Muzaffer İzgü

Erhan
Türkçe Yayın
Published in
2 min readAug 27, 2017

Yanlış hatırlamıyorsam, okuduğum ilk “büyük insan kitabı” Donumdaki Para’ydı.

Yazar: Muzaffer İzgü

O zamanlar Cem Yılmaz bilinmiyordu. Muzaffer İzgü, Aziz Nesin ve Rıfat Ilgaz vardı. Mizah bu memleket için bir lükstü. Gülmek için önce anlamak, onun için de düşünme yetisi gerekiyordu. Henüz 9–10 yaşında bir çocuk olduğum için gülmemiştim, çünkü anlamamıştım. Ama o kitaptaki öykülerle aramda, aralamam gereken bir perde olduğunu fark etmiştim. Muzaffer İzgü önemli bir yazardı, Donumdaki Para da iyi bir mizah kitabıydı. Gülmüyorsam, sorun bendeydi.

Sorunu birkaç yılda çözdüm. Farkında olmayı, düşünmeyi öğrendim. Yirmili yaşlarıma yakın, aynı tekrar kitabı okuduğumda, gözlerimden yaşlar gelene kadar güldüm.

Şimdi anlıyorum. Ama bu sefer de Muzaffer İzgü yok. Allah rahmet eylesin.

Şimdi Cem Yılmaz var. Şahan Gökbakar var. Mizah denince insanların aklına kitaplar gelmiyor. Dergiler bile siyasi/maddi gerekçelerle mizahi zenginliğinde erozyon yaşıyor. Mizah denince akla Recep İvedik geliyor, Fundamentals geliyor ve hatta karikatür/video derlemesi yapan Facebook sayfaları, Twitter fenomenleri, caps’ler geliyor. Artık gülmek için düşünmeye gerek yok, hiçbir çaba gerekmiyor: Denk gelmek kafi.

Mizahı üretmek hâlâ ortalamanın üstünde bir zekâ gerektiriyor. Hele siyasi mizah için zekanın üstüne bir de yürek yemek gerekiyor. Buna karşın, yazılı iletişimin yerini görsel iletişime bırakması, geri kalanın da 140 harfe sığması sonucunda az önce de belirttiğim gibi tüketilmesi hiçbir çaba gerektirmeyen bir mizah hasıl oldu. Hâl böyle olunca tüm gülüşler makineleşti. Bir şakaya tepki vermek, standart bir sürece dönüştü: Gör -> gül -> emojilerle bir yanıt yaz -> Retweet et (Twitter) ya da Paylaş (Facebook) -> unut.

Sahi, en son güldüğünüz caps’i hatırlıyor musunuz? En son gördüğünüz (ya da sadece baktığınız) karikatürü? Bir şakanın vadesi ne kadar sürede doluyor?

Mizah kitaplarından, komşusunun kafasına kürekle vuran şakacı genç videolarına geçerken, sizce de arada bir şeyler kaybetmedik mi?

--

--