Seyahat Etmek Neden Mutlu Hissettirir?
Kahvaltı için söylenen klişe bir sözden başlamak gerekir ise, “Seyahat etmenin mutluluk ile bir ilgisi olduğu kesin.”
Dün akşam izlediğim, “The Leisure Seeker” filmi benim uzun zamandır kafa yorduğum konu üzerine düşüncelerimi ve hislerimi yazıya dökmem gerektiğini hatırlattı…
Filmin konusu kısaca; ölümcül hastalıklara yakalanan yaşlı bir çiftin karavanları ile bir sabah evlerinden çıkarak Amerikanın bir ucundan diğer ucuna, hedefledikleri varış noktalarına göre seyahatlerini konu ediniyor. Çok derin olmamakla birlikte, yaşlı çiftin dünyadaki son arzularını yerine getirmelerine, tüm aile ve doktorlarından kaçışına, belki de tekrar tekrar birbirlerini tanımalarına şahit oluyoruz.
Aynı şekilde beni çok etkileyen filmlerden biri de “The Bucket List”, bu filmde de günleri sayılı olan iki yaşlı amcanın maceralarını izliyoruz, bu filmde de seyahat ve yeni bişiler keşfetme arzusu, bunun insana verdiği keyif ve seyahatin ömrü uzatma felsefesinin temeli yatıyor.
Düşünsenize ölmek üzere olan insanları hala daha ayakta tutan bi keşfetme arzusu; hepimizi saran, ortak paydamız, dünyanın dört yanında faklı kültürdeki insanların keyif aldığı, mutlu olduğu eylem seyahat etmek…
Seyahat; daha önce görmediğimiz, bilmediğimiz, belkide sadece okuduğumuz, duyduğumuz ya da izlediğimiz yerleri kendi gözümüzle görmemiz, atmosferini hissetmemiz ve kültürünü, insanlarını yakınen gözlemlememizi, tecrübe etmemizi sağlıyor. Bu gözlemler her birimizi farklı seviyede mutlu etse de özünde kimsede kötü bir his uyandırmıyor, seyahat sırasında işler yolunda gitmese bile adı macera oluyor.
Psikolojik olarak insanı bulunduğu ruh halinden uzaklaştıran, ortam değiştirerek daha iyi hissetmemizi sağlayan bir aktivite seyahat, küçük bir yolculuk bir doz ilactan daha etkili çoğu zaman… Hayatımızdaki yenilikler oturduğumuz yerde bize gelmez bir hareket bir farklılık gerekir. Hatta bu konuda hayat mottosu haline getirdiğim bir Tolstoy sözünü buraya eklemek isterim : “Tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar:
ya bir insan bir yolculuğa çıkar, ya da şehre bir yabancı gelir..”
Uzak doğu felsefesinde Konfüçyus de çağlar öncesinde öğrenmenin yolda gerçekleştiği üzerine; yol bulmanın ve yolda olmanın önemini vurgulamıştır. Kristof Kolomb’un keşifleri, Darwin’in Galapagos adalarından başlayan bilimsel yolculuğu ve şu anda başta Elon Musk olmak üzere dünyada büyük devletler ve büyük şirketlerin uzay yolculuğu… Bunlar yenilik tutkusuyla seyahat etmenin sonuçlarıdır.
Peki nereden geliyor bu keşfetme arzusu, seyahat tutkusu ve bunların sonucu mutluluk? Biyokimyasal olarak ele alır isek; seyahat sırasında etrafımızdaki herşey yeni oldugu için beynin daha aktif, algılarımızın daha açık oldugu gerçek. Buna bağlı olarak da alınan haz beynin kimyasal yapısını harekete geçirerek başta serotonin ve dopamin olmak üzere mutluluk hormonlarının salgılanmasını sağlıyor. Bu yüzden sürekli neşeli ve mutlu oluyoruz, hatta seyahatin bitmesine yakın bir hüzün kaplıyor çoğumuzu. Bunun yanında keşfetmek yeni bir şeyler öğrenmek de beynin bu hormonları salgılanmasını tetikliyor ve bu noktada yumurta tavuk ilişkisi ortaya çıkıyor, çünkü beyin yeni bir şey öğrenmeyi ödül olarak görüyor ve kişiyi öğrenmeye, keşfetmeye teşvik ediyor. Tabi bu keşifleri destekleyici kaynaklarla besleyerek kalıcı bilgi haline dönüşüyoruz. Aynı İlber hocanın dediği gibi, en iyi öğrenme şekli gezerken okumak, gezerken not almak…
Bir yandan da seyahate çıkarken yanımızda kimin oldugu çok önemli, bazen hakkında hiç bir şey bilmediğimiz insanlarla yolculuk sonunda sıkı dostlar olabiliyoruz, bunun yanında tersi de mümkün en iyi arkadaslıklar, evlilikler bitebiliyor seyahat sonrasında. İşin özü bir insanı en iyi tanıyabileceğimiz yöntemlerden biri birlikte seyahate çıkmak. Bir arkadaşımın işi sık sık seyahat etmeyi gerektiriyor ve bu durumu işte en zevk aldığı nokta, iş değil adeta bir ödül olarak gördüğünü belirtiyor çoğu zaman… İş arkadaşlarını en iyi yolculuklarda tanıdığını ve keşfettiğini söylüyor…
Kısaca seyahat ve mutluluk ilişkisi üzerine beni düşündüren noktaları özetlemeye çalıştım. Umarım gönül rahatlığıyla gerçekleştirebileceğimiz, bol seyahatli günlere en yakın zamanda tekrar kavuşuruz…