Markalar Arkasında Egonun Savaşı : Enzo FERRARI vs Henry FORD
Otomobil sporlarında tüm zamanların en sevdiğim hikayesidir zira 1960' larda en büyük kozların oynandığı bu yarış bize orjinal Ford GT’ yi kazandırıyor.
Ford’ un yönetimini devralan 2. Henry Ford markanın otomobil satışlarını artırabilmek için otomobil sporlarında başarılı olmanın değişmez bir kural olduğunu fark ediyor ve tüm zamanların en tehlikeli motor sporları yarışı olan Le Mans 24 Saat yarışlarını hedef alıyor. Tüm otomobil tutkunlarının baz aldığı Le Mans yarışlarında 1 Numara olmak için derhal araştırmalara başlıyor. Araştırmaları Henry Ford’ a markanın ne kadar büyük bir geçmişi olsa da bu zorlu yarışlarda birinci olabilmek için gerekli tecrübe ve arabalarının olmadığını gösteriyor. Bu dönemde özellikle Le Mans yarışlarını üst üste kazanan Enzo Ferrari liderliğindeki Ferrari maddi sıkıntılarla gündeme gelince Ford hamle yapıyor. Ferrari’ yi satın almak için bir yönetici ordusu ve önemli bir teklifle İtalya’ ya gidiyor. Enzo 18 Milyon dolarlık teklifi kabul ediyor ve anlaşma için masaya oturuyorlar. Başta herşey iyi gidiyor ve Enzo imzayı atmadan hemen önce bir maddeye takılıyor. Scuderia ‘nın (Ferrari’ nin yarış takımı) yönetiminin de Ford’ a geçeceğini belirten maddeyi okuyan Enzo mor mürekkep dolu meşhur dolma kalemini çıkarıp “Hayır ! Bunu kabul etmem” yazıyor ve Ford yetkililerinin şaşkın bakışları arasında yanındaki tek kişi olan kasaba avukatıyla beraber dışarı çıkıyor. Bu hezimetle Detroit’ e dönen Ford yetkilileri derhal toplantı yapıyor ve Henry Ford yardımcılarına tek bir cümle söylüyor :
Bana Le Mans’ da Ferrari’ yi ezecek bir araba yapın !
Önlerinde engeller vardı. Yapacakları araba 320 km/s hızı geçmeliydi. Fakat bu zamana kadar bu hızı geçen bir araba hiç yapılmamıştı. Ayrıca yapılacak araba 9000 kez vites değiştirilen ve 4800 km boyunca tam gaz gidilen Le Mans yarışlarında 24 saat boyunca çalışabilecek kadar güvenilir olmalıydı. En büyük engel ise tüm bunları yapabilmek için sadece 10 ay zamanları vardı. Ford Avrupa’ nın yarış tecrübesinden yararlanmak adına Londra ‘nın Slough kasabasında bulunan ufak bir İngiliz motorsporları şirketiyle anlaştı. İnanılmaz bir şekilde arabayı zamanında yetiştirdiler. Sadece 101 cm yüksekliğiyle mükemmel aerodinamiği ve 4.2 litrelik V8 motoru sayesinde araba 320 km/s hıza çıkabiliyordu. Fakat korkunç gerçek şuydu ; araba çok dengesizdi ve yüksek hızlarda dahi patinaja yakalanıyordu. Ford’ un ürettiği iki arabada bu sebeple kaza yaptı. Sebeplerini biliyorlardı fakat düzeltebilmek için hiç zamanları kalmamıştı. Tüm bu olumsuzluklara rağmen Ford 1964 Le Mans yarışlarına 3 adet Ford GT 40 ile katılmayı başardı fakat yarışlar büyük bir yenilgiyle sonuçlandı. Ford’ un üç arabası da bozulup alev alırken Ferrari yarışı ilk 3 sırayı da elinde tutarak büyük bir başarıyla tamamladı.
Henry Ford vazgeçmedi. Gelecek sene yapılacak yarışta zaferi görmek için Motor Sporlarının Amerika’ daki en başarılı ismi Carol Shelby ile anlaştı. Shelby başarılı bir ekibi yönetiyordu ve Ferrari’ yi yenebilmek için elindeki en iyi sürücüyü göreve çağırdı. Ken Miles. Ford yetkilileri arabayı hemen teste çıkardılar. Miles ilk turdan sonra arabadan indi ve Shelby’ ye arabanın berbat durumda olduğunu söyledi. Hemen işe koyuldular ve arabayı tüm detaylarıyla düzeltmeye başladılar. Yüksek hızlardaki dengesizliği dahi kontrol altına aldılar fakat araba hala güvensizdi. 24 saat süren Le Mans yarışına arabanın dayanabileceği konusunda kuşkuları vardı. 1965 yarışlarında korktukları başına geldi. Yarışa 6 araba ile başlayan Ford’ un hiçbir arabası yarışı bitiremedi. Ferrari yine ilk üç sırayı elde ederek rakibini adeta küçük düşürmüştü. İlk GT 40' ın yapıldığı günden beri hesapsızca harcanan milyonlarca dolara rağmen Ford hiçbir arabasının bitiş çizgisini geçişini göremedi. Henry yinede yarışı bırakmadı. Enzo’ dan intikamını almak istiyordu ve Le Mans takımına dağıtmak üzere kartvizitler bastırdı. Kartvizitin üstünde sadece bir cümle yazıyordu :
Kazansanız iyi olur !
