Selam, Mobbing’e Maruz Kalanlar El Kaldırsın!

Esra Şapçı
Türkçe Yayın
Published in
4 min readMar 20, 2023

‘’Bir iş yerinde sistematik olarak psikolojik şiddete uğrarsanız ne yaparsınız?’’

Maruz kalmaya devam edebilirsiniz, istifa edersiniz ya da bir anda ortadan kaybolabilirsiniz. Ya da en acısı istifa görünümlü intihar maili yazarsınız belki. Bu cümleyi yazarken bile tüylerim ürperiyor.

Geçen haftadan bu yana üzüntüden kelimeleri birleştirip bir iki satır bir şey yazamadım. Ruhun şad olsun Efe Demir. Çok üzgünüm.

Artık her toplumsal yara kendi travmalarımı ortaya çıkarıyor bunu farkettim. Her seferinde kendime gelmekte güçlük çekiyorum, yıpranıyorum ve adalet istiyorum. Ve bundan yoruldum.

Mobbing, Ghosting hiç farketmez. Hepsinin ortak adı ‘’Psikolojik şiddet’’.

‘’Normalleştirdiğimiz’’ psikolojik şiddet.

Eminim aranızda çalışma ortamında yaptığı iş ve dolayısıyla mevcut varlığı görmezden gelinen, tertemiz mobbing’e, psikolojik şiddetin her türüne maruz kalan bir çok arkadaşımız var.

Açık açık konuşamıyoruz. Nedeni; sansür. Nedeni ;işten çıkarılma korkusu. Nedeni; şirket ya da kişisel markama zarar gelir korkusu.

Ben tam tersine volume’ü artırarak konunun ciddiyetini fark ettirmenin şirket ya da kişisel markanıza, insanlığınıza değer kazandırdığını düşünüyorum. Sesinizi duyurarak uğradığınız ya da uğrayacağınız şiddete engel olacağınızı düşünüyorum. İşten çıkarılsanız da hakkınızı arayarak eninde sonunda adaleti sağlayacağınızı ve yeni iş ortamlarına değer katacağınızı düşünüyorum.

Dürüstçe, açıkça, yürekten kendini ifade etmek dünyanın her yerinde kabul görür. Türkiye’de bile.. Lütfen bunu unutmayın! Herkesin iyi kötü bu topraklarda yiyeceği bir ekmek olduğunu da unutmayın.

Sessiz kalarak kendi sansürünün insanı değersizleştirdiğini düşünüyorum.

Bu yüzden kendime sansür uygulamak bana göre değil. Bu yüzden paylaşmak istiyorum ve başına gelen herkesi korkmadan paylaşmaya davet ediyorum.

Ben de maruz kaldım.

İş hayatımın başından kurumsal hayatı bırakana kadar dönem dönem psikolojik şiddete maruz kaldım. Bazı yöneticiler tarafından sistematik olarak manipüle de edildim, psikolojik şiddete de uğradım.

Yıllarca yaptığım işleri ekip işi adı altında yok sayarak manipüle eden hatta kendine mal eden kadın yöneticiler, kıdemli partnerler, kadın olduğum için yüzüme bile bakmayıp ayaklarını masaya uzatarak benimle konuşan erkek yönetici patron adı altında sözde lider insanlarla çalıştım. Sabahlara kadar çalışıp, hafta sonu ailemle vakit geçirirken acaba aranacak mıyım ya da mesajla iş tacizi yapılacak mı kaygısıyla diken üstünde oturduğum, yaptığım işlerin aşağılanarak, gece yarıları telefonla aranıp hala iş beklenmesini vs saymıyorum artık. Daha vereceğim binlerce örnek var, gerisini siz düşünün.

Rahatsız olduğumu ifade ettiğim halde işe yaramadı. Etkili olabilecek yönetim seviyesinde insanlardan yardım istediğimde sessiz kalmamı, tepki vermememi, boş vermemi, takılmamamı önerdiler.

Hatta hassasiyet ve fazla duygusallıkla suçlandım.

Şiddete maruz bırakanlar pişmanlık duymuyorlar emin olun. Hatta farkında bile değiller. Kendi hayatlarına mutlu mesut devam ediyorlar. Maalesef patron, yönetici, ekip arkadaşı kılığında, bazılarının ciddi psikolojik sorunlara sahip olduğu, liyakatsiz kişiler olarak toplumumuzda yaşamaya, çalışmaya ve bir çok insanı psikolojik olarak terörize etmeye devam ediyorlar.

Görüp müdahale etmeyip, sessiz kalanlar ise bu suça ortak oluyorlar. İşlerinden olmak istemiyorlar ya da bana dokunmasın kendi balonumda mutluyum diyerek hayatlarına devam ediyorlar. Halbuki bir gün o balon beklemedikleri bir anda patlayacak farkında değiller. Patladığına da çok kez şahit oldum.

