Sana Dair…

Şerifenur Özata
Türkçe Yayın
Published in
2 min readFeb 5, 2024

Seni bulmalıyım…

Asla bulunmayacağın yerlerde gözlerim seni arıyor. Bu şehrin kalabalığı siliniyor yavaş yavaş. Senin yokluğun siliyor koca bir şehrin varlığını. Ben özellikle kendimi bu yoklukla siliyorum, senin olmadığın yerde benim varlığımın bir anlamı olmuyor çünkü, biliyorum.

Seni aramalıyım…

Dün üç defa adını seslendi yabancının biri. Döndüm istemsizce, büyük bir kuşkuyla… Ya o yabancı, bana yabancıysa sana değilse… Bu kuşkunun beni yavaşça nefessiz bırakmasına teslim olarak, çağrılanın senin olmadığı bir an düşleyerek, bir taraftan da tesadüf bu ya sensen eğer bir anlığına da seni görmüş olurum özlemim gider düşüncesinin beni ele geçirmesini isteyerek gözlerimi buluşturdum o yabancı sesin sahibi ile… Sen değilmişsin, başkasıymış… Bu duruma şükretsem mi yoksa üzülsem mi? Kalbimi ikilemde bırakarak kaçmak istercesine uzaklaştım oradan… Daha ne kadar savaşacağım yokluğunla? Dur, cevabı biliyorum sakın söyleme: Seni arayıp buluncaya kadar…

Seni görmeliyim…

Sana, seni görecek kadar yakın olmalıyım. Sana bakacak kadar yakın olmak çok zor ikimizin şartlarında bunu bilecek kadar farkındayım her şeyin. Benim derdim seni görmek… Yaralarını nerede saklıyorsun? Sürekli uzaklara dalan gözlerin neden yorgun? Ben böyle soruların cevaplarının peşinde koşup, seni bugünkünden daha iyi hale getirmek için ömrümü harcamaya hazırım. Ama korkuyorum…Eğer sana seni görecek kadar çok yaklaşırsam uzaktan bizi büyüleyen şeyler yakınlaşınca anlamını yitirir mi? Böyle bir durumda biz ne yaparız? Kalbim kaldıramıyor bu belirsizliği…

Sana anlatmalıyım…

Sana her şeyi anlatasım var biliyor musun? Masamda duran bitmiş tükenmez kalem mesela. Lise üçe giderken almıştım. Bir daha o renkte bir kalem bulamadım biliyor musun? Bu yüzden bitse bile benzerini bulurum ümidiyle senelerdir yanımda taşıyorum, atmaya kıyamıyorum bir türlü. Bir tesadüf merak eder, haberli habersiz okursun bu yazıyı diye anlattım bu alakasız hikayeyi. Senin milyonda bir ihtimalle bu yazıyı okuyor olman bile benim için büyük umut kaynağı. Görüyorsun değil mi küçücük ihtimal yetiyor, sana dünyamı anlatmam için. Bu yüzden biz seninle bir hikayede buluşalım. Bizim yazdığımız bir hikayede. İçinde bir parça ümit, bolca gün ışığı olsun. Unutalım orada tüm yalan dünyanın kötülüklerini. Bir deniz kıyısında yaşayalım. Elimi sıkıca tut. Tut ki bu hikaye kötü bitmesin…

Sana dair yazacaklarım çok bilirim. Seninle yaşayacaklarım da çok olur umarım, bunu dilerim…

--

--