Medium’un Yalnızlık Bakanlığını açıyorum!

Selin K.
Türkçe Yayın
Published in
4 min readJan 30, 2018

--

“Bilmezler yalnız yaşamayanlar,

Nasıl korku verir sessizlik insana;

İnsan nasıl konuşur kendisiyle;

Nasıl koşar aynalara,

Bir cana hasret,

Bilmezler..”

Yalnızlık her çağda ve dönemde şiirlere, şarkılara, edebiyat eserlerine ve insanın varoluşuna konu olmuştur. Yukarıda Orhan Veli’nin dediği gibi yalnızlık herkesin anlayabileceği bir şey değil. Onun da kendine has bir jargonu ve raconu var.

Geçen günlerde okuduğum bir habere göre İngiltere’de özellikle Brexit’ten sonra yaşanan toplumsal travma ve yabancılık ile mücadele için “Yalnızlık Bakanlığı” kurulmuş. Bu kurumun amacı yalnızlıkla bir anlamda mücadele etmekmiş. (Yalnızlıkla mücadele etmekte yalnız değiliz!!) Bu göreve de halihazırda Spor Bakanı olarak görev yapan Tracey Crouch getirilmiş. (Her halde fazla endorfin sebebiyle kendisinin mutlu bir insan olduğu varsayımından hareketle böyle bir seçim yapılmış.)

Kendisinin aşağıda bir fotoğrafını paylaşıyorum.

Arkadaş canlısı “Yalnızlık Bakanı”

İngiltere başkabanı Theresa May, “Modern hayatın üzücü gerçekliği” sebebiyle böyle bir bakanlığa ihtiyaç olduğunu belirtmiş. Son yapılan istatistiklere göre Birleşik Krallık ’ta yaşayan 9 milyon kişiden en az 200.000'i “Her zaman veya çoğu zaman kendisini yalnız hissettiğini” belirtmiş.

Doğruluk Payı’nın yaptığı çalışmaya göre kendini en çok yalnız hisseden ülke (%15,3) ile Lüksemburg iken durumun en iyi göründüğü ülkeler arasında İsveç varmış. (%2)

(İsveç’te geçirdiğim hatırı sayılır zaman neticesinde diyebilirim ki yalnız hissetmemeye, çıtır çerez gibi giden sudan ucuz antidepresan hapları sebep oluyor.)

Türkiyeli gençlerin %9,9’u kendisini kimsesiz hissederken, AB’de bu yaş aralığı için ortalama oran sadece %3,3müş. (Yalnızlık oranı ile yerli dizilerin ihraç oranlarını karşılaştırsak fena bir çalışma çıkmaz mı?)

Sanırım bu Nuri Bilge Ceylan’a hak vermemiz gereken sahne:

“Benim yalnız ve güzel ülkem..”

Ben de bu bakanlık neticesinde yalnızlık konusu üzerine biraz düşündüm. “Kendi başıma” (Yalnız değil dikkatinizi çekerim) biraz araştırma da yaptım.

Wikipedia’da yalnızlık; “Çoğu zaman izole olma nedeniyle karmaşık ve hoş olmayan duygu durumu” olarak tanımlanmış. Ben bu tanımı anlamakta bile “yalnız kaldım” sanırım. Sonrasında bazı yalnızlık kategorilerini aşağıdaki gibi bir araya getirmeye çalıştım:

1. “Yeni bir durum” yalnızlığı

Örneğin yeni bir ülke veya şehire taşınma, yeni bir işe veya okula başlama sırasında yaşadığınız yalnızlık.

2. “Ben diğerlerinden farklıyım” yalnızlığı

Bilmediğiniz bir yerde bulunmanız sebebiyle diğer insanlardan kendinizi farklı hissetmeniz dolayısıyla kendinizi izole etmeniz halinde yaşanan yalnızlık. Başkaları ile iletişimi zor kurduğunuz, diğerlerinin önemli bulduğu şeyleri sizin önemsiz bulmanız. “Yabancılaşmak” da diyebiliriz kısaca.

