Olma(yanı) Oldurmak

Aleyna
2 min readApr 5, 2024

--

Bir türlü olmayan bir iş, bir türlü rayında gitmeyen bir ilişki, bir türlü yazamadığımız o yazı, bir türlü kabullenilemeyen gerçekler. Bilmem size tanıdık geldi mi? Bana epeyce tanıdık bu ifadeler. Hayatımda hep olmayanı oldurmaya dair bir çabam olduğunu hatırlarım. Uymayan bir anahtarı kilide yerleştirmeye çalışmak gibi anlamsız girişimlerdi bunlar. Çünkü ne yaparsan yap ne kadar çabalarsan çabala o anahtar o kilide uymaz, ona uyması için tasarlanmamıştır.

Olmayanı oldurmaya uğraşmak nereye kadar, hangi şartlar altında, kim için veya ne için? Sınırları veya başlangıcı ne? Benim çabalarımın anlamı ne? Bu sorulara verilebilecek yanıtlar belki de olmayanı mı yoksa olabilecek olanı mı oldurmaya çalıştığımızı anlamamıza yardımcı olacaktır. Bir işe kalkışıyorum, deniyorum ya da denemeye çalışıyorum ama bir türlü istediğim noktaya gelemiyorum. Peki bu noktada neler oluyor da ben bir türlü olduramıyorum? Belki bu işe uygun değilim, belki bu iş bana uygun değil, belki verdiğim çaba yetersiz, belki yöntemim geçersiz. Bu liste böylece uzar gider. O zaman ne yapmalı; tek tek denemeli çözümleri, elemeli ihtimalleri. Baktım o zaman da olmuyor o zaman hayatta kontrolümün olmadığı durumların varlığını kabul etmem gerekir. İnsanlığın sahip olduğu en güzel meziyetlerden biri de seçenekleri olması değil midir zaten? O zaman tamam derim; verebileceğim her şeyi verdim, kendi sorumluluğumda olan kontrolleri sağlamaya çalıştım ama olduramadım. O zaman sınırlarımı kabul eder ve oldurabileceklerime odaklanırım.

Aynısı bir ilişki için de geçerli. Benim oldurabileceklerim ve kontrolüm kendi varlığımla ve karşıdaki insan üzerindeki potansiyel etkimle sınırlı. Ne yaparsam yapayım olmayan bir şeyler varsa diğerinin alanında kontrol sağlayamamdandır belki. Sınırlarım bu kadardır. Peki o halde hala bir uğraşı bir çaba içindeysem belki de kendime sormam gereken şudur: Neden olmayanı oldurmaya çabalıyorum? Memnun olmadığım ve beni yıpratan bir şeyler varsa neden çekilme, vazgeçme, ardımda bırakma seçeneğini kullanmıyorum?

Belki de kendimi; hayatımdaki her şeyi bir şekilde yoluna sokmakla, sahip olduklarım ile yetinerek yolunda gitmeyeni düzeltmeye zorlamakla etiketlemişimdir. Böyle yaşamayı kendime kural bilmişimdir. Vazgeçebilmek, ardında bırakmak ve yenilgiyi kabullenmek lügatımda yoktur belki, öğretilmemiştir.

Kendi kendine sorular sorabilme ve bu sorulara yanıt verebilme muazzam bir yetenek bana kalırsa. Her davranışımı ve bu davranışların altında yatan süreçleri sorgulama kapasitem olduğu sürece yerimde saymam mümkün değil. Bir gün olmayanı oldurmamayı da tıpkı böyle öğreneceğim, böyle öğreneceğiz.

--

--