Pandemi Sonrası Okula Uyumda Yardımcı Olacak Davranışlar

Yesim Ceylan
Türkçe Yayın
Published in
5 min readDec 5, 2021

Eğitim dünyasını oldukça etkileyen, değiştiren ve dönüştüren yaklaşık olarak bir buçuk yıllık bir pandemi süreci yaşadık. Mart 2020 itibariyle çocuklarımız uzaktan eğitime geçiş yaptı, iki haftalık bir süreç niyetiyle başlayan bu süreç tam olarak Haziran 2021 tarihi ile noktalanabildi. Bu süreçte çocuklarımız pandeminin fiziksel etkilerinden sakınabilecekleri korunaklı alanlarından eğitim görmek üzere uzaktan eğitim ile öğretim süreçlerini devam ettirdiler.

Bir buçuk yıllık bir sürecin ardından okula döndükten sonra, okula dönen çocuklarımızın bıraktığımız çocuklar olmadığını farkettik. Özellikle 6–13 yaş evresinde gelişmesi beklenen davranışların beklenenin aksine negatif yönde değiştiğini gözlemledik. Evet çocuklarımız belki öğretim adına geride kalmamıştı ancak sosyal gelişimleri adına birçok eksiklikle karşılaştık. Farklı şehir ve kurumlarda da görev yapan arkadaşlarımla görüştüğümüzde aslında sürecin hepimizde aynı şekilde var olduğunu ve yürüdüğünü farkettik.

İlkokul gruplarında “birlikte yaşama”, “sosyal sınırlar”, “birlikte yaşama dair kurallar” ve “sorumluluk” bilincine dair ciddi eksiklikler olduğunu gözlemledik. Eylül 2021 itibariyle başlayan eğitim öğretim döneminde Kasım sonuna kadar davranış problemleri de ciddi oranda devam ediyordu. Ancak gerçek anlamda ara tatil sonrası çocuklar okula adapte olabildiler. Normalde öğrencilerin okula uyum süreçleri, öğrenciye göre değişen özel durumlar harici genel olarak iki hafta gibi bir süreçte tamamlanması beklenir. Yani genel itibariyle sorun teşkil edecek durumlar gözlemlenmezdi. Ancak bu kez bu süreci 12 haftada tamamlayabildik, tabii ki bunda bir buçuk yıl “okul ortamından” uzak kalınması etkili. Çünkü çocuklarımız kendilerini koruma çemberine alarak davranışlarının sadece kendilerine olan etkisini düşünerek davranmayı alışkanlık haline getirmişler. Her durum ve koşulda, sadece kendileriyle ilgili parçaları gördükleri için bunun arkadaşlarını ya da etrafındaki diğer bireyleri nasıl etkileyeceğini göremeyebiliyorlar.

Birlikte yaşayabilmek için empati

Bu süreçte yaşadığımız sorunları çözebilmek adına, çocuklarda empatinin geliştirilmesi büyük bir öneme sahip. Başkalarının duygularını anlamak, davranışlarını anlamlandırmak, kendi davranışlarının başkalarını nasıl etkileyeceğini düşünebilmek empati ile mümkündür. Empati sayesinde, ilişkilerini anlamlandırabilecek ve güçlendirebilecekleri için birlikte yaşam sınırlarına karşı da daha hassas davranacaklardır. Aynı zamanda çocuklara zorbalığın ne olduğunu ve zorbalık göstermekten nasıl kaçınacağını öğretmekte de bir araç olabilmektedir.

Peki çocuklarda empati gelişimini nasıl destekleyeceğiz?

Empati konusunda çalışmalarıyla ön plana çıkan ve “Unselfie: Why Empathetic Kids Succeed in Our All-About-Me World” kitabın yazarı olan Dr. Michele Borba’ya göre, “empatik çocuklar, yaşamları boyunca kaçınılmaz olarak karşılaşacakları duygusal mayın tarlalarında ve etik zorluklarda yön bulmalarına yardımcı olmak için dokuz temel alışkanlığı kullanırlar.”

