Performans
Kıskanıyorum gözlerindeki beni. İçten içe biliyorum, benim olduğumdan farklı biri. Daha özgüvenli, becerikli, kaygısız.
I.Kısım
Bakıyorum gözlerine. Anlamaya çalışıyorum. Çünkü senin gözlerindeki ben, iyi görünüyor bana. Sana kendimi göstermek değil istediğim, ölümüne korkuyorum bundan. Senin ben sandığın ne, bunu anlamaya çalışıyorum. Senin içinde inşa ettiğin benin ipuçlarını almaya çalışıyorum. Çünkü ben (eğer öyle bir şey varsa) kendim olmak değil senin yarattığın ben olmak istiyorum. Belli ki o sevilebilir biri. Senin gözlerini böyle ışıldatabiliyor çünkü. Ben; değil başkalarının dünyası, kendi dünyamda bile değerli olamazken, o gözlerdeki ben belli ki sahip tüm bunlara. Yontarım kendimi, bazen daracık bir kota girmeye çalışır gibi karnımı içime çekip, bazen göğsümü iyice şişirip geniş omuzlu bir ceketi taşımaya çalışır gibi. Yorucu, ama başarılabilir sanki. Kıskanıyorum gözlerindeki beni. İçten içe biliyorum, benim olduğumdan farklı biri. Daha özgüvenli, becerikli, kaygısız. Kıyafetindeki yırtığı saklayarak oturan fakir bir öğrenci gibi, kusurlarımı saklayarak buluşuyorum sürekli senle. Yoruluyorum haliyle, bir sahne çünkü bu. Bir performans: Gözlerindeki ben olmak.
II.Kısım
İniyorum sahneden. Selam bile vermeden. “Beni sizler yarattınız” der ya bazen sanatçılar, işte senin yarattığın ben olmaktan gurur duymuyorum artık. “Beni sen yarattın” diye haykırmak istiyorum yüzüne, teşekkür değil küfür eder gibi. Kendim yaratmaya korktum beni çünkü, ben ne anlarım ki kendimi yaratmaktan? Benden daha iyi bilen birileri vardır onlar ne istediğimi daha iyi bilir, onlardan öğrenirim dedim. Hem belki benim istediğim de saçma sapan bir şeydir, bir bakayım onlar neler istiyor. Okudum sayfalarca, dinledim saatlerce ve izledim bir ömür boyunca. Tekrarladım sonra, taklit ettim ve bayağı da iyi yaptım bence çünkü herkesi inandırdım. Daha doğrusu kandırdım. İçimdeki bir sahtekar olduğum düşüncesi beni hiç terk etmedi. Takdir ve saygı ne kadar yüksek makamlardan gelirse gelsin yetmedi. İniyorum sahneden, sahnenizden ve bütün rollerimden çıkıyorum.
Beni kendim yaratacağım. Beceriksizce ve kusurlu olacak. Boya kalemlerini etrafına sermiş yerde resim yapan bir çocuğun coşkusuyla yapacağım bunu. Yaparken dünyayı unutarak ve yanlış yapma korkusu yerine bir sonraki adımın heyecanını duyarak. Dışarıdan o kadar da havalı görünmeyecek belki, ama görünen şey bir dekor ve kostüm değil ben olacağım. Ve artık bir sahtekar gibi hissetmeyeceğim.