Psikoloji Bilimi: Sosyal Psikoloji I

Ssemihersoy
Türkçe Yayın
Published in
2 min readJun 5, 2022

İNSAN:

İnsan; davranış ve tutumlarının yanı sıra, algı, düşünce ve kişilik yapısına göre kendini özgün bir içsel değerde görmektedir. Her benliğin kendine özgü ayrı değerlemeleri vardır; fakat temeldeki eksik bilgi birikimi, sübjektif yaşantı ve benlik böbürlenmesi neticesinde, günümüz itibariyle bu değerlemeler abartıya kaçmaktadır. İnsan varlığının varlığını yeterince bilmediği takdirde, onlar arasındaki hiçbir yorumsal değerlemeleri doğru yapamaz. Kısacası bu da şu demek oluyor ki; ikili ilişkilerin temeli benlik üzerine kurulacak ve her kişiliğin bunu fark etmesi çok geç olmayacaktır.

İNSAN İLİŞKİLERİ:

“Kitle psikolojiyle hareket edilen bir zaman aralığında yaşamaktayız. İnsanların birbirlerine olan davranış ve tutumları bu psikolojik etkiyle eğilime uğramakta. Daha basit bir şekilde ifade etmek gerekirse, sürü psikolojinin insanlar üzerindeki etkisinin eğilimi diyebiliriz.”

Bu yorumun temeline inildiği takdirde, görülmekte ki insanı tanıma ve anlama boyutunda temel empati yeteneği, saygınlık kavramı, nezaket ve görgü kuralları vb. gibi daha birçok insanın yapı taşlarını oluşturan değerlerde özgün eksikler bulunmakta. Tüm bu kavramların yokluğu insanı düzensiz ve bozuk bir ilişkiyle baş başa bırakmakta. Ayrıca spesifik benlik algısı ve kültürel yapının bozulması sebebiyle sağlıklı ilişkilerin kurulması olası ve nadir görülmektedir. Doğru ilişki kurulamadığı takdirde, toksik bir ilişkinin varlığı adım adım ilerler ve ilişki içerisindeki kişileri etkisi altına alır. Bu etkileşimin yorumlanması da basitçe yapılmamalıdır. Çünkü; insan onlar arasındaki duygudaşlık bağından dolayı, objektif şekilde yorum yapma yeteneğine sahip değildir.

Doğru ilişkinin bağıntısını Carl Jung’un felsefesiyle ilişkilendirdiğimizde ise: “Kendi karanlık tarafını bilmek, diğer insanların karanlık taraflarıyla uğraşmakta ki en iyi metottur.” demektedir. İnsan iyi ve kötü kelimeleriyle iç içe yaşamaktadır. Her ne kadar kötü kelimesini benliğine yakıştırmasa da, bu bilmek istemediği pozitif bir gerçektir. Bu sebepten bu felsefi düşünce irdelendiği zamanda, insanın kendini bilmesi, iyi ve kötü yanlarını keşfetmesi, bilinçli bir öz benliğe sahip olması demektir. Ayrıca “Kendi karanlık tarafından habersiz olan bir insan, iyi bir insan olamaz, saf bir insan olur.”

İYİ-SAF İNSAN AYRIMI:

İyi insan ve saf insan oldukça karıştırılan iki kavramdır. Bir insanın zararsız ve masum olması o insanı iyi yapmaz, saf yapar. Saf insan kötülükle mücadele edemez. Kırılgandır, gölgesine hiç aşina olmadığı için kötülerden gelecek hamleler karşısında zayıftır. Oysa iyi insan gölgesine hakim olduğu için kötülüğü yenebilecek güce sahiptir.

--

--