1966 Le Mans yarışlarının zamanı geldiğinde tüm bu sonuçlarla Henry Ford’ un koltuğu sallanmaya başlamıştı. Tüm ümitlerini bu yarışa bağlamış halde geri döndü. Artık başka seçeneği yoktu. Yarışı ne pahasına olursa olsun kazanmalıydı. En ince ayrıntısına kadar olağanüstü çaba sarf ettikleri arabalarıyla Ken Miles binlerce saatlik test sürüşü yaptı. Araba artık gerçekten güven vermeye başlamıştı. Motor ve şanzıman tüm Le Mans 24 Saat yarışını simüle eden bilgisayarlı bir cihazda test edilmişti. Günümüzde bu Formula 1 yarışlarında normal bir uygulama fakat 1966 yılında bunu nasıl yaptıklarını kimse çözemedi. Ferrari’ de boş durmamış ve arabalarının daha hızlı bir versiyonunu üretmişti. 101 cm yüksekliğinde olan GT 40 ‘ın aksine Ferrari’ nin yarış arabası P3 sadece 88 cm yüksekliğindeydi. Bu arabaya inanılmaz bir hız veriyordu.
Tüm zamanların en iyi iki yarış arabası, tüm zamanların en büyük yarışına hazırdı bu iki büyük dev kaybetmeleri halinde bunun son yarışları olacağını çok iyi biliyordu.
1966 Le Mans yarışlarına Ford büyük bir ekiple gelmişti. 8 Ford GT 40 ve 20 ton yedek parça ile. Buna karşılık Ferrari gayet sakin ve mütevazıydı. Yarışa sadece 3 adet Ferrari P3 getirmişlerdi fakat Enzo’ nun elinde son bir koz vardı. Tartışmasız dünyanın en hızlı Formula 1 sürücüsü John Surtees. Ferrari yarışta Fordları yeterince zorladıklarında bozulacaklarını biliyordu ve planlarını yapmışlardı. Fakat yarışlardan birkaç saat önce John bir açıklama yaptı ve yarışa katılmayacağını söyledi. Sebebini sorduklarında sadece “sanırım politik nedenler” dedi ve Enzo’ yu büyük bir şoka uğrattı.
En hızlı yarış pilotları John Surtees aradan çekilince Ford pilotları sıralama turlarında ilk 4 sırayı aldılar ve yarışa önde başlayacaklardı. Büyük bir sevinçle yarışı izleyen Henry Ford ilerleyen saatlerin sonunda yarışın 1964 ve 1965' in iç karartıcı bir tekrarı gibi görünmeye başladığını düşünüyordu. Çünkü gece saatlerinde atikliğini ve yakıt ekonomilerini kullanan Ferrariler ilk iki sıradaydı. Buna karşılık Ford’ un 4 arabası bozularak yarış dışı kalmıştı. Daha da kötüsü diğer arabalarının bozulmasından korkan Ford yarış takımı sürücülerine tam gaz gitmemeleri emri vermişti.
Bu emre 1 adam uymadı. Ken Miles !
Ken Miles hiçbir şeyi umursamadan gaza bastı ve ekibini liderliğe taşımıştı. Sabah olduğunda Tüm Ferrariler kaza yapmıştı. Böylece Henry Ford öğle saatlerinde GT 40' ların ilk 3 sırayı elde ederek yarışı kazandığını görmüştü. Ford devam eden 4 yıl boyunca Le Mans yarışlarını kazandı fakat ilk galibiyetlerinin mimarı Ken Miles hiçbirini göremeyecekti. İlk yarışı kazandıktan 2 ay sonra bir GT 40' ı pistte test ederken kaza yaparak ölmüştü.
Bu olaylardan sonra Enzo Ferrari’ yi Fiat’ a satmak zorunda kaldı. Henry’ nin ilk Le Mans galibiyetini kazanabilmek için ne kadar para harcadığı hala bilinmiyor. Fakat uzmanlar bugünün parasıyla 1.5 Milyar Dolardan fazla olduğunu tahmin ediyor. Bu bir intikam için büyük görünüyor. Fakat bize tüm zamanların en iyi yarış arabasını kazandırdığını unutmayalım ! Ford GT 40
Diğer yazılarıma Medium Profilimden ulaşabilirsiniz. Yarışta Kalın.
