Odaklanmak İçin Etkili 8 Öneri
Odaklanmak üzerine söylenebilecek onlarca, yüzlerce cümle olmasıyla beraber her birinin ortak bir noktası vardır ki; odaklanmak siz taşır. ‘Öte’ olarak tanımladığımız bölge aslında insanın kendi konfor alanını terk etmesi demektir. Çünkü yaklaşık 10 dakikadan uzun süre odaklanabilmiş bir insan kesinlikle keşif alanında dolaşmaya başlamış demektir.
Değeri böylesine büyük olması ve aslında ulaşılması çok kolay olmasına karşın günümüzde odaklanmak kelimesini hakkıyla yaşayabilmek çok zordur. Çünkü çevremiz kesinlikle odaklanmayı engelleyici etmenlerle doludur.
ODAKLANMAK VE ZAMAN
Odak kelimesinin (latince: focus) Latince köküne baktığımızda ateş yeri tanımına ulaşırız. Yani aslında güneşin ışınlarını yönlendirerek ateş yakmaya yarayan mercekler için bu kelimeler kullanılıyordu. Sonrasında 17. yy’da matematiğe ve 20. yy’da psikolojiye uygun görülmüş ve bu konularda kullanılmaya başlanmış.
Bir mercek yardımıyla ateş yakmayı denediniz mi hiç? Belki lisede fen derslerinde, belki de çocukluğunuzdaki oyun zamanlarında… Hiç fark ettiniz mi bilmem ancak bütün o ateş yakma sürecinin en temel taşlarından birisi her daim zaman olmuştur. Sabretmek ve beklemek sizi nihai sona ulaştıran en büyük katkıdır.
Ben odaklanmak kelimesinin zaman ile bağını bu sürece benzetiyorum. Eğer yeteri kadar zaman harcarsanız ateşe ulaşabilirsiniz. Ancak sabretmeyi bilemezseniz, odaklanmak sizin için imkansızdır ve vazgeçtiğiniz ana kadarki çaba sadece israftır.
Ama bir de odaklanabildiniz mi, o zamana kadar ortaya koyduğunuz en güzel ürünü ortaya koyacağınızdan emin olabilirsiniz. Genel olarak en güzel ürün demiyorum; sizin bu güne kadar yaptıklarınızın en iyisi diyorum. Çünkü dediğim gibi, odaklanmak potansiyelinizi fark etmenize olanak verir ve sizi bir adım öteye taşır.
BU GÜNLERDE ODAKLANMAK
Peki, 21. yy günlerinde odaklanmak ne kadar kolay? Kendi adıma söylüyorum ki, asla kolay değil. Bu yazıyı bile kaç seferde yazdığımdan emin değilim. Dikkat dağıtıcı o kadar fazla sebep var ki, hangi birisini söyleyeyim size?
Bir kere korona virüsü son beş aydır hayatımızı alt üst etti. Birçoğumuz için akşamları açıklanacak rakamlar merakla bekleniyor. Evinin belirli bir yarı çapında dolaşan insan sayı çok fazla. Virüsün getirdiği bunca konu varken odaklanmak büyük bir lüks oluyor.
Bunun dışında mevcut işiniz de aslında bir odak katili olabilir. Eğer işinizi büyük bir sevgi ile yapmıyorsanız iş kesinlikle huzur ile aynı anlama gelmez. Huzursuzluk da kafa dağınıklığını getirir. Yol, ailevi konular, sosyal medya, haberler, dünyadaki olaylar, çevrenizdeki insanlar… Bu günlerde odaklanmak gerçekten zor.
Ancak bir sır vermek istiyorum size. Hiç bir zaman kolay olmadı. Her dönemde, o dönemin içinde yaşayan insan için odaklanmak zor olmuştur.
Aşağıda sıraladığım 8 adım size kesin bir çözüm sunmasa da, düzenli yapıldığı takdirde odaklanma sürenizi ve sıklığınızı arttıracaktır.
8 ADIM
1. YAPILACAKLAR LİSTESİ
Dünyanın en başarılı CEO’ları genelde aynı kıyafetlerle çıkarlar karşımıza. Her gün aynı renk tişörtü giyerler. Bu seçimin arkasındaki mantık, karar verme durumundan kaçınmaktır. Yani sabahları ne giyeceğim bugün diye gözlerinizi açıyorsanız, yapılacak listesine bir şey daha ekleyin.
