Louis Hector Leroux, Adoration of the goddess Pallas Athena (1878)

Pagan Olmak Ne Anlama Gelir?

M. Kaan Erdoğan
Türkçe Yayın
Published in
5 min readNov 3, 2019

--

Not: Okumak üzere olduğunuz yazı, 25 Şubat 2019 tarihinde Centre of Excellence’ta yayımlanan “What Does It Mean to Be a Pagan?” başlıklı makaleden çevrilmiştir.

‘Pagan’ sözcüğünü duyduğunuzda aklınıza gelen ilk şey ne?

  • Hristiyan kiliselerini ateşe veren kana susamış Vikingler mi?
  • Gümüş pentagram kolyeleri takan heavy metal gitarcıları mi?
  • Ormanda keçi öldüren cübbe giymiş kişiler mi?
  • Muhtemelen şeytana tapımı da kapsayan acayip bir şey mi?

Bu dört cümlede geçen sözcüklerden yalnızca birinin gerçekten Paganizm ile ilişkili olduğunu öğrendiğinizde şaşırabilirsiniz. O sözcük de ‘pentagram’ değil, ‘orman.’

Pagan olmanın ne anlama geldiği hakkında bir dolu yerleşmiş fikir ve basmakalıp inanış mevcut. Bu yerleşmiş fikir ve basmakalıp inanışlar dört bir tarafımızda; edebiyattan tutun Hristiyan geleneğin öğretimlerine ve popüler kültürün tüm biçimlerine kadar. ‘Pagan’ teriminin ilk kez türetildiği M. S. 4. yüzyıldan bu yana, tüm bu yanlış anlamalar etrafımızı sarmış durumda.

‘Pagan’ Sözcüğü Nereden Geliyor?

Dil bilimsel kökenlerine bakarsak, ‘Pagan’ sözcüğü Latince ‘pāgānus’ sözcüğünden gelmedir; ‘kırsal kesimle ilişkili’, ‘kırsal’, ‘köye özgü’, ‘köylü’ gibi anlamları vardır ve daha sonra ‘sivil’ anlamına da gelmiştir. Hristiyanlık, M. S. 4. yüzyıl civarında Roma İmparatorluğu tarafından resmen benimsenince, hâlâ eski çok tanrılı dinleri uygulayan bütün insanları tarif edecek bir sözcüğe gerek duyuldu. ‘Pagan’ sözcüğü, ‘Hellen’ (Yunan ya da Roma tanrılarına tapanlar için), ‘kâfir’ [heathen] (kırda ikamet eden) ve ‘putperest’ [gentile] (asıl anlamı ‘bir klan ya da kavimden olan’dır, fakat sözcük daha sonra ‘Yahudi-olmayan’ anlamına evrilmiştir) gibi sözcüklerle birbirinin yerine geçecek şekilde kullanıldı. ‘Pagan’ sözcüğünün neden ‘Hristiyan-olmayan’ ile eş anlamlı hâle geldiği konusunda birçok teori mevcuttur.

‘Orman’ sözcüğüne geri dönersek, tarihçiler arasında en önde gelen teori, Hristiyanlığın yükselişiyle beraber, Hristiyan-olmayanların doğaya daha yakın olmayı ve büyük şehirlerde ikamet eden Hristiyan nüfustan uzakta yaşamayı yeğleyerek gitgide kırsal hâle geldiğidir. Bu büyük ölçüde doğrudur — çoğu Pagan dini, doğa ile yakından bağlantılıdır. Fakat ‘Pagan’ sözcüğünün aynı zamanda ‘sivil’ ve ‘askeri-olmayan’ anlamlarına geldiğini göz önünde bulundurursak, bir başka teori, bu sözcüğün onları, o sıralar “İsa’nın askerleri” (Milites Christi) olarak görülen Hristiyanlardan ayırmak için kullanıldığını söylemektedir. Nihayetinde, ‘Pagan’ sözcüğü tüm İbrahimî dinler (Hristiyanlık, Yahudilik ve İslam) tarafından İbrahimî-olmayan bütün dinleri tanımlamak için kullanılmıştır.

Sözcüğün asıl kökeni ne olursa olsun, önemli olan, Paganların bu sözcüğü kendileri için seçmediklerini — hatta kendilerini bir grup insan olarak bile görmediklerini akılda tutmaktır. Aksine, İbrahimî-olmayan dinlere mensup insanlar, coğrafi bölge ve panteonlarına bağlı olarak, çok belirgin bir kimlik ve milliyet algısına sahip olmuşlardır. Zeus’a tapan Yunanlar kendilerini Horus’a tapan Mısırlılardan çok farklı algıladılar; daha sonraları, Woden’e (Odin) tapan Cermen kavimleri de, kuşkusuz, Cercunnos’a tapan Kelt Druidler ile pek çok ortak noktaya sahip olduklarını hissetmediler. Bunu çağdaş terimlerle söylersek, Hristiyan-olmayanlar kendilerini, yerli Amerikalıların ‘Kızılderililer’ olarak düşündüklerinden daha fazla ‘Paganlar’ olarak düşünmediler. Her iki durumda da, bu adlar onlara, onları küçümsemek ve baskılamak isteyen insanlar tarafından verildi. ‘Pagan’ hızla aşağılayıcı bir terim hâline geldi; ‘medenî olmayan’, ‘ahlaksız’, ‘yanlış tanrılara inanan’ anlamlarında bir suçlamaya dönüştü. Birçok yüzyılda, yalnızca Pagan olarak adlandırılmak bile, kovuşturmaya uğramaya ve de büyük olasılıkla ölüme sebep olabilirdi.

