Paslı Demirlerin Son Direnç Noktası Üzerine

İlkel Dürtüler
Türkçe Yayın
Published in
1 min readMay 20, 2020

Yere düşen umutlarım cam kırıklarından hallice,

Düzen kalmamış, her yanı sarmış matem.

Yalan maddeler ve gören gözler,

Yalanmış meğer anlamıştım.

Tutunmuştum bir ince dala,

Düşmemek adına verdiğim mücadelem,

Beynimi yaran bir yıldırım gibi parladı semada.

Yıkılıyor binalar ve inanç abideleri beynimde,

Yerle bir oldu bütün bildiklerim, öğrendiklerimle.

Yeniden kurmak ve inşa etmek için,

Ruhum çekiyor tonları,

Göğün uçlarında korkularım,

Göz göze geldiğim her an,

Dünyayı avuçlarıma topladım.

Eskimiş yıllar, eskimiş değerler ve sultanlık.

Bastığımız yerler yeni oluşmamış, farkındayım.

İnşa ettiğim binanın demirleri paslanmış.

Tutunuyorum bir noktaya,

Yobazca ve bağnazca dediklerim

Ben yine de bırakmadım.

Üzerime yıkılıyor şimdi bütün kainat.

Büyük çöküşü dilimle yarattım.

Saklı kalmış gizli bir sır, bir sandık içinde, bir yerlerde.

Arayan yok, bulansa kaybeder bu hengamede.

Neydi istediklerim ve yaşama hevesim,

Cevaplarımın hepsi tek bir cümlede gizliydi,

Gözlerimi kapattığım anda her yerin kararması gibi,

Kimsenin bakmayışındaki görünmezlik gibi,

Aradığım, basmakalıp cümlelerdeki sen ve ben gibi.

--

--

İlkel Dürtüler
Türkçe Yayın

Her insanın içinde saklı kalan, alt taraflarda üzerindeki toprağın atılmasını bekleyen ilkel dürtüleri vardır.