Fakat genelde insanlar bir yapılacaklar listesi tutmazlar. Her şeyi zihinlerinde halletmeye çalışırlar. Ne giyeceğim, ne yiyeceğim, şuna mail atılacaktı, bu derse bakılacaktır, falanca kişi aranacak… Gelin görün ki, zihnimizin bunca konuyu aynı anda hatırlaması mümkün değildir. Hadi hatırladı diyelim, geriye başka bir şey yapacak enerjisi kalmaz.
Bu sebeple bir yapılacaklar listesi hayatınızı çok kolaylaştıracaktır. Bir defter kenarı da olur, bilgisayarınızdaki bir program da, telefonunuzdaki uygulama da…
Yapılacak şeyleri zihninizde tutmak yerine bir ‘ yerde ‘ tutmak günün enerjisinin büyük bir kısmını size bırakacaktır.
2. ÇOKLU GÖREVLİLİĞİ BIRAKIN
İngilizcede multi-tasking olarak kullanılan terminolojiyi çoklu görevlilik olarak çevirebiliriz diye düşünüyorum. Yani aynı anda ya da çok kısa sürelerde, birden fazla işi yapmaya çalışmak olarak tanımlıyoruz çoklu görevliliği.
“ Her Makine Bir Setup Süresine İhtiyaç Duyar; İnsan Bile!” başlıklı yazımda bu konuyu ele almıştım. Birden fazla iş tabi ki yapılabilir. Ancak aynı anda yapmaya çalışmak kesinlikle verimsiz bir iştir. Kendinizi geliştirip, işler arası zihninizin geliş sürecini hızlandırabilirsiniz tabi ki, fakat tek sefer tek işe odaklanmak gibi olamaz.
Odaklanmak için çoklu görevliliği bırakın ve tek bir konuyu ele alın. Onu hakkıyla yaptıktan sonra diğerine geçersiniz.
3. VÜCUDUNUZA İYİ BAKIN
Kendinize iyi bakın. Bedeninizi iyi besleyin.
Söylemesi çok kolay olan ancak yapması oldukça zor olan bir konu. İyi beslenmek her daim çok yemek ile ilişkilendirilse de, aslında iyi beslenmek az yemektir. Vücudumuz gerçekte çok şey beklemez sizden. Bu sebeple odaklanmak için midenizin çok dolu olmaması gerekli. Aynı zamanda çok da boş olmaması gerekli. Biraz suya yer bırakın, biraz da yemeğe. Yemeği de dengeli seçin. Bu koşullarda odaklanmak sizin için çok daha kolay olacaktır.
4. EGZERSİZ YAPIN
Sanayi devrimi ile beraber insanlar doğadan evlere ve fabrikalara tıkıldılar. Ofislerde geçen zamanlar hareketlerimizi kısıtladı. Yürüyüş yapmak sadece asansörlere kadar sürer oldu. Belki otobüslerde, metrolarda ayakta durmak konusunda uzmanlaştık ancak belimizi, boynumuzu esnetme konusunda geriledik.
Bu gerilemeler de ağrılara sebep olmaya başladı. Her ağrı da odaklanmanıza birer engel olarak hayatımızda yer edindiler. Ağrıyan vücut sizi her daim geride tutar. Bu sebeple egzersiz yapmak sizi zinde tutacaktır. Ağrılar düşüncelerinizi ve odağınızı bölmeyecektir.
Kendinizi çok sıkmadan, sadece haftada 2–3 kere basit egzersizler yapmak size yardımcı olacaktır. Kesinlikle amacımız karın kası yapmak, kolları şişirmek değil; sadece kaslarımızın hareket ettiğinden emin olmak.
5. MOLA VERİN
Ve dinlenin. Hem vücudunuz için hem de zihniniz için dinlenmek şart!
İnsanlar artık dinlenmenin bir verimsizlik olduğunu düşünmekte. Ancak esas olan dinlenmemek verimsizliktir.
Dövüş Kulübü (Fight Club) filminde çok sevdiğim bir replik vardır:
“ Eğer uyuyamıyorsanız, uyanık da kalamıyorsunuzdur. “.
