Martı

Jac
Türkçe Yayın
Published in
1 min readMar 17, 2023
Photo by silvana amicone on Unsplash

Geç saatte sokakta olmanın ürkütücü bir yanı var:

Her gün arşınladığın evinin önündeki o sokak ay ışığında hiç tanımadığın bir yere dönüşüveriyor. Bütün duvarlar korku temalı bir gölge oyununun sahnesi gibi.

Aydınlıkta hikayenin ancak düşük maaşlı figüranları olabilen insanlar, gece vakti bir anda potansiyel katiller gibi takılmaya başlıyor.

Gerçi sarhoşken benim o katillere sarılıp şarkılar söyleyesim, elimle duvarlara komik figürler yansıtıp tüm oyunun içine sıçasım geliyor.

Sarhoş olduğumda aptallaşmıyorum yahut mutlu olmuyorum. Hayır, aksine farkına varıyorum. Başarısızlığımın, yalnızlığımın. İntikam almak istiyorum bir şey olabilmiş insanlardan.

Mesela bir katil, kurbanı gelip ona sarıldığında, şarkılar söylediğinde ne kadar katil olabilir? Tüm fiyakasını sikmek istiyorum onun. Yahut bir… Hacivat Karagözü falan oynatanlar neyse o işte. Aylarca, ya da bilmiyorum saatlerce hazırlanmışlardır oynayacakları oyuna. İki kişilik bir oyun diyelim, biri diğerinden sessizce sufle istiyor. Diğeri de diyor işte: “hebele hübele”.

Hayır dostum, yanlış biliyorsun. Orada tipsiz bir martı gelip ananıza küfredecek. Üstüne uçup giderken size nah çekecek.

--

--