Ne Oldum Değil! Ne Olacağım!

NAZAN AY
Türkçe Yayın
Published in
3 min readSep 27, 2018
“man sitting on the edge of stone” by Robert Nelson on Unsplash

Seneler ne kadar da çabuk gelip geçiyor. Takvimler 2038 yılını gösteriyor ve Temmuz sıcaklarında kavruluyorum. Yarım saat sonra kurucusu olduğum Holding’in Yönetim Kurulu toplantısı var. Çok yorgun olduğumu hissediyorum ve kravatımı gevşetiyorum.

Sanki dün gibi. Evden okula, okuldan dershaneye, sınavdan sınava ve özel öğretmenler derken üniversite eğitimimi de başarıyla tamamladım. Askerliğimi de yaptıktan sonra; gecemi gündüzüme kattığım çalışma hayatım sonucu kurduğum bu şirket, benim için büyük önem taşıyor. Bir yandan saçlarıma aklar düşerken, alnım da açılmaya başladı. Yaşım 40 oldu ama iş hayatım ancak rayına oturmaya başladı. Daha çoook işim olduğunu biliyorum. Şirket bünyesinde “biz” bilincini ve ekip ruhunu benimsemiş takım arkadaşlarım; insanlık için nasıl daha faydalı oluruz? Ülke ekonomisine daha fazla katkı sağlamak için neler yapabiliriz? Derken, sosyal duyarlılık ve sorumluluk faaliyetleri ile yapmamız gereken yardım ve bağışlar…

Biricik eşim elinden gelen fedakârlığı yapıyor. Ne yazık ki iş hayatımın yoğunluğu nedeniyle, çocuklarıma yeterli zaman ayıramadığımın farkındayım. Ancak, onlara iyi bir gelecek hazırlamak için elimden başka bir şey gelmiyor. Hafta içi okuldalar, hafta sonu kurslara ve sosyal aktivitelere katılıyorlar. Şöyle düşünüyorum; büyüklerimizin zamanında çocukları şımarmasın diye, uyurken severmiş anne babaları… Şimdi ise ben de, çalışma hayatımın yoğunluğundan, uyurken öpüp kokluyorum çocuklarımı. Tatilde oldukları zaman, iş seyahatleri ve önemli randevular fırsat vermiyor birlikte olmamıza. Ama her şey onlar için! En iyi eğitimleri alsınlar ve zamanı gelince kurduğum şirketin başına geçsinler diye düşündükçe huzur buluyorum. Büyüdüklerinde ise bana hak vereceklerine inanıyorum.

Çalan telefonumun sesiyle irkiliyorum. Sekreterim, toplantıya 10 dakika kaldığını haber veriyor.

Bu kış çok üşüyorum. Seneler geldi geçti, neredeyse bir ömür tükettik. Cefakâr eşim zamansız göçtü gitti hayattan. Yaşım 70 olsa da, bastonum bana güç veriyor. Çocuklarım en iyi okullarda en iyi eğitimleri aldı. Babalarından devraldıkları şirketi çok geliştirmişler; gazetelerden okuyorum, medyadan alıyorum başarı haberlerini… Torunlarım da çok başarılıymış, yeni projeleri ile sürekli ödül ve plaket alıyorlarmış. Bir zamanlar, hayatımdaki yoğun çalışma temposu, çocuklarımla verimli zaman geçirmeme engel oluyordu. Şimdi onlar çok yoğun. Yaşlı babalarını ziyaret etmek için buraya gelseler, yarım saatte çok önemli ihaleleri kaçırabilirler.

Gençliğimde Huzur Evi denince, yollara bakmak ifadesi aklıma gelir ve içimi bir burukluk kaplardı. Doğruymuş!

Telefonum tekrar çalıyor ve birden irkiliyorum ofisimdeki koltukta… Sekreterim, toplantının başlamak üzere olduğunu haber verecek sanıyorum. Meğer duyduğum şey, çalan telefonun sesi değil de sabah 07:00’a kurduğum uyandırma alarmının sesi!.. Derin bir oh çektikten sonra dünyalar benim oluyor! Ve annem saçlarımı okşayarak, okula geç kalmayayım diye, beni kahvaltıya çağırıyor.

Facebook | Twitter | Instagram | Slack | Kodcular |

--

--

NAZAN AY
Türkçe Yayın

SEO uyumlu içerik yazarı. Seçkin markalar, web siteleri, dijital ajanslar ve bireysel hizmet sağlayıcıları için kaliteli ve özgün içerikler üretiyorum.