Ne var ki, baskılanmış gruplara verilen birçok aşağılayıcı ismin başına geldiği gibi, Paganlar sözcüğü yavaşça temizlemeye başladı; hatta bugünlerde kendilerini tanımlamak için gururla kullanıyorlar.

Modern Paganizmin Yükselişi

Rönesans, 14 ila 17. yüzyıl arasında, büyüsel uygulamalarda bir canlanma yarattı; bununla birlikte, Hristiyan-olmayan geleneklere olan ilgiyi de tazeledi. Cadı korkusundan ve kovuşturma dalaverelerinden çok acı çeken insanlar, eski panteonlara ve ayinlere hayranlıkla bakmaya başladı; bu hayranlık, 18 ila 19. yüzyıl civarındaki Romantizm dönemi sırasında doruğa ulaştı. Pagan mitolojisi, özellikle de Kelt ve Viking kökeni, zamanın yazarları tarafından yeniden inşa edilmeye başladı; kısa süre içinde, pagan mitleri, folklöre ve masallara karışıp Hristiyan gelenekleriyle birleştirildi. Sözgelimi bugün bile Noel’de gözlemlediğimiz bütün o pagan âdetlerini düşünün.

1900'lerin başında, önde gelen okültistlerden Aleister Crowley’in Thelema dinini kurması, hem bir neo-Paganizm dalgasını teşvik etti hem de gizemcilik, ayinsel büyü ve fal okuma gibi konulara genel bir ilgi uyandırdı. Crowley, farkında olmaksızın, bir Tanrıça ve bir Tanrı’nın eşit, evreni hareket ettiren yin-yang benzeri güçler olarak algılandığı Wicca dinini kuran Gerald Gardner için esin kaynağı oldu. Wicca’nın Avrupa ve ardından Birleşik Devletler’de yükselişe geçmesiyle birlikte Paganizm popülerlik kazandı ve bir ‘canlanma’ aşamasına girdi; öyle ki, neo-Paganlar kendilerini antik cadıların, Druidlerin ve Vikinglerin torunları olarak görüyorlardı.

Günümüzde Pagan Olmak Ne Anlama Gelir?

Modern Pagan gelenekleri son derece çeşitlidir, seçmecilerden (yani yeni bir şey yaratmak için eski din ve uygulamalardan unsurlar alanlardan) tutun da yeniden-inşacılara (yani eski bir dini ayin aracılığıyla içtenlikle diriltenlere) kadar. En çok bilinen bazı Paganistik gelenekler Wicca (Kelt paganizminden, geleneksel büyü uygulamalarından ve Thelema törenlerinden unsurlar alır), Aleister Crowley’in Thelema’sı, Druidizm, Heathenry (çağdaş Cermen Paganizmi), Nors Paganizmi (Odinizm), Helenizm (Antik Yunan panteonuna inanma) ve Şamanizm’dir. Liste bitmek bilmez.

Birçok Pagan, İbrahimî dinlerden tanrılara da inanır; sözgelimi, İsa’yı tanrısal bir varlık olarak kabul eder (gerçi ana tanrısı olarak değil). Paganların Satanizm ile ilişkili olmadığına işaret etmek gerekir. Evvela, modern Satanizm, Paganizm ile tam tamına zıttır; zira Satanizm herhangi bir doğaüstü varlığa inancı reddeder. İncil’in ‘Şeytan’ tasvirine gelirsek, aslında o, Pan ve Cercunnos gibi boynuzlara sahip olan ve yarı-keçi olarak betimlenen Pagan doğurganlık tanrıları baz alınarak biçimlendirilmiştir. Bu, Hristiyanlığın erken dönemlerinde, Pagan inançlarını her türlü kötülüğün kaynağı olarak göstermeye yönelik bir girişim olarak hayata geçirilmiştir. Pagan olmanın ne olduğuna ilişkin hâlâ ne kadar çok yanlış fikre sahip olduğumuzu şimdi görüyor musunuz?

Kendi Pagan Yolunuzu Takip Edin

Tüm Paganların üzerinde anlaşacağı bir konu varsa o da Pagan olmanın tek bir yolu olmadığıdır. Aynı geleneğin içinde bile muhtemelen insan sayısı kadar çok farklı versiyon bulacaksınız. Keltlerin Yıl Çarkı’nı [Wheel of the Year] takip etmeyi ve Wiccanların mevsim dönümü festivalini kutlamayı seçebileceğiniz gibi, büyücülük uygulamalarını ve çapraşık ayinlere katılmayı da seçebilirsiniz. Belki de sadece doğada sessizce zaman geçirirsiniz. Gücün nihai kaynağı olarak Kutsal Kadın’ı kabul edebileceğiniz gibi, eşit olan bir Tanrıça ve Tanrı’ya da inanabilirsiniz. Doğa’ya, gezegenimize ve tüm yaşam formlarına saygı duyup onları onurlandırmak için kendi yolunuzu seçin. Küçük şeylere odaklanıp asıl meseleyi gözden kaçırmadıkça, iyi olacaksınız.

İngilizceden çeviren: M. Kaan Erdoğan

--

--

M. Kaan Erdoğan
Türkçe Yayın

Gündüzleyin reklamcı, geceleyin öykü ve fragman yazarı.