Nasıl Geçti Bir Yıl!?
Zamanın peşinde, yetişmek ve yetiştirmek için koşturduğumuz bir yıl daha bitti. Göz açıp kapadığımız bir zaman dilimini daha geride bıraktık. Acıyı, kederi, sevinci, ayrılıkları ve hayal kırıklıklarını bazen arka arkaya bazen de tüm vaktimizde hissettik. Biten defterleri kaldırıp yenilerini açtığımız şu günlerde eskittiklerimizin muhasebesi ve yenisinin planlanması adına yapılması gerekenlere hep birlikte göz atalım ve bir yılın nasıl geçtiğini, yeni yıldaki hedeflerimizi konuşalım.
Her geçen zaman bağlı bulunduğumuz şemaya göre belli bir dilimde ilerlemekte. Biz de her yıl olduğu gibi Miladi takvimin biten 365 gününden sonra başlayan ilk günü yeni yılımız addediyoruz. Tükettiğimiz son yaşımızla vedalaşmaya başlıyoruz. Geçen bir yılın bazen bize kattıklarından bazen de yaptıklarından kaynaklanan duygu değişimleriyle sarsılıyoruz. Her sarsıntıyı oluşacak yenilikler için bir vesile kılma adına bu yazıya başlayalım ve önceki yılda yapamadıklarımızı yapmak için kolektif şuur oluşturmaya çabalayalım.
Bu yıl geçen yılki hatalara düşmemek için neleri yapıtaşı yapabiliriz, beraber bakalım:
1- YENİ YILA YENİ BİR DEFTERLE BAŞLAYIN
Tutacağımız bu defterle günlük, haftalık ve aylık hedeflerimiz için şema yapmak veya sadece hedeflerimizi listelemek için kullanalım. Bu defteri mesela aylık bitireceğim kitapların ismini, haftalık yapacağım yemeklerin listesini, ihmal ettiğim arkadaşlarımın isimlerini, vereceğim/alacağım kilo hedefini, kazanacağım alışkanlığı, biriktireceğim parayı, manevi hedeflerimi yazmak için kullanacağım. A5 boyutlarında, tercihen çizgisiz, sade bir defterle günlük, haftalık ve aylık muhasebemizi yapacağımız, terapi odamız gibi olacak beyaz sayfalarla, hayatımızı şekillendirmeye başlayabilir, bu noktayı mühürleyip doğru bir çizgi için başlangıç noktası yapabiliriz.
2- KAÇ KİTAP BİTİRECEĞİZ?
Bu hedefte sayıya takılmasak da bir yerlerden başlayıp mekanik alışkanlıklarımızı geri kazanmak ve kendimizi terbiye etmek adına aylık en az bir tane kitabı hedeflemeliyiz. Kitapla aramızda uzun süren bir ayrılık varsa önerisine güveneceğimiz bir arkadaşımızın yaptığı tavsiyeye göre kitabınızı seçebilirsiniz. Ben geçen yıl otuz kitabı hedeflesem de 27 tanesini bitirebildim. Aylık hedefim olan en az iki taneyi geçmiş oldum.
Kitapta sayıya takılmıyoruz zira bize ne kattığına bakıyoruz. Dünyanın, fikirlerin, ve söylemlerin gitgide keskinleştiği günümüzde okumak bize köşelerimizden arınma fırsatı veren bir dünyaya kapılarını aralıyor. Bu dünya bize daha ufku geniş, sorgulayan, eleştiriye açık, öz farkında, bilinçli, kendi cehaletinin farkında, nazik, hassas olabilme vaatleri veriyor. Tabi bu gelişme, okumaya paralel kendimizi yeniden inşa etmemizle gerçekleşebilecek bir süreç. Kendi karanlığımızın farkına varmak için de belli bir aydınlığı görmek gerekli. Her ne kadar sayıya takılmıyoruz desem de su gibi içilmesi gereken besin kaynakları var önümüzde. Karanlığımızın aydınlaştıkça kalkacağını unutmayalım ve biran önce okumaya başlayalım!
3- BAĞIMLILIKLARIMIZLA SAVAŞIMIZ
Bağımlılıklar kişiden kişiye değişen fakat özünde bizi maddi ve manevi tüketmeye yönelik tüm davranışları, alışkanlıkları, eylemleri kapsayan bir kavram. Bu kimisi için madde ve kumar gibi kötü alışkanlıklar olurken, kimimiz için de hiç önemsenmeden hayatının rutini ve bataklığı haline getirilmiş davranışlar da olabiliyor. Sosyal medya, telefon, televizyon, dijital yaşam, oyun gibi öğeler hayatımızın son çeyreğini sessizce ve çok hızlı işgal etmiş durumda.
İlk aşamada bu alışkanlıkların hayatımızı ne denli sömürdüğünün fark etmemiz gerekli. Ve bunu istiyor muyuz? Bu öğeler beni ve çevremi nasıl etkilemiş halde farkında mıyım? Kurtulmam şart mı?
Bu farkındalıklardan sonra ise bağımlılıklarımdan arınıp kontrollü ve iradeli davranışlara geçiş sürecimiz başlamalı.