3. “Single olma” yalnızlığı

Çevrenizde aileniz, arkadaşlarınız olsa da herhangi bir romantik ilişkiniz olmadığı için “Yalnızım” duygusuna kapılmak. Veya bir ilişkiniz olsa bile o kişiyle istediğiniz “deriğğn” ilişkiyi kuramamak.

4. “Evcil hayvana sahip olmama” yalnızlığı

Birçok insan hayvanlar ile derin bir bağ kurmak ister. Eğer siz de bu insanlardan biriyseniz ve insan ilişkilerini hayvan ilişkilerine tercih ediyorsanız ve evcil hayvanınız yanınızda olmadığı için kötü hissediyorsanız, siz de bu yalnızlık çeşidinden muzdaripsiniz.

5. “Sana ayıracak vaktim yok” yalnızlığı

Etrafınızda dost canlısı insanlarla çevrili olduğunuz fakat bu “Canlılığın” dostluk veya arkadaşlıklara bir türlü dönüşmemesi durumunda hissedilen yalnızlık.

6. “Güvenilmez arkadaş” yalnızlığı

Arkadaşlarınızın yeterince güvenilir, kibar veya sevecen olup olmadığını sorgulamanız sırasında hissettiğiniz yalnızlık. Bazı insanlarla sözde “Arkadaş” olma ama onlara güvenememe. (Allah allah)

7. “Size huzur veren birinin olmaması” yalnızlığı

Her ne kadar sosyal hayatınızda aktif olsanız, partiden partiye koşsanız da evde sessizce oturup film izleyecek, kahve çay sohbeti yapabileceğiniz birisinin olmaması durumunda hissettiğiniz yalnızlık.

Çok fazla bilimsel tanımlarla işim yok sanırım. Eğer yalnızlık “tedavi edilmesi gereken” bir duygu durumu ise benim şifam Zeki Müren’de..

Bilirsiniz, dilimizde “Yalnızlık Allah’a mahsus” denir. Yani yine yalnız olmanın şekli, şemalı, tadı, kiminle yalnız olunacağı önceden belirlenmiş. Kendi kendinize yalnız olamıyorsunuz bir bağlamda. (Yalnız olanlar çıksın dışarı!)

Gavurların dilinde yalnızlık “hissedilen” bir durum. Yani olması gerekliği gibi. Örneğin “ I feel lonely” yerine biz dilimizde “Yalnızlık çekmek” diyoruz. Gördüğümüz üzere yalnızlık “çile çekmek” gibi bir şey. Yalnızlık dünyanın en kötü şeyi!!

Türkçe’de pek “hissetmek” kelimesini kullanmıyoruz. Örneğin Yunanca’da “Seni özledim” demek Türkçe açılımıyla “Seni hissetmeyi özledim” demekmiş. Duyguların dilden sadeleştirildiği ama duygularla hareket eden tek milletiz sanırım. (Nefret ve kadın cinayetleri bunun bir örneği olabilir) Toplum olarak “Hislerimizin intikamını alıyoruz”.

Bir de “Yalnız olmak” ile “Tek başına” olmak kavramları arasındaki farklar var. Türk Dil Kurumu’nun açıklamalarına baktığımızda “Tek başına” olmak sanki tercih edilen bir hal iken, “Yalnız Olmak” kaderin cilvesi olabilir.

“Yalnız olma sebebim aşırı yüksek IQ’umdur” gibi yalanlara inanmayın. Tutunacak dalları yok allahsızların.

Siz olur da kendinizi yalnız hissederseniz, Medium Yalnızlık Bakanlığı’na bir uğrayın. Çayımızı için, beslediğimiz sokak hayvanlarını sevin, mama getirin. Size ayıracak hep zamanımız var. Güven konusunda da sorun yaşamazsınız, hepimiz yalnızız sonuçta. Kendinizi yeni bir yerde değil evinizde hissetme garantisi de sunuyoruz. Bekarım diye üzülmeyin onun da buluruz bir çaresini.

Sevgiler.

Sponsor | Podcast| Slack | Facebook | Twitter | Instagram | Kodcular

--

--