Sırtımda Kaç Kişi Var ve Ne Zaman İnecekler?

Emel Rüveyda Karagöz
Türkçe Yayın
Published in
2 min readMay 16, 2024

Yer halıflex. Koyu gri. Arada sanki mavilikler veya açık gri kısımlar var. Yerin ve detaylarının şimdiye kadar neden dikkatimi çekmediğini düşünüyorum. Fark ediyorum ki yere normalden daha yakınım. Yaklaşanın ben mi yoksa yer mi olduğunu sorguluyorum. Belimin bükülmesinden ben olduğunu anlıyorum. Yerle kucaklaşmamıza az kaldı. Beni yere bu kadar yaklaştıran da ne? Belimdeki ağrıdan yola çıkarak sırtımı yokluyorum. Elimle bir bacak kavrıyorum. Galiba sırtımda birisi var. Tüm anlamsızlıklarım bir anda anlam kazanmaya başlıyor. Vücuduma odaklanıyorum. Gözlerimi kapatan, kulaklarımı tıkayan ve ağızımı kapatan ellerin farkına varıyorum. Farkına varıyorum kalbimi ezen ayağın, boğazımı sıkan elin. Karnımın nasıl yumruklandığını farkediyorum. Bütün bunlar bir kişiye ait olamaz diye düşünüyorum. Başkaları da mı var? Sırtımdaki ağırlıklar farkındalığımla daha da ağırlaşmaya başlıyor. Gittikçe yere yaklaşıyorum. Yer onların fısıltılarını yankılıyor. Sundukları düşüncelerle onları taşımak gittikçe zorlaşıyor. Kaç kişi olduklarını saymaya çalışıyorum. Ve o anda ellerim dikkatimi çekiyor. Onları takip etmeye başlıyorum. Farkediyorum ki etrafımdaki insanlara uzanıyorlar. Kimsenin rızasını sormadan, ne onların ne de benim, sırtıma insanları birer birer yüklüyorlar. Kaç kişinin sırtımda olduğunu anlamam gittikçe zorlaşıyor. Yere yaklaştıkça yaklaşıyorum. Bir çözüm bulamıyorum. Gittikçe kalabalıklaşıyorlar. Ben dahil kimsenin sesi duyulmaz oluyor. Koca bir gürültü. Zamanla kendimi bu gürültüde kaybediyorum. Sırtımda kaç kişi olduğunu, ne zaman ineceklerini bilmiyorum. Gittikçe yere yaklaşıyorum. Belki de çoktan yere ulaştım, yerle kucaklaştım, bilmiyorum. Ama ellerim insanları sırtıma yüklemeye devam ediyor.

--

--

Emel Rüveyda Karagöz
Türkçe Yayın

Düşüncelerimin değişimine eşlik etmek için aşağıdan yukarıya doğru.. melodileriyle birlikte...