Bunun adına ne yapmalıyız: Mesela akşamları saat 7 ile 9 arası telefonları kapatıp, 2 saat dijitalden ve ekrandan uzak evde neler yapabiliyorum, alternatif hayatımda neler var bunlara bakabiliriz. Bazı günlerde offline bayrağını çekmeyi göze alarak kaybettiklerimizin farkına varmalı, bağımlılık gömleklerimizden arınmalıyız. Bağımlılığımız ne ise, terbiye yöntemimizde zıttı cinsinden olmalı. Yeme bozukluğu, alışveriş gibi davranışlar için de doğru terbiyeciler ve yöntemler bulunmalı. Öz farkındalık için bağımlılıklarımızın bizde nelere mal olduğunu görmemiz gerekli. Geçen yıllarda saplandığımız bataklıkta neleri kaybetmiş olabileceğimize beraber bakalım:
- Ne kadar içe kapandın, kaygı seviyen ne derece arttı?
- Ailenle arana giren mesafe ne kadar arttı?
- Karakterinde pozitif yönde gelişen bir şey oldu mu?
- Geçen yıl hayatını olumlu etkileyen mekanik hangi alışkanlığı edindin?
- Ne kadar sosyalleştin, sana iyi gelen insanlar için çabaladın mı?
- Kaç hedefini gerçekleştirdin?
- tahammül seviyen ne kadar arttı?
- Kelime dağarcığın ve ifade biçimindeki gelişmeler nasıl?
Bu ve benzeri sorgulamalarla hem geçen yılımızı hem de bağımlıklarımızın bizi ne denli sömürdüğünün farkına varıp, iç dünyamızda kapattığımız kapıları, mühürlenen duyguları ve tükettiğimiz sabrı anlayabilir ve kendimizi terbiye yöntemleri arayabiliriz. Kendimizin yetemediği durumlarda ise yardım almaktan çekinmemeli, aşamadığımız engelleri profesyonel bir destekle aşmalıyız.
4- KARAKTER GELİŞİMİMİZ
Fiziksel gelişimimiz on sekiz- yirmi yaş gibi dursa da karakterimiz yaşamımız boyunca pozitif veya negatif yönde gelişime, değişime devam etmekte. Her yeni yaşımızda farkına varmamız gereken eski bir benliğimiz var. Ben nasıl bir insandım ve nasıl bir insan oldum. Eski “ben”den daha kötü bir halde miyim, yoksa yeni benliğim eskiyle yarışır vaziyette daha mı kötü? Saflığın ve iyiliğin yerini, çıkarların ve habis duyguların aldığı benliğimden, keskinliğimden, dünyaya kapılıp gitmişliğimden ne derece memnunum. Bu sene karakterimde neyi besleyip neyi söndürmeliyim? Kötü olan duygularımdan budamam gerekenleri veya kökten atmam gerekenleri tespit edip, zarar raporumu çıkartmalı ve yüzleşmeliyim.
Bu sene nasıl bir BEN olacağım?
5- HOBİLER
Hobiler bağımlılıklarımızın hegemonyasından kurtulmamız adına bize yardım edecek can simitleri. Bağımlılıkların aksine bu alışkanlıklar bize katkı sağlayan, sömürmeyen, üretkenliğimizi geliştiren aktiviteler. En basit ve ucuz olanlarından başlayıp, profesyonel ve ekipmanlı olanlara kadar uzanacak geniş bir yelpaze. Karakterimize, dikkat süremize ve bütçemize analiz ederek seçmemiz gereken bu aktivitelerle bağımlılıklarımızın bizi soktukları çukurlardan çıkabilir, ailemizle veya çocuklarımızla beraber gerçekleştirebilir ve kendimizi geliştirebiliriz. Geçen yıl benim hedefim bisikletken bu yıl kaligrafiyi seçtim. Siz de kendinize en uygun hobiyi seçip hemen eyleme geçin!
6- GÖNÜLLÜ ÇALIŞMA
En son ne zaman gönüllü bir kuruluşun, bir projesinde yer aldınız? Tüm kurumlar ve derneklerin birçok çalışmasında gönüllü aktivistlere ihtiyacı varken, bir çoğu yeterli gönüllüyü bulamadığı için askıya alınmakta ve yardım bekleyen insanlara ulaşılamamakta. Yıllık en azından bir defa bir projede yer almayı hedefleyebilir veya kendin gençler, çocuklar, yaşlılar, engelliler, göçmenler, çevre veya hayvanlar için bir çalışma yapabilirsin. Bunu yaparken hem kendi iç yolculuğunu yapmalı hem de yapmayanları yargılamayı bırakmalısın. Ve ya en basitinden çevrendeki insanların hayatında ihtiyaç duyduğu yardım için gönüllü bir şeyler yapabilirsin. Mesela önünde hiçbir rol modeli olmayan komşu çocukları için arada bir koçluk, maç, danışmanlık yapabilirsin. Dünyanın, sistemlerin ve toplumun kendi kendine düzeleceği veya bataklığın hiç bitmeyeceği yanılgısından çıkmalısın.
Yeni bir yılda yeniden inşa edeceğimiz benliğimiz için başladığımız bu yazının sonunda hepimiz defterlerimizi açıp, hedeflerimizi yazalım. Bu hedeflerin sadece bizi değil çevremizi de güzelleştireceğini, solan renklerimizin yeniden canlanacağını unutmayalım. Mesele hedeflerin tutması veya kaçının gerçekleşmesinden ziyade bu yönde verdiğimiz çaba ve harcadığımız müspet süre. Kişisel ve toplumsal gelişimimiz için ilk adımları hep birlikte atalım. zamanımızı en verimli halde kullanalım!
Sevdiklerinizle, mutlu, sağlıklı ve hedeflerinizin gerçekleştiği bir yıl dilerim. Savaşların ve zalimlerin son bulduğu bir dünya umuduyla selametle…
