Rüya Yolculuk: Trans-Sibirya Ekspresi

Enes Talha Elbüz
Türkçe Yayın
Published in
4 min readJul 7, 2020

Günümüzde, seyahat etmek çoğu kimse için neredeyse bir ihtiyaç haline geldi. Çünkü; seyahat etmek stresten, günlük sorumluluklarımızdan bir süreliğine de olsa uzaklaşmamıza ve bu süre boyunca doğayı ve kendimizi dinlememize olanak sağlıyor. Aslında, her ne kadar yolculuğun varacağı bir hedefi olsa da biz o yolculuk boyunca kendi ruhumuzun derinliklerine seyahat ediyoruz. Her yolculuk yeni bir keşif oluyor bizler için. Öyle ki; bazı rotalar, güzergahlar duyulduğu zaman insanda tarifsiz hisler ve heyecanlar uyandırıyor. İşte; bende böyle duygular uyandıran bir rotadan bahsetmek istiyorum: Trans-Sibirya Ekspresi.

Tabi ki de bu ekspresin kuruluş hikayesi turistik nedenlere dayanmıyordu. Dönemin şartları böyle bir hattın kurulmasını gerektiriyordu. Gelin, ilk önce bu demir yolu hattının hikayesine bakalım:

19. yüzyıl dünyanın, Sanayi Devrimi le tanıştığı, bunun sonucunda üretim, silahlanma, devletler arası ekonomik ve siyasi rekabetin arttığı bir dönemdi. Tüm bu etkenler devletler arası veya devlet içinde ham madde ulaşımını daha önemli hale getirdi ve dolayısıyla demir yolu inşası dünyanın her yerinde hız kazandı.

Dönemin Çarlık Rusya’sı Doğu Avrupa’dan Pasifik’e kadar uzanan sınırlara sahipti. Ve bu sınırlar içinde Sibirya tarafı çok zengin yeraltı ve yer üstü kaynaklarına sahipti. Küresel rekabetin imparatorlukların geleceğini etkilediği böylesine bir dönemde Rusya bu zengin kaynaklara ulaşmak zorundaydı. Ayrıca; doğu sınırında Japonya emperyalist emellerle saldırgan politikalar izlemeye başlamıştı. Rusya’nın batısı ile doğusu arasında irtibat ise çok zayıftı.

Tüm bu gelişmeler Rusya’nın iki ucunu birleştirecek bir demir yolu inşasını gerektiriyordu. 1860'de Rusya’nın Pasifik kıyısında “Vladivostok” kuruldu ve 1880'de şehir statüsü kazandı.

1860'de kurulan Vladivostok, Rusya’nın en doğudaki şehri. Aynı zamanda, Rus donanmasının Pasifik Filosu’na ev sahipliği yapıyor.

1891 yılında Çar III.Aleksandr’ın onayı ile Ulaştırma Bakanı Sergei Witte Trans-Sibirya Demiryolu planlarını oluşturdu ve yapımına başlandı. Ayrıca; devletin tüm imkanlarını ve yatırımlarını bölgenin endüstriyel gelişimi için bölgeye yönlendirdi. Çarın 3 yıl sonra ölmesi üzerine yerine geçen oğlu Çar II.Nikolay yatırımlara ve demir yolu yapımını desteklemeye devam etti. Moskova’dan Vladivostok’a uzanan demir yolu hattı 1916 yılında tamamlandı.

Demir yolu hattının inşası sırasında çekilen bir kare.

Bir İngiliz gezginin hattın inşası sırasında söylediği şu sözler hattın Rusya için önemini bir kez daha vurgulamaktadır:

“Bu yol, büyük bir ticaret yolu olması yanında Rusya’nın elinde siyasi bir alete dönüşecektir. Sibirya hiç de Avrupa’da düşünüldüğü gibi bereketsiz bir arazi değil, aksine zengin bir diyardır. Buranın gelişmesi bir zaman sonra yeni ekonomik devrin başlaması ile sonuçlanabilir. Sibirya Demiryolu sayesinde Rusya kendi ihtiyaçlarını karşılayabilecek ve ne Çanakkale’ye ne de Süveyş’e ihtiyaç duyacaktır.”

Sibirya Ekspresi 16 büyük nehrin üzerinden geçer. İnşası sürecinde de nehirler üzerine yapılan köprüler ile hattın devamı sağlanmıştır.

Diğer yandan; demir yolu Rusya için yüksek iş gücü ve paraya mal oldu. 1891 yılında 9600 olan işçi sayısı işlerin hızlandığı 1895–96 yıllarında 90.000'e ulaşmış, 1904 yılında ise 5400'lere gerilemişti.

Bu hattın inşası için imparatorluk hazineden 1.455.413.000 Ruble harcadı.

Hattın inşasından sonra Moskova, Sibirya’daki zengin kaynaklara ulaşmış ve bu hat Rusya için önemli bir ticaret ve ulaşım yolu olmuştur.

Trans-Sibirya Demiryolu hattı 9288 km uzunluğu ile dünyanın en uzun demir yolu hattıdır. Ana hat Moskova’dan Vladivostok’a uzanan Trans-Sibirya Hattı olsa da bu hat üzerinde başka şehirlerin eklenmesiyle ortaya çıkan ve Çin’in başkenti Pekin’e uzanan Trans-Mançurya Hattı veya Moğolistan’ın başkenti Ulan Batur’a uzanan Trans-Moğolistan Hattı gibi ara hatlar da mevcut.

Günümüzde ticari amacının yanında Trans-Sibirya Ekspresi turistik amaçlarla da kullanılıyor ve birçok turist, gezgin bu amaçla Rusya’ya geliyor. Moskova-Vladivostok arası yolculuk yaklaşık 8–10 gün sürüyor ve bu ekspresin yolcuları seyahatleri boyunca 8 zaman dilimi değiştiriyor.

19 şehirden geçen Trans-Sibirya Ekspresi sayesinde Rusya’yı bir uçtan bir uca görmek mümkün. Tataristan’ın başkenti Kazan, Ural Dağları eteklerinde kurulu Ekaterinburg, “Rusya’nın İncisi” Baykal Gölü kıyısındaki İrkutsk bu şehirlerden bazıları.

Kazan / Kul Şerif Cami
Ekaterinburg
Irkutsk

Yaklaşık 10.000 km mesafe katederek, Rusya’nın belli başlı şehirlerinden, geniş steplerinden, Sibiryası’ndan geçen Rusya’nın kalbi Moskova’dan Uzak Doğusu’na uzanan, harika doğa manzaraları ile tamamlanan, çoğu seyahat tutkununun “ölmeden önce yapılması gerekenler listesi”nde olan bir tren yolculuğu.

Belki bir gün…

--

--