  • Rol model olmak önemlidir. Çocukların empatiyi öğrenebilmesi için eylemlerde görmesi gerekmektedir. Bu sebeple diliniz ve davranışlarınızla onlara model olacak şekilde dikkat etmek mühimdir.
  • Duygusal okuryazarlığı öğrenin. Bu ifade ile bahsedilen birine bakabilmek ve duygularını okuyabilmektir. Birinin duygularını anlarsanız, onlarla empati kurabilmeniz daha olasıdır. Günümüzde çocuklar, dijital cihazlarından çok fazla kafalarını kaldırmıyorlar. Bu cihazlarıyla ilgilenmediklerinde de hızlı bir şekilde bir şeyler yapmak ya da bitirmek eğilimindeler. Böyle bir durumda da gerçek dünyadaki duyguları görmeye ve onları yorumlamaya yeterli vakti ayıramıyorlar. Bu sebeple sizler çocukların dikkatini çekmek için, duygular hakkında konuşun, neler hissettiğinizden bahsedin. Neden bu şekilde hissettiğinizi açıklayın. Çocuklarınıza durumlarla ilgili sorular sorarak, deneyimler yaşatır. Yorgun bir insan nasıl durur? Omuzları düşük ve yere bakan bir insan ne hissediyor olabilir? Sence ne yaşamış olabilir? soruları çocukların durumlar hakkındaki deneyimlerini anlamlandırmalarını sağlayacaktır.
  • Ahlaki kimlik geliştirmek, Dr Borba’nın kitabında değindiği ikinci alışkanlıktır. Ailede ahlaki bir kod geliştirmenin önemli vurgular. Çünkü çocuklar kendilerini nasıl görüyorlarsa öyle davranırlar. Örneğin, dürüstlüğün önem verildiği ve tekrarlandığı bir ortamda çocuk kendini dürüst olarak kodlayacağı için buna uygun davranışlar sergileme ihtiyacı hissedecektir.
  • İyi karakter özellikleri ve davranışları belirtin. Çocuğunuzun nazik, saygılı ve kibar olduğu anları arayın ve bunu davranışlarla ilişkilendirerek belirtin. “Bu … davranışın çok saygılıydı, bizim evimizde buna değer veriyoruz, teşekkür ederim.” bu davranışın pekiştirilmesini sağlayacağı gibi davranışın anlamlandırılmasını kolaylaştıracaktır. Olumsuz durumlarda ise, yine davranışa dikkat çekerek “bu senin başına gelse nasıl hissederdin? Şu an bu kişinin daha iyi hissetmesi için neye ihtiyacı olduğunu düşünüyorsun? Bu konuda ne yapabiliriz?” gibi sorular sorularak çocuğunuzun empati gelişimine katkı sağlayabilirsiniz.
  • Hikayeler kullanmak en büyük yardımcıdır. Kitaplar okumak ve belirli filmleri izlemek çocukların empati geliştirmesinde mükemmel yollardır. Olay örgüsündense karakter gelişimine odaklanan kitaplar önerilmektedir. Böylece kitaptaki karakterler hakkında sorular sorarak, öğrenilenler pekiştirilebilir. Çocuğunuzun da soru sormasını pekiştirebilirsiniz.
  • Mindfulness uygulayın. Çocuğunuzla sessiz bir ortamda nefes çalışması olabilir ya da beraber yapılacak bir doğa yürüyüşü ile anda hissetmesi ve farkındalığının artması sağlanabilir.
  • İyi haberler izlemek. Haberlerde çok fazla kötü habere maruz kalmak duyarsızlaşmaya ve empatinin azalmasına sebep olmaktadır. İyi, mutlu veya canlandırıcı haberlere çocukları maruz bırakmak empatiyi arttırmada yardımcı olur.
  • Çocuğunuz bir sosyal yardım ya da topluma hizmet projesine yönlendirin. Çocuğunuzun ilgisine odaklanın ve onun yapmaktan hoşlandığı şeylerle ilgili bir hizmet projesi bulun. Mümkünse bunu aile olarak birlikte yapın. Çocuğunuzun diğer kişilerin ve sizlerin tepkisini görebilirse, bu onu iyi hissettirecektir ve tekrar yapmak isteyecektir.
  • Sosyal medya detoksu yapın. Çocuklarla birlikte ebeveynlerin de ara ara beraber sosyal medya detoksu yapması öneriliyor. Gerçek dünya ile gerçekliğini kaybetmemiş bağlantılar kurulması sağlanabilir.
  • Bir kez yapmayın, rutin yapın. “Empatiyi öğretmenin en iyi yolu onu modellemektir. Ve amacımız çocuklarımızın bunu içselleştirmesini sağlamak, böylece herhangi bir dürtme ya da ödülümüz olmadan empati kurabilmelerini sağlamak” diyor Borba.

Empatinin geliştirilmesi, aile ortamında başlayıp eğitim içerisinde devam ettiği için ailenin bu konudaki desteği bu süreçte karşılaşılan bir çok sorunun çözümüne destek olacaktır. Bunun yanı sıra empatinin gelişmesi çocuklarımızın duygusal zekalarının gelişimine katkı sağlayacağı için toplum içerisinde yer edinecekleri bireyler olarak daha sağlam duruşlar edinmelerine destek olacağı düşünülmektedir.

Dr Michele Borba’nın konuyla ilgili bir konuşmasının videosu:

--

--