Neslimiz ve Geleceğimiz

Muhammet Enes Kaya
Türkçe Yayın
Published in
3 min readNov 3, 2023

İklim Krizi

Neslimiz ve Geleceğimiz serisinin İklim krizi başlığıyla devam ediyoruz. Nedir bu İklim Krizi, kim neden krizi meydana getiriyor? Teknolojinin gelişmesiyle her geçen gün yeni buluşlara imza atılıyor. Ancak bu buluşlar, güç kimin elindeyse onun lehine kullanılıyor ve kim ne kadar zarar görür, doğaya müdahale edersek nasıl sonuçlarla karşılaşırız diye hesap etmiyorlar. Herhangi bir canlının değeri kıymeti yok onların gözünde çünkü tek düşünceleri kendi çıkarları. Hal böyle olunca mevsimler özelliklerini kaybetti. Yazımız kış, kışımız yaz oldu. Yağmur yağması gereken aylarda sıcaktan kavruluyoruz. Nebatattan istenilen verim alınamıyor. İnsanlık kuraklık ve kıtlığa sürükleniyor.

Yağmur yağmayan ya da yağmayacak olan bölgelere kurdukları komplo ile yağmur yüklü bulutları taşıyıp bir araya toplayarak yağmur yağdırıyorlar. Bu defa yağmur yağması gereken yere yağmur yağmıyor. Doğal olan bir şeyin yapayını üretebilirsiniz ama hiçbir zaman birebir yerini tutmaz. Çarklarla çalışan mekanizmanın bir dişlisi hasar görürse tüm sistem etkilenir, doğal seleksiyona müdahale edildiğinde de aynı şekilde tüm canlılar etkilenecektir.

Kâinatta her şey belirli bir düzen içerisinde işliyor. Bir zamanlar fareleri öldürdüler, yılanlar çoğaldı. Sonra da küresel ısınmadan dolayı kendilerince faydası olacakmış gibi önerilerde bulunuyorlar. Yapacağınızı yaptınız zaten daha bu neyin önerisi. Doğayı ve doğallığı bozmanın sonuçlarına son zamanlarda daha çok şahit oluyoruz. Beklenmeyen sel baskınları, heyelanlar, depremler, olağanüstü hava olayları vb. HEDEF İNSAN, İNSANLIK… Küresel güçler diyeceğim ama güç mü acizlik mi bilemedim. Bu projeleri gerçekleştirerek amaçlarına kolayca ulaşabilirler ama bu iğrençliklere ne gerek var. Vicdan ve merhametten yoksun bu sözde medeniyet erleri ne kadar dar görüşlü olduklarını kanıtlıyorlar. Hırslarından gözleri hiçbir şey görmüyor.

Çin’deki Serçe katliamı, Çin tarihindeki önemli bir dönemeç olarak kabul edilir. Mao Zedong, her serçenin yılda 4,5 kilogram tahıl tükettiğine inanıyordu. Bu nedenle serçeler, komünizm düşmanı ilan edildi ve ülkede serçe katliamı başladı. Serçelerin kitlesel olarak yok edilmesi, başta çekirgeler olmak üzere tarıma zararlı böceklerin aşırı çoğalmasına neden oldu.

-Büyük İlerleme Döneminde, serçeler tarım alanlarında tahıl tohumlarını yiyerek zarar veriyor gibi görünüyordu.

-Hükümet, serçeleri öldürmeye teşvik etti ve bu kampanya hızla yayıldı. Serçelerin kitlesel öldürülmesi, doğal dengeyi bozdu ve zararlı böceklerin popülasyonunu kontrolsüz bir şekilde artırdı.

-Büyük bir tahıl kıtlığına yol açtı ve milyonlarca insanın açlık çekmesine sebep oldu.

-Bu dönemdeki toplu ölümler ve açlık, trajik insan kayıplarına neden oldu.

Japonya’da 2011'deki depremin ardından meydana gelen tsunamide hasar gören Fukuşima Dai-içi Nükleer Santrali’nde biriken radyoaktif atık suyun tahliyesinin 30 ila 40 yıl sürmesi bekleniyor. Japonya tonlarca kimyasal atığı okyanuslara boşalttılar. Yüz binlerce deniz canlısı bu kimyasala doğrudan maruz kaldı. Buharlaşarak havaya karışması da cabası. Doğal denge ve ekosistemlerin anlaşması ve korunması büyük bir öneme sahiptir. Paul Ehrlich’in dediği gibi “Doğa insan olmadan da yaşar, ama insan doğa yok olduktan sonra yaşayamaz.

Kaynakça

Japonya Nükleer Santralin Atık Sularını Okyanusa Dökmeyi Planlıyor — dijitaliyidir

Çin’deki Serçe Katliamı: Doğa ve Toplumsal Etkiler — Bunları Biliyor muydunuz? — ForumSever

imgurl:https://cdn-images-1.medium.com/max/1000/1*eHePBLPcZrMhGcHJ_imqDg.jpeg — Bing

--

--