Mükemmel Özür Nasıl Olmalı?
Bazı suç mahali çalışmaları, bilirkişi raporları, faili meçhul cinayetler ve bila dönen tebligatlar sebebiyle yazmaya pek uğrayamadım. Ama bu süre içerisinde sayısı azımsanmayacak miktarda cinayeti aydınlattım, delilleri topladım, torbaladım.
Türkiye’ye yaptığım 1 aylık ziyaret sonucunda çarpım tablosuna sıfır yazmaktan ziyade kendime ekledim. Çıkartma konusunda her ne kadar iyi olsam da çarpmayı yeğeledim. Uzun süre yurt dışında olunca insan ülkesine geri döndüğünde daha iyi gözlem yapabiliyor. Özellikle insan-canlı ilişkilerinde. Canlı olarak ayırıyorum. Çünkü aramızda yaşayan ölüler de var. Onlara da saygım sonsuz.
Kadın-erkek ilişkilerini gözlemlemek hep hoşuma gitmiştir. Lütfen yanlış anlamayın. Bu sadece romantik bir ilişki anlamında değil. Erkek-kadın esnaf, kadın-erkek esnaf, Uberci-taksici, kadın uberci-kadın taksici, erkek yorgancı- kadın manav ilişkileri de buna dahil. Romantik ilişkiler üzerine bir çok şey yazıldı tabiki . Bukowski, Marquis de Sade veya Pucca varken bana ekleyecek veya söyleyecek herhangi bir söz düşmüyor en azından çevresinden dolanabilirim diyorum.
Bu ilişkileri gözlemlerken ilişkilerin nasıl yıllar boyunca sürebildiğini veya sürüp sürmediğini düşündüm. Kıyafeti veya aroması her ne kadar farklı olsa da ilişkilerin tutkalı veya iki yüzlülüğünün “özür dilemek” olduğuna kanaat getirdim. Özür dilemek affetmeyi de beraberinde getiriyor muydu? Yoksa ayıp olmasın diye ( karşımızdakine veya kendimize) affediyor muyduk? Affetmek hafiflemek mi yoksa kendimizi hafife almak mı? Yırtık dondan çıkan egomuz bu konuda nasıl bir basın toplantısı düzenlemekteydi? “Mükemmel özür” diye bir şey var mıydı? Mükemmel özür için bazı konuşma yazıları hazırlamalı ve gerektiğinde kırmızı tuşla fırlatmalı mıydık? Kendini affetmek ne demekti? Sevgi emek miydi? Şu masada duran ekmek miydi?
Hayal kırıklığına uğramanızı istemem. Cevaplarla aram çok iyi değildir bu sebeple yukarıdaki soruların hiçbirine veya hepsine cevap verebileceğim.
Kendimizi affettirmek isterken kelimeler kifayetsiz mi kalıyor yoksa aslında o kadar da umrumuzda değil mi?
Başlı başına bir sektör olan hediye kartı ( özür kartı vs. diye çoğaltılabilir) yazarlığı diye bir meslek var. Siz çok üzgünsünüz ama tam anlamıyla hisslerinize Amerika Hallmark’ta çalışan Jonathan tercüman oluyor. Ne acayip değil mi? Sonrasında çok fazla kullanılan özür mesajlarını merak ettim. Kocasını aldatan kadın da bu mesajları gönderiyor kargoyu geciktiren taşıma şirketi de. Hepsi aynı duyguları paylaşıyor. Ne harika.
“Beyaz bir güvercin yollamak istedim sana ancak o bile çok kızdı bana. Nasıl kırar mışım bu güzel halbi. Sahi nasıl kırdım ben seni? Çok özür dilerim.”
Bakın burdaki nüans çok önemli. Kişi kendisine soru sorup cevap alıyor.( “Sahi ben seni nasıl kırdım?” diyerek. Bir de kafa karıştıran pastoral öğeler var güvercinler vs.) Aslında konu özür dilenen kişiyle de pek alakalı değil gibi.
Bir ikincisi;
“Anladım beni görmek istemiyorsun ama bu güllerin ne günahı var? Sana olan sevgimi haykırmaya ve özür dilemeye geldiler. Onlara kulak verir misin?”
Buradaki özür dileyen kişi bu mesajı göndereceğine Cansever konserine bilet alsa mesela…
Sosyal becerileri herhalde yerlerde olan fakat kalp kırmak anlamında bu yoksunluğu iyi kullanan kişiler için Çiçek Sepeti’nin internet sitesinde “Nasıl özür dilemeliyim?” diye bir başlık bulunuyor. İçerik hayli ilginç:
“Doğru kişiye, doğru kelimeleri, samimi bir tondan söylemek en tutarlı çözüm olacaktır.”
Samimi tonun altı çizilmiş. Yazıda samimi ton önemli. Yahya Kemal’in uzun yıllarda başardığı samimi tonu biz de başarabileceğiz gibi. Hadi ele kuvvet.
Mükemmel özür diye bir şey yok gibi. Konu tamamen karşınızdakinin size ne kadar inanmak istediği ile alakalı. Ağzınızla kuş tutsanız ( yine pastoral bakın) da özürünüz mükemmel olmayabilir. Hele bir mükemmeliyetçiye denk geldiyseniz vay halinize.
Mükemmel özürün zamanaşımı süresi var mıdır bilemiyorum. Var ise geç kalmamak önemli. Burada da bireysel zaman algıları işin içine giriyor. En iyisi yavaşça bu konudan uzaklaşmak.
Veya bırakın Müslüm Gürses sizin için özür dilesin.
Sevgiler.
Podcast| Youtube | Slack | Facebook | Twitter | Instagram | Kodcular
