source, instagram; h.kursat_bicer

Ruhun Tadı

Kadir Kocamanoglu
Türkçe Yayın
Published in
2 min readAug 9, 2022

--

Vampirlerin kan emme arzularını bir beslenme ihtiyacına mukabil olarak izleriz birçok filmde. Lakin, mesele bundan çok daha derin bir yöne sahiptir; ruhsuzlukları yüzünden başka insanların kalbinden geçen kana emerek bir ruha sahip olmayı deneyimlemek vardır. Geçici de olsa elde ettikleri bu deneyim sayesinde benlikleri tatmin olur, rahatlarlar.

Vampirlerin atası olarak kabul edebileceğimiz varlıklar ise Nart Mitosu içindeki “Emegenler” olacaktır. Bu kötücül yaratıklar geceleri insanlar uyurken onları uykularında gafil avlayıp, kah kanlarıyla kah da ruhlarıyla beslenirler. Mantık yine aynıdır ama bu yaratıklar şeytani varlıklar oldukları için görüntülerinin insanlarla alakası yoktur. Vampirler ile ortak noktaları; insanları avlamaları ve buna ihtiyacı olmaya mukabil, benlik sahibi olmaktan yana aldıkları zevktir.

Günümüzde insanlar vampirleri de geride bırakarak, onların atası olan Emegenler gibi davranmaya başladılar; daha vahşi, daha bağnaz ve tamamen başka insanların üzerinden hayatta kalmaya odaklı bir halde yaşıyorlar. Koşullar veya şartların onları bu hale getirmesinden ziyade burada bir sevgisizlik ve güçsüzlük söz konusu; karakter olarak zayıf olanlar av olurken, güzelliği, cazibesi veya parasını kullanarak onları tuzaklarına çekenler ise avcı konumuna geçmiş.

Güçlü karakteri ve niyetini koruyanlar ise avlananlar yüzünden sürekli mağlup olarak çıkıyorlar savaştan, belki sayıları tükenmiyor ama kırık kalkanları ve yırtık dizlikleri Emegenler’in iştahını kabartıyor. Zayıf kurbanlardan iyi tat alamıyorlar. Zira, karakteri güçlü olanların ruhlarının parıltısı dahi gözlerinde birer alev gibi parlıyor. Oysa karakteri güçlü olanın aslında ruhu güçlü, sahip olmaya çalışılan unsur aslında o ruh.

Teçhizatı yıpransa da ruhlarının yansıdığı baltaları ve kılıçlarıyla bu yorgun savaşçılar çok ciddi bir tehdit oluşturmaya devam ediyorlar. Hele de niyetinden taviz vermeyenlerin öldüreceği Emegen sayısını kimse kestiremez.

Zira ruh asla fani yapıtı bir emanet değildir gövdelerde. Bundan sebep ki yorulsak da niyetimizi korumak zorundayız. Belki bu yorgun savaşçı güruhu; en çok acı ve üzüntüyü tadıyor. Lakin, ruhlarının aldığı tat da buradan geliyor.

Ruhunuzun tadını kimse kaçırmasın, belki siz de Emegenler’e karşı durarak kendinizi yorabilirsiniz ama aldığınız tat baki olur; üzüntü ve acı yorabilir lakin nefret ve sevgisizlik öldürür!

--

--

Kadir Kocamanoglu
Türkçe Yayın

Rüya gezgini, düş mimarı ve hikaye anlatıcısı. İçeriklerin devamı için takip edin lütfen.