Araştırmalara göre terapistlerin danışanlarıyla en çok üzerine çalıştıkları konulardan biri mobbing adı altında psikolojik şiddet. Ve terapiye giden insanlar ağırlıklı olarak bu şiddete maruz kalanlar. Maruz bırakanlar değil maalesef. Psikolojik tükenmeyi biz maruz kalanlar yaşıyoruz, maaşlarımızın neredeyse tamamını terapistlere biz veriyoruz. Hayat sadece iş , psikolojik şiddet ve hayatta kalmaktan ibaret oluyor. Kazandığınız parayı mutlulukla harcamanız şöyle dursun , mental sağlığınızı korumak temel önceliğiniz oluyor. Ve yöneticinize tükendim dediğinizde iki günlük kafa iznine çıkmanızı öneriyor.

İstifa etseydin madem diyenlere; Manipülasyon tükenmişlik sendromu, depresyon gibi kavramları tekrar gözden geçirmenizi öneririm.

Bırakın iş değiştirmeyi, nefes aldığımıza şükrediyoruz bu psikolojik çöküntüde. İş arama gücünüz olmuyor zaten. Yıllardır emek verdiğimiz bir şeyi belki düzelir ümidiyle bırakamıyoruz. Kırılganlığımızı paylaşamıyoruz , paylaşamadıkça bu kara delik büyüyor.

Ve sonunda bir enkaz olarak ya istifa etmek ‘’zorunda bırakılıyoruz’’ ya da derin bir karanlığın içinde basiretimiz bağlanmışcasına hapsoluyoruz.

‘’İş yerinde sesimizi çıkaramıyoruz. ‘’

İçimizden geçenleri seslendireyim;

İşten çıkarılırsam iş bulamam kimse benimle çalışmaz.
Bunca yıl emek verdim hepsini çöpe atmış olurum.
Belkide geçer biraz daha dayanayım.

Bu kaygıları sadece ben yaşamadım. Türkiye’de milyonlarca insan , milyonlarca beyaz yaka yaşıyor. Sonrasında da beyin göçü diyoruz, ekonomi çok kötü bu sebeple gidiyorlar diyoruz. Sebep sadece ekonomi mi sizce? Aşırı iş yükü, haksız terfiler, her türlü psikolojik şiddet.. Bunların hiçbiri sebep değil mi?

Her yerde liyakatsizlik var diyoruz. İş hayatında yok mu? Fazlasıyla var. Bunun ne kadar farkındayız?

Kurumların artık silkelenmesi ve içeride neler olup bitiyor haberdar olması lazım. Amerika’da yatırımcı şirketler mobbing yüzünden şirketleri kuran CEO’ları işten çıkarıyor . Bahsettiğim sadece alt ekipler değil , en tepeden en aşağı kadar ciddi bir gözden geçirme yapılması gerekiyor.

Bu şekilde devam edersek , daha çok istifa alırız, daha çok beyin göçü yaşarız, daha çok kalkınma ve üretime engel oluruz, daha çok yerle bir olan kurumlar görürüz. Şirketlerin en büyük kaynağı insan kaynağı. Yapay Zeka ne kadar hayatımıza girerse girsin. İnsan olduğumuzu arada bir hatırlamayı tavsiye ederim.

Ve Sevgili Beyaz Yaka;

Eğer sessiz kalırsanız sonsuza kadar sizi her zaman acıtan bir yara olarak kalacak ve her kaşıntıda daha çok kanayacak.

Duyulursa da neler olabileceğini söyleyeyim;

Duyulursa caydırıcı olabilirsiniz.
Duyulursa sizinle siz olduğunuz için çalışan , değerinizi bilen hissettiren , sizi hak eden başka insanlarla ve kurumlarla çalışma ihtimalini doğurursunuz.
Ya da duyulursa kendi kanatlarınızla uçmaya karar verip kendi işinizi yaparsınız belki kim bilir?
Duyulursa ailenizden bir süre maddi destek alarak sizi siz yapan şeyleri keşfedecek psikolojiye sahip olabilirsiniz.
Duyulursa kendi yolculuğunuza çıkarsınız, fena mı ?

Özetle;

‘’Mobbing bir insanlık suçudur.’’
Bir psikolojik şiddettir.
Şiddet sadece fiziksel ya da cinsel şiddet içerikli değildir.
Psikolojik şiddetin hukuksal boyutta değerlendirilmesi şarttır. Maruz bırakanların cezalandırılması şarttır.

Buna maruz kalıyorsak psikolojik destek almamız ve veri toplamamız şarttır.
Mücadele etmeden kazanamayacağımızı ve iyileşemeyeceğimizi bilmemiz şarttır.
Farkındalık yaratmamız şarttır.

Şimdi elinizi kaldırıp sahneye çıkmak isterseniz mikrofonu ve sözü size bırakıyorum.

--

--