Bu söz oldukça doğrudur. Dinlenmiş bir zihin ve beden sizi dinler ve size hizmet eder. Ancak dinlenmemiş bir beden ve zihin kesinlikle -aktif gibi gözükse de- size hizmet edemez. Bazen durmak ve etrafınıza bakmak rotanızdaki ufak sapmaları bulmanızda size yardımcı olacaktır. Bu sebeple durup bedeninizi ve zihninizi dinlendirmek çok ama çok önemlidir.
Abartmayacak şekilde mola verin. Molalarınız hem bedeniniz için hem de zihniniz için verin. Bir hafta sonu öğlene kadar uyumak belki bedeninizi dinlendirebilir ancak zihninizin dinlenmesi başka bir konudur.
6. O ‘YERİ’ BULUN
Neresi orası? Hani şu genelde tek başınıza kaldığınızda gitmeyi sevdiğiniz yerden bahsediyorum. Oraya gidin. Her zaman değil tabi ki, ancak orasının farkında olun.
Belki evinizin içinde bir yer. Odanızın bir köşesi ya da yakındaki bir park da olabilir. Önemli olan tek başınıza orada olmak konusunda oldukça rahat olmanız. Öyle ki bir tren yolculuğu da olabilir burası. Sonuçta tek olmak sadece fiziksel bir durum değildir.
Sürekli gittiğiniz değil fakat gittiğiniz takdirde de rahat ettiğiniz bir yeriniz olmalı hayatınızda. Odaklanmak için oranın faydalarını kullanmaktan çekinmeyin. Bir şeylere odaklanmanız gerektiğinde kendinizi oraya atın ve her şeyden uzakta rahat bir şekilde üretkenliğiniz ortaya koyun. Ya da sadece dinlenme alanı olarak kullanın, seçim sizin.
7. O ‘ZAMANI’ BULUN
Aynen yer gibi herkesin bir de zamanı vardır. Kimisi gün doğumunu sever. Kimisi de gün batımına hayrandır. Kalabalığın olduğu zamanlar ya da kuşların henüz uyandığı saatler… Sizin odağınızı sağlamlaştıracak, günün diğer dönemlerinden farklı bir dönem mutlaka vardır.
Birkaç deneme yapın ve o zamanı bulun. Bu zamanın avantajlarını kullanın. Belki sabaha karşı 4, belki de gece yarısı 2 sizin için mükemmeldir. Her birini denemekten korkmayın. Her yıl 365 tane deneme hakkınız var ve hiç birisinde yanlış bir zamanı denediğiniz için kimse size bir şey söylemeyecek.
8. HER GÜN KENDİNİZİ DİNLEYİN
Her şeyden öte odaklanmak eylemi dinlemek eylemiyle iç içedir. Bu sebeple her gün kendinizi dinlemeye özen gösterin.
Dinlemek bazen aynanın karşısında gördüğünüz görüntü ile konuşarak olur; bazen de odada sessizliğin içinde durarak. Kimisi evde dolaşırken kendi kendine sesli bir şekilde konuşur; kimisi de birisiyle sohbet edermiş gibi yaparken sessizliğe bürünerek. Bazıları ibadetinin ardındaki dua ile ulaşır oraya; bazıları da günün yoga saatiyle gider. Seçenekler sonsuz olsa da esas olan şudur ki, oraya bilinçli bir şekilde gitmeyi keşfedenler odaklanmak konusunda birkaç adım ötededirler.
ODAKLANMAK VE ODAKLI KALMAK
Buraya kadar size nasıl odaklanabileceğinizi anlatmaya çalıştım. Sıraladığım 8 madde size destek olabilecek konuların bir özetidir. Bunları şimdi bir iki kere denersiniz ve olur. Çünkü odaklanmak aslında çok kolaydır.
Fakat odaklı kalabilmek bambaşka bir hikayedir. Kısaca tek bir şeye ihtiyacınız var; “ istikrar”. Ayrıntılı ele alınmış halini de başka bir yazımın içinde bulabilirsiniz: “ Başarılı Olmak Ve Sürdürülebilirlik “.
Keyifli yaşamlar,
Originally published at on July 15, 2020.