğunu kontrol etmeli; bu kalabalığın içerisinde konuyla ilgili olmayan bilgileri eleyecek bir çerçeve oluşturmalıdır. Bunları yapamadığı noktada bağlamdan kopup alakasız kalma tehlikesi yaşar. Çevresel farkındalığı düşük olan bir kişinin liderliği genelde çok keyifli sonuçlar doğurmaz.

Bir kavram olarak ele aldığımızda çevresel farkındalık iki bacaktan oluşur. Hem çevreye hakimiyet için kapsayıcı bir gözlem noktasına hem de farkında olmak için derin düşünme gibi bir zihinsel uğraşa ihtiyacı içerir.

Kapsayıcı bir gözlem noktasına ihtiyaç duyar çünkü daha önce deneyimlemediğimiz bir durumu çözmek yani doğaçlama yapabilmek için mümkün olan tüm açılardan olayı ele almamız ve algılamamız gerekir. Derin düşünmeye ihtiyaç duyar çünkü bir konu geniş bir perspektifle ele alındığında toplanan bilgi de geniş olacaktır. Bu geniş bilginin uygulanabilir hale getirilmesi ve hedefe yönelik aksiyonlara dönüştürülmesi gerekir. Bu adımlar sağlıklı bir şekilde işletilemediğinde lider ya doğru teşhis koyamaz ya da doğru aksiyonu tespit edemez. Ya doğru gözlem yapamadığı için yanlış teşhis sebebiyle çözümü sorundan çok uzaklarda arar. Ya da derin düşünemediği için doğru sebeplere yanlış politikalarla yaklaşır. Her durum da liderin çevresinin farkında olmadığının tipik birer göstergesidir.

Savaş anının meydana getirdiği sisin ortasında çevresel farkındalığın ihtiyaç duyduğu gözlem ve derin düşünmeyi temin etmemiz mümkün olmaz. Bunun çözümü bizi savuran aksiyonlardan bir süreliğine ayrılmaktır. Balkon bunun için ideal bir ortam sağlar. Hatta savaşın ortasında başımıza gelen olaylar gözlem ve derin düşünme seansımız için bozucu bir etkiye sahipken balkonda gerçekleştirilen bir seans için aynı olaylar pozitif anlamda yıkıcı/dönüştürücü olabilir.

Bir lider olarak planlamak için balkona çıkmalı ve planların pratiğe dönüşünü görmek için sahaya inmeliyiz.

Balkon Neden Zor?

Liderin balkonla olan ilişkisini aslında Nesimi çok güzel tarif etmiş:

“Kah çıkarım gökyüzüne
Seyrederim alemi
Kah inerim yeryüzüne
Seyreder alem beni”

Söylendiği kadar kolay yapılabilecek bir şey değil. Savaş alanı ve balkon birbirinden çok farklı dinamikleri olan mekanlar. Birindeyken sergilediğiniz yaklaşımlarla ötekinde başarılı olmak olanaksız. Bir tanesinde katılımcılık ve konuşmak öne çıkarken diğerinde gözlemcilik ve dinlemek öne çıkar. Birinde büyük resim üzerine yoğunlaşılırken ötekinde resmin parçalarına odaklı çalışılır. Yani ölçek değişikliği hat safhadadır.

Birbirinden bu derece farklı mekanlar ve yaklaşımlar arasında gidip gelmek bir insan için zihinsel ve psikolojik açıdan yorucu bir eylem.

Kapatırken Ufak Bir “Ama”

Bu yazı, günün hızına dalıp gittiğimiz ve balkona çıkmayı ihmal ettiğimiz için balkonun önemini vurgulamak üzerine kurgulanmıştır. Bu sebeple önemli bir not düşülmesini gerektirir. Bir liderin başına gelebilecek en kötü olay balkonda gereğinden fazla vakit geçirerek içerisinde bulunduğu topluluktan ayrık kalmaktır. Unutulmamalıdır ki lider topluluğun bir üyesi, sistemin bir elemanıdır. Sistemin dışında konumlanması mümkün değildir.

Kaynak: “A Survival Guide for Leaders” — Ronald Heifetz ve Marty Linsky

--

--