Puslu Rutinler Atlası
Sanki yıllardır sürekli evdeydik, sürekli uzaktan çalışıyorduk, işe gitmiyorduk, market alışverişleri sürekli eve geliyordu hissi sizde de oluşmaya başlamadı mı? Eğer öyleyse yalnız değilsiniz. Pandemi başladığından beri evden çalışmaya, evden çıkmamaya, evden alışveriş yapmaya, evde üretmeye, evde tüketmeye, evde sosyalleşmeye vs. o kadar çok alıştık ki sanki yıllardır bu şekilde yaşıyormuşuz hissiyatı oluşmaya başladı bazılarımızda.
Haliyle sürekli evde kalmak, evden çalışmak zorunda olunca insan belli başlı rutinlerinin sayısını arttırmaya başlıyor. Benim de puslu rutinler atlasım yukarıda göreceğiniz iğrenç çizimimde yer alıyor. Her sabah aynı pasaja uyanan bir roman karakteri gibi hissediyorum kendimi. Evde olmak zorunda olmak benim gibi evde vakit geçirmeyi çok seven birisini bile bezdirdiyse ev kuşu olmayanların halini düşünemiyorum bile. Evde olmak, evde vakit geçirmek güzel ama bu bir zorunluluk olunca, prangaya vurulunca benim için katlanılmaz oluyor. En sevdiğim mevsim olan ilkbahar da virüs yüzünden yaşayamadan uçup gitti zaten.
Neyse ne diyorduk? Ha evet rutinler. Evde kalma sürecinde pek çoğumuz yeni rutinler edinmişizdir çünkü bu pandemi hem toplumsal yaşantımıza hem de içedönük bireysel yaşamlarımıza büyük farklılıklar kattı. Daha sağlıklı beslenmeye çalışmaya başladık, bazılarımız pek çok şeyi evde hem daha sağlıklı hem de daha ekonomik olarak üretebileceği gerçeği ile karşılaştı ben buna insanın evdeyken toprağa, doğaya dönüşü diyorum. Evde üretmeyi öğrendiğimiz kadar evde tüketmeyi de öğrendik. Artık market alışverişlerini mağazaya gidip yapmama gibi bir seçeneğimiz var. Getir, Banabi, Migros Hemen, CepteŞok, A101 Kapıda gibi bir sürü seçenek ile eve market alışverişlerinizi söylemek mümkün. Üstelik dakikalar içinde kapınıza geliyor.
Ürettik, tükettik ve bir şeyi daha deneyimledik. Şirketlerin hep olmaz öyle saçma şey dediği, uzaktan çalışma nam-ı diğer home-office çalışma. Evet pek çok insan bu süreçte işyerlerine gitmeden uzaktan çalışmak ve üretmek durumunda kalıyor. Ben de bu süreçte uzaktan çalışmak zorunda olan bireylerdenim. Uzaktan çalışmanın olumlu ve olumsuz bazı yönleri söz konusu. Öncelikle çok konforlu ve stresten uzaksınız. Bunun yanında günlük hayatın keşmekeşinden, metroya, otobüse yetişeceğim telaşından uzak olmanız büyük avantaj fakat benim gibi dikkati çok dağınık biriyseniz evde işe odaklanmak ciddi problem olabiliyor. Bir şekilde işlerimi tamamlıyorum ama bazen yumurta kapı mantığı oluyor maalesef.
Artık sabah işe gitme telaşım olmadığı için geceleri sabaha kadar çalışabiliyorum. Mesela bu yazıyı 04.00'da yazabiliyorum. Pandemi sürecinde çalışmanın dışında günlük hayatta basit ama insanı rahatlatan bazı rutinlerim de var. İki tane dizi izliyorum. Birisi bilim-kurgu, diğeri kara mizah temalı, bunun yanında Game Pass yüzünden RDR2 bağımlısı oldum. Böyle bir oyun, böyle bir sinematik atmosfer yok. Sanat bu oyun değil! Arkadaşlarımla Fortnite oynarken sesli sohbet ederek keyifli zamanlar geçiriyorum, canım sıkılınca müziği açıp dans ediyorum (insanı müthiş rahatlatıyor yalnızken yapılan saçma danslar) Bu süreçte ev dekorasyonuma da el atma şansım oldu evimi daha minimal bir hale getirdim. Çiçeklerle aram pek iyi olmasa da bir de Afrika menekşem var. Kitap okumaya da vakit ayırıyorum çok olmasa da.
Özetle bende durumlar bu. Son dönemde virüse karşı savunulan gereksiz gevşetme politikası ve sonrasında gelen avm görüntüleri ile sinirlerim zıplasa ve İzmir’de baharı göremeden yazın sıcaklarına geçiş yapmaya başlamış olsak bile insanın olduğu her yerde umut vardır. Bu günleri fiziksel ve mental olarak hasarsız atlatmamız dileğiyle sonraki yazıda görüşürüz.
Dizi, Film, Kitap Tavsiyelerim:
- What We Do In The Shadows ( kara mizah ve absürtlük seviyorsan önce filmini izle, sonra hemen dizisine başla.)
- The Expanse (bilim-kurgu seviyorsan bu diziyi mutlaka izle.)
- Ashlee Vance’nin yazdığı Elon Musk biyografisini oku. (Vay vay vay diyor insan okurken.)
- Şarkı olarak olarak country ezgileri seviyorsan Norma Tanega’dan You’re Dead güzeldir.
Bu yazıyı sevdiysen pandemi süreci ile ilgili bilgi ve deneyimlerimi paylaştığım şu yazım da ilgini çekebilir:
