Rüya Kitaplığı

Rüyalar hakkında yazılmış en iyi Türkçe kitaplar listesi.

Ali Rıza DURU
Türkçe Yayın
18 min readApr 4, 2021

--

Rüya Kitaplığı

Rüyalar hakkında yazılmış en kapsamlı, ufuk açan, sistemli çalışmaların anlatıldığı kitapların bir listesini oluşturdum. Bu listede rüyalarla ilgili sağlıklı bilgi alabileceğiniz kaynaklar listelenmektedir.

Rüyalar hakkında araştırma yapmak oldukça meşakkatli bir süreç gerektiriyor. Çünkü önce ‘rüya yorumculularının’ internet ortamında yarattığı kirliliği aşmak zorundasınız ki bu o kadar da kolay olmuyor maalesef. Diğer bir zorluk ise Türkçe’ye hala çevrilmemiş olan bazı çok iyi kaynaklara erişmekte zorluk çekmektir.

Bütün bunlara rağmen Türkçe’ye çevrilmiş ve erişilebilir kitapları aşağıdaki listeden okuyabilirsiniz.

1. Rüyaların Yorumu — Sigmund Freud, 1900

Rüyaların Yorumu — Sigmund Freud, 1900

Listenin başını Freud’un çekmesi kaçınılmaz, çünkü her şey onunla başlamasa da Freud rüya çalışmasının hala mihenk taşı olmayı sürdürüyor.

Freud bu önemli eserinde, en karmaşık rüyaların bile rahatlıkla yorumlanabileceğini göstermektedir. Bunu yaparken de Schiller’in deyimiyle “mantığın, kapıların önünde tuttuğu nöbetten vazgeçmesi” gerektiğini, yani insanın hiçbir eleştiride bulunmadan kendini gözlemlemesinin zor bir şey olmadığını iddia eder.

Freud kitabında rüyanın bir arzunun gerçekleşmesi olduğunu belirtir. Rüyaların uyanık yaşamla ilişkisini, nelerin rüya malzemeleri haline dönüştüğünü ve bunların kaynaklarının neler olduğunu, neden rüyalarımızı unuttuğumuzu, rüyaların psikolojimiz üzerindeki etkilerini, rüyalarla akıl hastalıkları arasındaki ilişkileri ele alır. Rüyalarımızı kendimizin bile tanıyamayacağı hale getirmek için ne tür sembolleştirmeler, yer değiştirmeler ve çarpıtmalarda bulunduğumuzu anlatırken, kendi psikanalitik çalışmalarından örnekler verir.

Uzun yıllardan beri bilimsel literatürün klasikleri arasında yer alan Rüyaların Yorumu, Freud’ un en çok ilgi göreceğini düşündüğü eseridir. Bir mektubunda da ifade ettiği gibi psikanalizin gelişmeye başladığı yıllarda onun için “dalgaların çarptığı bir kaya gibi” sarılıp tutunduğu bir çalışması olmuştur.

2. Rüyalar Üzerine — Aristoteles, MÖ 384–322

Rüyalar Üzerine — Aristoteles

Rüyalar üzerine yazılmış en eski metinlerden biri olan Aristoteles’in Rüyalar Üzerine kitabı rüyaların felsefik bakış açısıyla nasıl değerlendirileceğine dair detaylı bir bakış açısı sunuyor. Freud’un Rüyaların Yorumu kitabında da Aristoteles’in bu çalışmasına atıflar var. Oldukça ince olan bu kitabı internet ortamında kolaylıkla bulabilirsiniz.

3. Rüyalar — Carl Gustav Jung, 1974

Rüyalar — Carl Gustav Jung

Yazar, psikiyatrist, eğitimci, ressam ve bir de seyyah olan Carl Gustav Jung, rüyalar hakkındaki fikirlerini bu derlemede toplamıştır. Gizemcilik, din, kültür, semboller gibi ana temaları kendine özgü ve maharetli anlatım tekniğiyle okuyucuya sunmuştur. Rüyaları filmsel özellikleriyle teşhis etmiş, ayrıca sadece şahsi planda söz konusu olan “kişisel rüyalar” ile hepimizin tecrübe ettiği ve kolektif bilinçdışının ürünü olan “büyük rüyalar” arasında ayrım yapmıştır. Yirminci yüzyılın en etkin figürlerinden biri olarak Jung, Rüyalar adlı eseriyle kendi ürettiği sıradışı kavramlara anlaşılır tarzda bir giriş yapmakla kalmamış, bunun yanında toplu eserlerinin nitelikli okunması için de en ideal yöntemi sunmuştur.

4. Anılar, Düşler, Düşünceler — Carl Gustav Jung, 1961

Anılar, Düşler, Düşünceler — Carl Gustav Jung

Analitik psikolojinin kurucusu Carl Gustav Jung, 1957 baharında 81 yaşındayken, tüm bir yaşam öyküsünü meslektaşı ve yakın dostu Aniela Jaffé’ye anlatmayı kabul etti. O güne dek yaşam öyküsünü yazması yolundaki tüm önerileri geri çevirmiş olan Jung, belirli aralıklarla düzenlenen söyleşilerde, yaşamının hiç bilinmeyen yönlerini Jaffé’ye anlattı. İki yıldan fazla bir zaman kendini bu uğraşa adamakla kalmadı, 1961'deki ölümüne kadar kitabın son biçimini almasına katkıda bulundu.

Anılar, Düşler, Düşünceler, insan zihninin en büyük kâşiflerinden birinin, yaşamının en gizli köşelerine kadar uzanan içten açıklamalarından oluşuyor. Bu benzersiz kitap, kişilik, rüyalar ve fanteziler ile din konusunda tüm insanlığı etkileyen düşünceleri geliştirmiş olan Jung’un, ilginç ve bir o kadar da saklı kişiliğini kendi ağzından gözler önüne seriyor. Önce hayranı olduğu, sonradan derin görüş ayrılıklarına düştüğü Sigmund Freud’la ilişkilerine birinci elden ışık tutuyor.

5. Kırmızı Kitap — Carl Gustav Jung, 2009

Kırmızı Kitap — Carl Gustav Jung

‘Bu derûnî hayalleri izlediğim yıllar, hayatımın en önemli dönemleriydi. Diğer her şey buradan yola çıktı. Tüm hayatım, bilinçdışından patlak veren gizemli bir çağlayan gibi, bazen beni yıkabilecek kadar güçlü olan bu akıntıyı anlamaya çalışmakla geçti. Sonrası sadece sınıflandırma, bilimsel değerlendirme ve hayata tatbik etme.’ Jung’un 1957 yılında, ölümünden beş sene önce dile getirdiği yukarıdaki satırlar, 1914 ile 1930 yılları arasında Kırmızı Kitap üzerinde çalıştığı yılları anlatır.

6. Rüyalar, Mitler, Masallar — Erich Fromm, 1951

Rüyalar, Mitler, Masallar — Erich Fromm

Rüyalarımızın çoğu ortak bir özelliğe sahiptir; uyanık halimizin en büyük özelliği olan mantık kurallarına uymazlar. Orada uzay ve zaman kategorileri de artık geçersizdir. Ölmüş dostlarımız yaşıyormuş gibi karşımıza çıkabilir ya da eskiden başımızdan geçen ve unutmuş olduğumuz olaylar birdenbire gözümüzün önünde canlanabilir. Gerçekte hiç mümkün olmayacak biçimde, iki ayrı olayı aynı anda oluyormuş gibi görebiliriz. Uykumuzda zamana olduğu kadar, uzayın kurallarına da uymayız. Uzak bir yere bir anda gitmek, iki farklı yerde aynı anda bulunmak, iki değişik insanı bir tek insan olarak görmek veya bir insanı ansızın başka bir insana dönüştürmek bizim için hiç de zor değildir. Kısaca, bedenimizin faaliyetine sınırlar koyan zaman ve uzayın kaybolduğu bir dünyayı rüyalarımızda yaratmak pek kolaydır.

7. Rüyalar ve Mitler — Karl Abraham, 1909

Rüyalar ve Mitler — Karl Abraham

“Mit, bir halkın çocuksu ruhsal yaşamından kalan bir parçadır, rüya ise bireyin mitidir.”

Psikanalizin kurucusu Sigmund Freud’un sadık takipçilerinden olan Karl Abraham, bu kısa çalışmasında mitler ve rüyalar arasındaki benzerlikleri ortaya koyuyor. Bir taraftan, bireyin psikolojisiyle halkın psikolojisinin özdeşliğini vurgularken; diğer taraftan, kadim halkların mitlerinden ve analiz ettiği rüyalardan verdiği örneklerle bu özdeşliğin kanıtlarını sunuyor.

8. Mitler, Rüyalar Ve Gizemler — Mircea Eliade, 1959

Mitler, Rüyalar Ve Gizemler — Mircea Eliade

İnsanın evrendeki benzersiz varoluşunun sırrını açıklayabilecek iki farklı “gerçeklik” olduğunu söylüyor bize Eliade: Mitler ve Rüyalar. İki farklı dünya bu… Mitler Âlemi ve Rüyalar Âlemi. Peki, aslında ikisi de bir yalana dayanmıyor mu? Yani gerçek-olmayana? Gerçeğin arayışında gerçek-olmayandan ne umabiliriz? Mitler, geleneksel, arkaik insanın, “ilkelin” dünyasına açılan bir kapı… Rüyalarsa “modern” insanın bir takıntısı. Meseleyi geleneksel ve modernden açınca, belki de fark etmeksizin son yüzyılın –hattâ son birkaç yüzyılın– en önemli olaylarından birine temas etmiş oluyoruz: İki uygarlığın –bir tarafta geleneğin temsilcisi Doğu ile diğer tarafta modernliğin temsilcisi Batı’nın– karşılaşması ve hesaplaşması. Neyse ki etnoloji, oryantalizm, karşılaştırmalı dinler tarihi, derinlik psikolojisi ve bilinçdışının keşfi, gerçeküstücülük vb. sanattan bilime ve felsefeye kadar pek çok alandaki yenilikler, “tuhaf” ve “yabancı” görünen şeyi anlamayı nispeten kolaylaştırıyor.

9. Psikolojik, Kültürel ve Dini Boyutlarıyla Rüyalar — Kelly Bulkeley, 2001

Psikolojik, Kültürel ve Dini Boyutlarıyla Rüyalar — Kelly Bulkeley

‘Rüyalar’, din, kültür, tarih ve ruhun dinamik bir karşılıklı etkileşimle birleştiği yaratıcı hayali mekân hakkında, eşsiz bir anlayış sunmaktadır. Bu kitabın amacı bu yaratıcı mekânı incelemek, Freud’un ifadesiyle, ‘rüya merkezi’nin gizemli derinliklerini anlamaya çalışmaktır. Rüyalar, dini araştırmalar, antropoloji, tarih ve psikoloji bilginlerinin kışkırtıcı yazılarından oluşan bir koleksiyonu bir araya getirmektedir. Yirmi üç bölümde en önemli teoriler, en çekişmeli tartışmalar ve sürekli gelişmekte olan bu alanın en heyecan verici yanları vurgulanmaktadır. Rüyalar, araştırmacılar, öğretmenler, öğrenciler ve genel okuyucular için aynı şekilde, çağdaş rüya araştırmalarının sunabileceği en iyi tek ciltlik ansiklopediyi sağlamaktadır.

10. Rüyanın Psikolojisi — Jacques Montangero

Rüyanın Psikolojisi — Jacques Montangero

Her ne kadar rüyalar üzerine ciddi ve güvenilir araştırmalar yapılamayacağına inanan bir kesim olsa da Jacques Montangero, bu konu üzerine eğilerek detaylı bir şekilde açıklıyoor, rüyalarımızı derinden etkileyen faktörleri bilişsel bir bakış açısıyla değerlendirerek rüyaların gizemini açığa çıkarıyor.

Rüyanın Psikolojisi, uyku evrelerini, rüya sırasında beyinde meydana gelen değişiklikleri, nörobiyolojik bulguları ve rüyanın psikolojik/biyolojik etkilerini soru-cevap şeklinde anlatan, rüyalara bilimsel perspektiften bakan ayrıntılı bir rüya rehberi…

11. Rüyalardan Gerçekliğe: Psikanaliz ve Sanat, Özden Terbaş, 2016

Rüyalardan Gerçekliğe: Psikanaliz ve Sanat, Özden Terbaş

Rüyalardan Gerçekliğe Psikanaliz ve Sanat’ta Özden Terbaş psikanalizin hem klinik yönüne hem de sanatla olan etkileşimine odaklanıyor. Eserin “Klinik” kısmında Freud’un rüyalardan bilinçdışı fanteziye ve ruhsal gerçekliğe evrilen kuramlaştırma süreci ortaya konuyor; rüyaların ve bilinçdışı fantezilerin işlevleri üzerinde duruluyor; aktarım ve karşı aktarım kavramları çağdaş görüşler eşliğinde tartışılıyor. Bu kısımda yas ve melankoli üzerine ayrıntılı bir tartışmaya yer verilmesinin yanı sıra, Kleincı kuramın temel tezleri de tanıtılıyor. “Sanat” kısmında ise, sanat eserine yapı kazandırabilecek temel motifler vurgulanıyor, bir sanat eserinin psikanalitik açıdan yorumlanabilmesine yönelik temel yaklaşımlara değinilerek nesnel ve öznel okumanın birleştirilebilmesinin önemi üzerinde duruluyor; örnek olarak Franz Kafka’nın Dava’sı ve Jerzy Kosinski’nin Boyalı Kuş adlı romanı inceleniyor. Bu kısımda ayrıca David Cronenberg’in Ölü İkizler, Michael Haneke’nin Piyanist, Ingmar Bergman’ın Güz Sonatı ve Kim Kiduk’un İlkbahar, Yaz, Sonbahar, Kış… ve İlkbahar adlı filmi psikanalitik açıdan yorumlanıyor.

12. Öznellik ve Bağlamsallıkta Rüyalar, Tahir Özakkaş, 2008

Öznellik ve Bağlamsallıkta Rüyalar, Tahir Özakkaş

Rüya eğitimi 1.Dönemi Kasım ayı ders notlarının sunulduğu bu kitap eğitim deşifresinin derlemesi olma özelliği ile özgün bir yayın niteliği de taşımaktadır. Bu ders notlarında rüya analizi spesifik temalı rüyaların yorumlanması ve rüyaların bütüncül perspektifte değerlendirilmesi konuları ele alınmaktadır.

Bu seri toplam 6 kitaptan oluşmaktadır.

13. Rüyalar Kitabı — Jorge Luis Borges, 1976

Rüyalar Kitabı — Jorge Luis Borges

Borges Rüyalar Kitabı’nda dünyanın bütün rüyalarını bir araya getiriyor.

Kesin olan şu ki, zihinde beliren korku da daha az gerçek değil.” Sezar

Peri masallarımın mimarı ben, değerli taşlardan bir tünelin altından keyfimce geçiriyordum evcilleştirilmiş bir nehri.” Charles Baudelaire

Rüyamda sağ bir geyiğin düş kırıklığına uğramış avcıdan af dilediğini gördüm.” Nemer İbn El Barud

İnsan, rüyaları boyunca istikbaldeki yaşamın idmanını yapar.” Nietzsche

Babil Kitaplığı Borges’le başlayıp Borges’le bitiyor.

14. Rüya Kayıtları — Theodor Adorno, 2007

Rüya Kayıtları — Theodor Adorno

Hem cinsellik odaklı hem çocuğun cinsiyetsiz gözünden, yer yer eğlenceli, neşeli, yer yer 2. Dünya Savaşı’nın yaşattığı yıkımı, faşizmin gölgesini kabuslarla duyuran, ölümle beslenen rüyalar. Rüya Kayıtları’nda “edebiyat yapmak”tan uzak, belki de rüyaların olabildiğince ham halini yansıtan bir anlatım yeğliyor felsefeci.

15. Rüya Sanatı — Karlos Kastaneda, 1993

Rüya Sanatı — Karlos Kastaneda

Rüya Görme Sanatı, rüyaların yorumlanmasına dair farklı bir temel sunuyor. Kendi içimize bakmamızı ve bizleri dinginlikle dolu bir hayata yönlendirecek cevapları bulmamızı sağlıyor.

Farklı rüya-görme tekniklerinin detaylı açıklamalarını içeren bu eserde, Carlos Castaneda’nın çığır açan yaklaşımları –Don Juan’ın çok yönlü öğretileriyle birlikte– rüyacıya rüya-görmenin dört kapısını (geçidini) tanıtıyor ve onu bu kapılara yönlendiriyor. Dört kapıyı geçmede ustalık kazanan kişi, rüyalarının hâkimiyetini ele geçiriyor, onların potansiyelini ve gündelik dünyada neyi sembolize ettiğini keşfediyor.

16. Rüya Analizleri — Jung

Rüya Analizleri — Jung

Yeni-Platoncu geleneğin, mistik teolojinin ve romantik Alman felsefesinin varisi olan Jung, psikanalizin kurucusu Freud’dan ve onun rüya teorilerinden tamamen ayrışır: Bir rüya, gizli anlamını dışa vurmak için peşin hükümlerle deşifre edilmeye ihtiyaç duymaz; aksine, bizzat kendi yorumunu içerir ve bu sayede ne kastettiğini bize söyler. Etnoloji ve antropolojinin yardımıyla rüyalardaki mitolojik ve dini motifleri ve simgesel oluşumları rüya sahibinin çağrışımlarıyla birlikte kavradığımızda o rüya zaten kendiliğinden çözülecektir. Yaklaşık iki yıllık (1928–1930) bir seminer dizisinin ürünü olan bu eserde Jung, bir hastasının rüyalarını analiz etmenin yanında rüya analizinin yöntemlerini ve pratiklerini de sunar.

17. Rüyaların Fizyolojisi ve Nörofizyolojisi — Prof.Dr. Mustafa Bilici

Rüyaların Fizyolojisi ve Nörofizyolojisi — Prof.Dr. Mustafa Bilici

Rüya Eğitimi 1.Dönem Mart ayı 2.gün ilk yarısının ders notlarının sunulduğu kitap, eğitim deşifrelerinin derlemesi olma özelliği ile özgün bir yayın niteliği taşımaktadır. Bu ders notları rüyaların fizyolojisi ve rüya-bilinç-benlik, rüyaların terapide kullanımı ele alınmaktadır.

18. Asiye Hatunun Rüya Mektupları — N. Ahmet Özalp

Asiye Hatunun Rüya Mektupları — N. Ahmet Özalp

17. yüzyıl Üsküp’ünde yaşamış̧ sıra dışı bir Osmanlı kadını. Adı Asiye. Ebubekir Efendi’nin kızı. Onu günümüze taşıyan şeyhine yazdığı rüya mektupları.

Rüyalar yalnız gören kişinin durumunu yansıtmaz. Gören kişi gibi rüyalar da bireysel, sosyal ve kültürel etkenlerin ürünüdür. Başka bir deyişle rüyalar bireyden topluma, coğrafyadan tarihe, inanış biçimlerinden kültüre çok sayıda kaynağın izlerini taşır. Bu nedenle de çok boyutlu, çok katmanlı bir anlamlar toplamını içinde barındırır.

Bu açıdan bakıldığında Asiye Hatun’un Rüya Mektupları yalnız kendisinin kişiliğine, kimliğine, ruhsal deneyimlerine değil 17. yüzyıl Balkanlarının, hatta giderek bütün Osmanlı dünyasının sosyal ve kültürel durumuna ışık tutan bir belge niteliğindedir. Bu özelliğiyle yalnız edebiyat ve tasavvuf meraklılarına ilginç bir metin değil, tarihçilerden sosyologlara, psikologlardan İslam ilimleri hakkında çalışan her türden ilim erbabına üzerinde çalışılabileceği, çözümleyebileceği özgün bir malzeme sunmaktadır.

19. Rüya Satrancı — Doç.Dr. Nusret Kaya

Rüya Satrancı — Doç.Dr. Nusret Kaya

Doç. Dr. Nusret Kaya’nın geliştirdiği ve “Nusretiyen Metodu” olarak adlandırdığı rüya analizi yönteminin sohbetler aracılığıyla anlatıldığı bu kitapla, bilinçaltının konuştuğu lisanı çözümleyin ve yaşamınızda devrimsel bir dönüm noktasının kapılarını aralayın.

Niçin Rüya Satrancı?

Çünkü bilimsel rüya analizleri doğru sorular ve doğru hamlelerle ilerler ve annemizin rahmine düştüğümüz andan itibaren hatırlayamadığımız negatif ve pozitif kayıtları anlatma gücüne sahip olur. Bu kitapta Nusret Kaya’nın grup eğitimindeki danışanlara uyguladığı rüya analizi satrancından örnekler bulacaksınız ve siz de satranç oynama isteğine kapılacaksınız.

20.Rüya Çığlıkları — Doç.Dr. Nusret Kaya

Rüya Çığlıkları — Doç.Dr. Nusret Kaya

Alt beynin kendiliğindenlik ve yankı sistemin kaidelerine göre oluştu bu eser.

Her biri en az üç yıldır rüya analizi ile uğraşan ve bu konuda sertifikaları olan 4 evrensel eşit kuyruklu canlı hemen hemen aynı zamanda; “Bir ‘Rüya Analizi Eğitim Grubu’ kuralım, grup halinde uygulanan analizleri kaydedelim ve yayınlayalım.” teklifi ile geldiler.

Zaten eski danışanlar olduğu için bu teklifin yayıncı rüzgâr gücü ile olduğunu anladım ve kabul ettim.

Bir yıllık bir süreçte her biri üç saat kadar süren on altı seanslık rüya analizi etkileşimlerinin beyin meltemleri sizleri de aydınlatacak, Kuantum Komutanı’nın bizlere rüyalarla sunduğu bilmeceleri çözmenizi kolaylaştıracak ve farkındalığınızı arttıracaktır Sevgili Eş Okurlar…

21. Rüyalarla İyileşmek — Doç.Dr. Nusret Kaya

Rüyalarla İyileşmek — Doç.Dr. Nusret Kaya

“Artık rüyalarınızı bir başka göreceksiniz”

“Rüyalarla İyileşme” adını taşıyan bu çalışma, Nusret Kaya’nın artık “Nusretien yöntem” olarak anılan özgün yöntemi temelinde danışanlarla yapılan çalışmalara dayanmaktadır. Neredeyse kırk yıldır kendisine başvuran danışanlarının sorunlarını anlamaya çalışan Nusret Kaya, rüyalardaki “simge dilinin” izlerini saptayarak iyileşme sürecine katkıda bulunuyor. Rüyalardaki simge ve semboller, mitoloji, efsaneler ve kutsal kitapların kavram ve işaretiyle çözümlenerek anlaşılır kılınıyor.

“Rüyalarla İyileşme” adlı bu kitap çok sayıda danışanının grup çalışmalarındaki anlatı, analiz ve tartışmalarına ek olarak Nusret Kaya’nın çözümleme ve yönlendirmelerini içermektedir. Bu kitapla birlikte artık “rüyalarınızı bir başka” göreceğinizden eminiz.

22. Aktif Rüya Görme — Robert Moses

Aktif Rüya Görme — Robert Moses

Aktif Rüya Görme, bir taraftan yaşamlarımızın daha derin mantığının ve amacının bulunduğu başka bir dünyayla, dünyanın-ötesindeki dünya ile daimi bir temas halindeyken yine tamamıyla bu dünyada olmanın bir yoludur. Aktif Rüya Görme, üç temel uygulama alanı sunar: rüya ülkesinden gündelik hayatımıza enerji ve rehberlik getirmek için rüyalarımızı konuşmak ve rüyalarımızla dolaşmak, şamanik lüsid rüya görme ve şuurlu yaşam. Aktif Rüyacılar seçenlerdir. Her ne durumda olurlarsa olsunlar her zaman bir seçenekleri olduğunu öğrenirler. Başkalarının önerdiği kendini kısıtlayıcı inançlar ya da sınırlı gerçeklik modellerini almamayı seçerler. Aktif Rüyacılar, onları korku ve umutsuzluğun ötesindeki bir özgürlük ve zevk mekanına götürecek kadar güçlü bir rüyayı, bir olasılık rüyasını, oluşturmayı öğrenirler.

23.Rüyalar Tesadüfler Hayaller — Robert Moses

Rüyalar Tesadüfler Hayaller — Robert Moses

“Sadece bir rüya” ya da “sadece bir tesadüf” veya “sadece bir hayal” dediğiniz olmuştur mutlaka. Ama sözünü ettiğiniz şeyler gerçekten “sadece” o kadar mıydı? Bundan ibaret miydi? Bu üç eşsiz güç; yani rüyalar, tesadüfler ve hayaller kendinizi keşfetmenin anahtarı olabilir.

Rüya görmenin DOKUZ GÜCÜNÜ öğrendiğinizde her geçen gün artan bir enerji ve farkındalıkla daha zengin, daha dolu, daha sağlıklı bir hayata sahip olabilirsiniz. Rüyalarımız yaklaşan zorluklar veya fırsatlar için yol gösterici olabilir.

Tesadüfün DOKUZ KURALINI öğrendiğinizde herhangi bir şeyi kişisel bir kehanet olarak kullanabileceğinizi görebilirsiniz. Tesadüfleri ve simgeleri bir radar gibi kullanırsanız hayatın akışını, yalnız olmadığınızı, görünmeyen kaynaklarınız olduğunu da anlarsınız.
“Şans, ona hazır olan zihinleri seçer.”

Hayal kurmanın YEDİ SIRRINI öğrendiğinizde hayalinizde yarattıklarınızın nasıl gerçek olduğunu da kavrayabilirsiniz. Yaratıcı hayal gücünüzle her şeyi yeniden gözden geçirip düzeltme cesaretine sahip olabilirsiniz.
“Hayal ne kadar güçlüyse sonuçlar o kadar az hayalidir.”

24. Geç AntikÇağda Düş Görme, Patricia Cox Miller

Geç AntikÇağda Düş Görme, Patricia Cox Miller

Rüya yorumu geç antik dönemin entelektüel ve yaratıcı dünyasının göze çarpan bir özelliğiydi, birbirine benzer kurbanlar ve büyücüler, filozoflar ve teologlar, çoktanrıcılar ve tektanrıcılar için. Rüya falcılığının yaygınlığını açıklamayı zor bulan modern bilim, onu bir kültürel zayıflık, batıl inanca toplu bir kayma olarak sıklıkla kınamıştır. Bu kitapta Patricia Cox Miller, rüyaların geç antik dönem düşüncesi ve yaşamındaki bütünsel önemini göstermek için pagan, Yahudi ve Hıristiyan kaynaklar ile modern göstergebilim kuramından yararlanıyor. Greko-Romen rüya literatürünün, hayal gücünün kişisel ve kültürel yapısını belirlediği ve zaman, kozmik tarih ve kendilik kavramı gibi fikirlere somut bir içerik kazandırdığı bir işaretler dili işlevini gördüğünü tartışıyor.

25. Düşler — J. Alan Hobson

Düşler — J. Alan Hobson

Renkli mi düş görürüz yoksa siyah beyaz mı? Görme özürlüler de düş görür mü? Peki gördüğümüz şey nedir tam olarak? Çağdaş uyku laboratuvarlarında yapılmış birçok çarpıcı araştırmaya dayanan bu çalışma, son derece ilginç keşiflere kapı aralayabilecek bazı veriler sunuyor. Bilhassa düşlerle algı süreçleri arasındaki kimi bağlantılara odaklanarak düş mekanizmaları konusunda karanlıkta kalmış onlarca ayrıntıyı günyüzüne çıkarıyor. Uyku ve insan sağlığı arasındaki ilişkiye de vurgu yaparak düşlerin işlevini tamamıyla farklı bir bağlamda yeniden kuruyor.

26. Dinlenen Ben (Dergi)

Dinlenen Ben (Dergi)

Dinlenen Ben dergisi, rüya ve terapi konusundaki yaklaşımları karşılaştırmalı olarak inceleyen ve Fenomenolojik Rüya Benligi Modeli’ni açımlayan içeriğiyle, farklı derinlikleri ve detayları irdelemeye devam ediyor. Modele ilişkin pratiğin örnekleri, yaşantı odaklı rüya yaklaşımının hangi dinamiklerle nasıl dönüşümler yarattığını çarpıcı biçimde ortaya koyuyor. Dinlenen Ben’in sayfalarında bilinç, benlik, gerçeklik gibi, rüya ve terapi için anahtar kavramları felsefi ve bilimsel açıdan ele alan yazılarda gezinebilir; insana dair olanın müthiş zenginliğini bizimle birlikte keşfetmeyi sürdürebilirsiniz.

27. Doğu-Batı 76. Sayı: Rüyalar (Dergi)

Doğu-Batı 76. Sayı: Rüyalar

Doğu Batı dergisi 76. sayısını rüyalara ayırıyor.

İnsan rüyalarıyla ikinci bir yaşamın konusudur. İlk bakışta tuhaf, anlamsız gibi duran birbirine zıt sayısız resim ve görüntünün birleşmesiyle bambaşka bir dünyanın kapıları aralanır. Uykudayken bizi hayretler içerisinde bırakan sebepler çoktur. Nasıl olur da kımıltısız bir vaziyette irademizi teslim etmişken, bu kadar çok hikâye ve konuşmayı dinler, hareketsiz bir bedenin her uzvundan masal kahramanları, düşman ve canavarlar yaratırız? Bilincin ikiye bölünmüş yerleri, görünmez bir bölgede bekleyen eğilimler, engellenen dürtüler rüyalarda hiçbir koşula bağlı kalmaksızın –bir felaketin aniden patlak vermesi ya da gelen müjdeli bir haber gibi– birden beliriverirler. Bazen kendimizden doğan bir yetersizlik veya bir mükemmeliyet halinin yansımasıdır bu. Rüyalardaki açıklık, doğruluk ve kendiliğindenlik çoğu zaman şaşırtıcı gelebilir. Zira bilinçaltının ülkesi rüyalardır. Orada her türden arzu ve hevesler serbest kalmış, engeller yok edilmiş, sınırlar silinmiştir. Fakat çoğu gece bu renkli gölgelerin oynadığı oyun unutulup gider. Rüyalar yorumlanırken, bir başkasına aktarılırken bile sıkı bir denetim uygulanır. Bazen her şeyi teslim alabilecek bir kuvvete ve duygu yoğunluğuna erişmişken, âdeta üzerimize akın eden bu duyguları, kâbusları, korkuları, mutlulukları bir filtreden geçirir, sınırlı ölçülerde anımsayabiliriz. Acaba şimdiye kadar kaç gece hangi mutsuzluk denizlerinde boğulduk, ufku, toprağı belli olmayan hangi ülkelerde yolculuğa çıktık, rüyalarımızda kaç kişiyi öldürdük ve kaç meçhul sevgiliye âşık olduk?

28. Çocuk Rüyaları — Jung

Çocuk Rüyaları — Jung

Konu edineceğimiz rüyaların tümü, katılımcılar tarafından verilmiştir. Birçok vakada, bu rüyalar yetişkinlerin çocukluklarından hatırladıkları rüyalardır ve bizzat çocuklardan alınmamışlardır. Bu bir zorluk teşkil etmektedir, zira rüyaların hatırlanan rüyalar olmaları durumunda, artık bizzat çocuğa soru soramayız ve rüya materyallerini zenginleştirip rüyayı anlamak adına başka yollara başvurmak zorunda kalırız. Fakat rüyaları çocuklardan doğrudan kayda düştüğümüz zaman da zor bir durum içinde oluruz. Daima hesaba katmamız gerekir ki, çocuğun hiçbir bilgi kaynağı sunmaması veya sözgelimi rüyaya yönelik korku duyduğundan dolayı çağrışımlarda bulunmaması mümkündür. Dahası, kişinin ilintili çağrışımlarda bulunmaması çocukluğun erken dönemlerine ait rüyaların doğasında vardır: Bunlar, bilinçdışının bir parçasının zaman içinde dış bir konuma yerleşmiş bir dışa vurumudurlar. Bu erken dönem rüyaları bilhassa yüksek öneme sahiptir çünkü kişiliğin derinliklerinden gelen rüyalardır ve dolayısıyla sıklıkla geleceğe ait yazgının bir öngörüsü yerine geçerler.

29. Rüya ve Gerçek, Başka Psikyatri, Sayı:8 (Dergi,2012)

Rüya ve Gerçek, Başka Psikyatri

30. İnsan ve Sembolleri — Jung

İnsan ve sembolleri, Jung

“İnsan ve Sembolleri”nin araştırılması aslında insanın kendi bilinçdışıyla ilişkisinin araştırılması demektir. Dahası Jung’un bilinçdışı görüşünde bilinçdışı, bilincin büyük kılavuzu, dostu ve akıl hocası olduğu için bu kitap en doğrudan kavramlarla insanların ve onların spiritüel problemleri ile ilgilenir. Bilinçdışını biliriz ve onunla (iki yönlü bir şekilde) temelde rüyalarla iletişim kurarız; bu kitapta (hepsinden çok Jung’un kendi bölümünde) bireyin yaşamında rüya görmenin önemine büyük bir vurgu yapıldığını göreceksiniz.
-John Freeman-
(Tanıtım Bülteninden)

31. Seni Bulmak İçin Kayboldum — Rüveyda Ünbay (2022)

rüveyda ünbay, rüya, roman,seni bulmak için kayboldum

‘Madem çıkılan her yolculuk bir yere varmak içindir o zaman gerçekten nereye varmak istediğinize iyi karar vermelisiniz. Çünkü kendinizi bir trende kanatlı bir ypl arkadaşıyla vagonlar arası seyehat ederken, rüyalarınızda gezinirken veya labirentte kaybolurken bulabilirsiniz. Tüm bu yolculuğa hazır hissediyorsanız ve gölgede bıraktıklarınızla karşılaşma cesaretinizi topladıysanız; bu trene hoş geldiniz! Sonuç olarak aslında her şey bir yolculuk ve siz hep yoldasınız. Bazen bir yolcu olarak bazen de yolun kendisi olarak.

İyi yolculuklar.’

32. Rüyaların Sosyolojik Yorumu — Bernard Lahire

1997 senesinde Berkeley Üniversitesinde misafir olduğum bir dönemde rüya sosyolojisinin ilk ürünlerini okumalarım sırasında tesadüfen ve ilgiyle keşfettim; hayal ettiğim ve burada ilk bilimsel ifadesini okuyacağınız araştırma programının şekillenmeye başlaması, başka araştırmaların yanında yirmi yıllık okuma ve çalışma gerektirdi. Çok farklı bilim dallarından (psikanaliz, psikoloji, nörolojik bilimler, dilbilim, sosyoloji, antropoloji, tarih, vs.) gelen, rüya üzerine gerçekleştirilmiş geçmiş ve güncel çalışmalar hakkında elde ettiğim bu bilgiler yeni ve bütünleştirici bir kuram geliştirmeme olanak verdi. Bu kuram, Freud’un kendi zamanında önerdiği sentetik yorumlama modelinin kazanımlarından yola çıkarak, 19. yüzyıl ile 20. yüzyılın kesiştiği dönemde Rüyaların Yorumu kitabının temsil ettiği olağanüstü bilme gayretinden bu yana gerçekleştirilmiş çok sayıda bilimsel ilerlemeden faydalanarak bu modelin zayıflıklarını, eksikliklerini ve hatalarını düzeltmeye gayret etmekte.

(Tanıtım Bülteninden)

33. Rüya ve Felsefe —Feyza Ceyhan Çoştu

Rüya, Felsefe, Ali Rıza DÜRÜ, psikoloji, kitap

Tüm insanlar gece veya gündüz uyudukları sürece rüya görürler. İnsanın tek başına yaşadığı bu öznel deneyimin gizemli bir doğasının olduğu düşüncesi oldukça yaygındır. Rüyaların bu gizemli doğası bilim adamları, teologlar ve filozoflar tarafından her dönem merak konusu olmuştur.

Rüya konusuna felsefi ilgi ise tüm tarih boyunca mevcuttur. Fakat bu ilginin her zaman aynı canlılıkla devam ettiği söylenemez. Bazen rüyaya olan ilgi yoğunlaşmış bazen de yerini başka bilimlerin incelemesine bırakmıştır. Bu anlamda uzun süredir uykuda olduğunu düşündüğümüz rüyaya olan felsefi ilgi son yarım yüzyıldır tekrar canlanmıştır. Bu çalışma ile rüya konusunun hem tarihsel süreçte nasıl ilerlediğini hem de rüyaya olan son dönem felsefi ilginin hangi noktalarda karşımıza çıktığını göstermek amaçlanmaktadır.

34. Bilinçdışına Yolculuk — Robert A. Johnson

“Düşlerimizde kendi savaşımızın içine düşen bir savaşçı oluruz. Kendimizle barışmak için kendi kanımızla boyanma cesaretine ihtiyaç duyarız. Aktığında bizi kan kırmızısına boyayan şey tam da kendi damarlarımızın içinde dolaşır çünkü. Bilinçdışımız bize kendimizden haberler getirir. Kendimizden bile sakladığımız o görkemli kahraman, sesini bize duyurmak ister. Oysa biz en az kendimizle konuşur, en zor kendimizle buluşuruz. Bilincimizin perdelediği güneşimiz gecenin karanlığında düşlerimizde parlar oysa. Aktif hayal gücü ve düşlerimizle ‘içimizi’ çalışırız. Bilindik bilgi ve dizgelerin çok ötesindeki kendimizi bulma yoluna düşeriz.

Bazen henüz görmediğim düşlerimde beni bekleyen -henüz bilmekten uzak olduğum- kendimin olduğunu düşünür, heyecanlanırım. Tam da bu heyecan, yeni düşleri çıkarır derinlerden. Neyin geldiğine bilincimle bakarsam belki de en değerli hediyeyi kaçırırım. Düşü dehşete çeviren o dişleri uzamış melun adamın, içimden çıkarmam gereken kudretli ve olgun pençelerim olduğunu bilemem. Onu bilincin yargılarından uzak bir mağaraya kaçırırım o vakit. Orada beraber çalışırız.

Elinizdeki kitabın içinize inen merdivenin bir basamağında, yukarı çıkardıklarınızın gün ışığına kavuşma anında, en derininizdeki mağaranızın duvarlarında, içinizi çalışacağınız çalışma masasının üzerinde yanınızda olmasını umut ederim ey okur. En çok da kendini okuyacak olan görkemli okur.” (Tanıtım bülteninden)

35. Filmler ve Rüyalar — Thorsten Botz-Bornstein

filmler ve rüyalar, sinema ve rüya, ali rıza dürü, rüya enstitüsü, rüya , film, sinema

Rüya kuramını film çalışmaları bağlamında ele almak, bu kuramın içinde geliştiği özgün, klinik bağlamdan çıkarak esasen estetik kaygıların şekillendirdiği bir ortama geçmeyi gerektiriyor. İşte Filmler ve Rüyalar’da Botz-Bornstein da tam bunu yapıyor: Rüyaları estetik ifadeler olarak değerlendirip bu özel ifadelerin ne şekillerde geliştirildiğine odaklanıyor. Rüyaları psikolojik hayatımızın sıradan olayları gibi değil, varlıklarını belli bir rüya-zamanında sürdürmelerinden dolayı ilginç, kendine yeten fenomenler olarak ele alıyor. Bu noktadan yola çıkarak, Tarkovski’nin estetik rüya fenomenlerini işleyerek geliştirdiği gerçekçilik karşıtlığını, Sokurov’un modern imaj ideolojisine yönelik yıkıcı saldırılarını, Arthur Snitzler’in alışılmış olanı nasıl tekinsize dönüştürdüğünü, Kubrick’in bu yapısal modelden nasıl kaçındığını ve Wong Kar-wai’nin parodileştirilmiş kapitalizm manzaralarını inceliyor. (Tanıtım bülteninden)

36. Eski Türk Edebiyatında Rüya — Dr. Erdem Sarıkaya

Eski Türk Edebiyatında Rüya, Erdem Sarıkaya, Rüya, Edebiyat

Eski Türk Edebiyatında Rüya (Başlangıçtan XV. Asra Kadar), XI. asırdan XV. asrın başlarına kadar yazılmış 4 divan ve 32 mesnevîden elde edilen edebî rüya metinleriyle Türk şiirinde rüyanın edebî öge olarak kullanılışındaki eğilimleri belirlemeyi hedef alan akademik bir çalışmadır. Eserin giriş kısmında; rüyanın tanımı, özellikleri, çeşitleri, milletler ve dinler tarihinde olan durumuyla ilgili bilgiler verilmiştir. Bununla beraber eser; edebî rüyaların motif özelliklerini, kaynaklarını, tasnif gruplarını ve tabir-tabirci ilişkilerini içermektedir. Rüya metinlerinin edebî, sosyal ve dinî açıdan tahlil edildiği çalışmada, aynı zamanda bu rüyaların diğer edebî türlerle olan ilişkisi de incelenmiştir. Rüya yaşantısının edebî metinlerdeki izdüşümlerini Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî, Yûnus Emre, Gülşehrî, Âşık Paşa, Kadı Burhaneddîn, Nesîmî ve Ahmedî gibi şairlerin şiirleriyle belirlemeye çalışan bu eser, sizleri aynı zamanda eski Türk edebiyatının mistik ve iç içe geçmiş çağrışımlarla dolu anlam dünyasına davet ediyor. Edebî rüya metinleriyle tanışmaya ve onların gizemli dünyasını keşfetmeye hazır mısınız…?.

37. Eski Türk Edebiyatında Rüya — Dr. Erdem Sarıkaya

Nörobilimci ve uyku uzmanı Profesör Matthew Walker uykunun hayatımızın en önemli ama en az anlaşılan yönlerinden biri olduğunu söylüyor. Uyumak beynimizin öğrenme, ezberleme ve mantıklı karar verme dâhil pek çok işlevini destekliyor, duygularımızı yeniden düzenliyor, bağışıklık sistemimizi güçlendiriyor, metabolizmamızın ince ayarını yapıyor ve iştahımızı dengeliyor. Rüya görmek ise beyne geçmişte ve yakın zamanda edindiğimiz bilgileri harmanlayabileceği görsel bir gerçeklik alanı sunarak yaratıcılığı artırıyor.

Walker bu merak uyandıran kitabında uykuyu devrimsel bir bakış açısıyla ele alarak uykunun fiziksel ve zihinsel sağlığımızı nasıl etkilediğini inceliyor. Çığır açan bilimsel araştırmalar ile kendi klinik tecrübelerini bir araya getirerek öğrenme becerimizi artırmak, ruh halimizi iyileştirmek, enerji seviyemizi yükseltmek, hormonlarımızı düzenlemek, kanseri, Alzheimer hastalığını ve diyabeti önlemek, yaşlanmanın etkilerini geciktirmek, yaşam süremizi uzatmak, çocuklarımızın daha iyi öğrenmelerini sağlamak ve yaptığımız işlerde üretkenliğimizi artırmak için uykudan nasıl faydalanabileceğimizi açıklıyor. Aynı zamanda her gece daha iyi uyumamızı sağlayacak tavsiyelerde bulunuyor.

--

--