Rock’n’Roll Efsanelerinden Neler Öğrenebiliriz?
Entrepreneur sitesinde yayınlanan yazıdan Türkçe’ye çevirilmiştir.
Orjinal yazıya buraya tıklayarak veya en altta bulunan kaynakçadan ulaşabilirsiniz.
Dünyaca ünlü girişimcilerin bir zamanlar hayalleri olan fikirlerini hayata geçirip büyük bir şirket kurmasıyla,varoşlarda kurulan ve küçük barlarda çalarak kariyerlerine başlayan müzisyenlerin,büyük sahnelerde konserler verip,yüzbinlerce hatta milyonlarca albüm satması arasında çok büyük bir fark yok aslında.
Neredeyse tüm başarılı startupların ve efsane olmuş Rock’n’Roll gruplarının bazı ortak özellikleri bulunmakta.
Dikkat Çekici Bir Biçimde Farklı Olmak
1970'lerin başında,Wicked Lester New York’ta varolma mücadelesi veren ve yaşanan başarısızlıklar yüzünden dağılmanın eşiğine gelmiş Rock’n’Roll gruplarından birisiydi.
Sonrasında yeni bir görünüm,kimlik ve sahne ismi bulmayı düşündüler. Ve ortaya hepimizin bildiği grup çıktı: KISS.
Görünüşleri o kadar farklıydı ki,insanların kesinlikle dikkatini çekiyordu ! Değişimden iki yıl sonra ilk dünya turnesine çıktılar. KISS grubu müzikal yetenek açısından hiçbir şey kazanmamıştı,çünkü onlar zaten çok yetenekliydiler. Yaptıkları şey,diğer gruplardan daha farklı olmalarıydı,hem de dikkat çekici bir şekilde. Yaptıkları makyajlar ve yarattıkları yeni tarz,dünya çapında tanınmalarına neden olmuştu.
Şuan,çoğu girişimci benzersiz olmak,farklı olmak düşüncesinden korkmuyor. Sonuçta KISS kadar farklı olduğunuzda,çoğu potansiyel yatırımcı ve müşterinin dikkatini çekeceksiniz.
Tabiiki de herkes sizi sevmeyecek,kimileri farklı olmanızı beğenmeyecek. Fakat insanların size kayıtsız kalması en kötüsüdür.
Çünkü kayıtsızlık demek sizin görünmez olmanız demektir. Görünmezsinizdir,çünkü siz de herkes gibisinizdir.
Harika Bir Uyum Yaratın ve Bunu Sürdürün
David Crosby adındaki genç bir çocuk,annesinin götürdüğü parkta gördüğü ve dinlediği açık hava senfonisi ile büyülenmişti. David izlerken bir şeyi fark etti. Bir düzine müzisyen ortaya harika bir ses çıkartmak için bir araya gelmişti.
Daha sonra The Byrds grubunda “Turn! Turn! Turn!” ve “Mr.Tambourine Man” gibi şarkıların bestesine imza attı. Ve Rock’n’Roll tarihindeki en başarılı vokal gruplarından birisiyle birlikte oldu. CSNY! (Crosby,Stills,Nash&Young).
David Crosby’nin özelliği,solo performanslarıyla tanınmaya çalışmamış olmasıydı. Tek başına solo albümler yapıp,sadece kendini ön plana çıkarmak yerine Phil Collins,David Gilmour,Elton John ve James Taylor gibi efsane isimlerle birlikte çalıştı.
Uyum ve birliktelik Rock’n’Roll için ne ifade ediyorsa,işbirliği de girişimcilik dünyası için onu ifade ediyor. Tek ihtiyacınız,her şeyi inanılmaz yapacak o eksik madde! O eksik kişi!
Kimi zaman o uyum iki kişiyle yakalanır. Apple örneğinde olduğu gibi-Jobs ve Wozniak. Kimi zamansa Twitter örneğinde olduğu gibi dört kişiye ihtiyaç duyulur.
O harmoni,o uyum farklı yeteneklere sahip insanların bir araya gelip,her birinin bireysel yeteneklerinin üstüne çıkan bir şey yaratmaya çalıştıkları zaman ortaya çıkar.
Ekip önemlidir !
Öğrenmekten Asla Vazgeçmeyin !
Bir zamanlar,İrlanda’da dört tane liseli çocuk beraber müzik yapmaya çalışırlar. Fakat popüler şarkıları çalacak kadar iyi olmadıklarını farkederler. Bu hiç umut açıcı bir gelişme değildi. Yine de Rock’n’Roll yıldızı olma hayallerinden vazgeçmek yerine kendilerinin çalabileceği şekilde kendi şarkılarını yazmaya başlarlar.
İlk günden itibaren U2,işleri kendi yollarına uygun bir şekilde yapmayı öğreniyordu.
Ve bu öğrenme,dünyaca ünlü bir grup oldukları zaman bile durmadı.
Albümleri iyi satmıyordu,grup satışlar için neleri daha iyi yapabileceğini analiz etti.
1990'ların sonlarında,müzikleri o eski tarzlarından farklı bir hal almaya başladığında,Bono “Dünyanın en iyi grubu olmak için yeniden başvuruyoruz.” diye konuştu. Bu iddialı konuşma, “All That You Can’t Leave Behind” albümünün Rolling Stone dergisi tarafından “başyapıt” olarak değerlendirilmesine, 22 ülkede müzik listelerinde birinci sıraya yerleşmesine ve üç Grammy Ödülü kazanmasına yol açtı.
Neredeyse 40 yıla yakın grup hayatlarında,U2 öğrenmek,büyümek ve yaptıkları müziği mükemmeleştirmek adına efsanevi işler yaptı.
Girişimcilerde genel olarak bir güven imajı yaratmaya çalışıyor. Eğer yatırımcıların,ailemizin ve ya ekibimizin ihtiyaç duyduğumuz güvenlerini tamamen alamazsak,iç dünyamızda güvensizlikler yaratmaya başlıyoruz. Bunun nedeni kimi zaman tüm sorulara cevabımızın olmayışından kaynaklanıyor. Fakat bu o kadar doğal ki. Tüm cevaplara sahip olmadığımızı kabul etmeliyiz.
Bu tarz durumlar U2 gibi davranılmalı. Değişen zamanlara uyum sağlanmaya çalışılmalı,kendi yolunuzu çizmeli ve kimi zaman kendiniz olmaya yeniden başvurmalısınız.
Kaynak : Entrepreneur
