Rüya Diye-bildiğim

mehlika nuran
Türkçe Yayın
Published in
1 min readDec 12, 2023

Durdu. baktı. anlayamadığım bir şeyleri dolar gibi oldu. dudakları oynadı sanırsam ve konuşmaya benzer bir eylemde bulundu.

gülmüş olmalı.

tabi ya, güldü!

güzel olmalı.

yarı sabahı mide yakan kahve eşliğinde geçiştirdikten sonra, sanki onsuz olursa olamazmış gibi, onsuz okursa okuyamazmış gibi, emektar kalemini elinde çevirip okumaya döndü kırgın bir hevesle. sahne dondu. arkadan akan şehir dahi onu seyre daldı, izin verdi, su bulandı lakin sebebi kan değildi, o’ydu. gökyüzü damarlandı, sallandı, karıştı ve son çabasıyla tüm renklerini kustu. bulanıklık sürdü. uzanışım gecikti, hava yoğunlaştı, ayaklarımın altından kaçtı ve kıvrıldı. soluğum kulağımı tıkamıştı, kalbimin ritmi bir isime sığındı, kafasını kaldırır gibi oldu.

ve hayır, bakışları beni bul(a)madı.

yavaşlayan mekanın içine fırlatılan sert bir nesnenin tok sesi ile ayılabildi zaman, hızlandı. ayak uydurdu. kuruldu.

duruldu.

kapıyı üzerinde eğreti duran bir ürkeklik ile araladı, sonra da sanki topu topu beş adımlık bir odanın karşı ucundan değil de bir geminin güvertesinden veyahut bir trenin penceresinden el sallıyormuş gibi bir yerlere el salladı, ve karşılık vermemi beklemeksizin, neredeyse kayarcasına kapının ardında yok oldu. bense, nedeni meçhul bir biçimde, dudakları hafif aralık kalan afallamış kendiliğimi en az üç dakika boyunca onun görünmez olduğu noktaya bakarken öylece bekledim.

s

--

--