» sigaramın bi fırt dumanında

umut aşut
Türkçe Yayın
Published in
4 min readMar 9, 2019

Gece gece ansızın gördüğüm pişmanlıklarımla dolu kabusların etkisinden uykumu alamadığım, beynimdeki sinir hücrelerini teker teker öldüren alarmın irite edici ritmi ve öksürerek uyandığım bir sabah daha. aylardır her sabah böyle uyanıyorum. içime her çektiğim dumanımda hapis olmuş ciğerlerim göğsümde zindandalarmış, parmaklıklar arasında rehin tutuluyorlarmış gibi adeta. her öksürüğümde ciğerlerim bir umut göğsümden çıkıp firar edebileceklermiş gibi ama nafile

tremor

bir yandan gözlerimi açmaya çalışıyorum bir yandan da kapattığımı sandığım alarmı erteleyerek her dakika çin işkencesi tadında bilinçaltımın korkulu rüyası o ritmi tekrar tekrar dinletiyordum beynime. aniden ağzımda beliren ve alışkın olduğum o tiksindirici, acımtırak tat beni kendime getiriyor ve yüzümü buruşturuyorum. siz de benim gibi sigara bağımlısıysanız o korkunç tadı bilirsiniz

yetişkin dünyasına veya kısıtlayıcı ortamlara meydan okumak

günün ilk sigarasına geç kalmışım gibi hızla yataktan komidinimin çekmecesine yöneliyorum. sade bir sallama çaydan oluşan sahte kahvaltımın tek amacı o ilk sigarama zemin hazırlaması aslında. bunu; ben de, sigara da, çay da biliyoruz ama tıpkı herkesin bildiği ama itiraf edemediği o kimseciklere veremediği sırlar gibi, hepimiz sessizce üstümüze düşen rolümüze devam ediyoruz. sigara dumanını içime çektiğim ilk nefesle on yıldır uyandığım aynı güne bir kere daha başlıyorum ve güne merhaba şarkım olan ‘pyramid song’u yükses sesle telefonumdan açarak okula gitmek için hazırlanıyorum

okula gitmek için otobüs durağına varır varmaz bir sigara yakıyorum. uyandığımdan beri üçüncü sigaram. dükkanların parıltılı camlarından kendi yansımama bakarken çevresi kırışmış gözlerime, neredeyse kahverengiye dönmüş göz altlarıma, cansız saçlarıma, ellerime sinmiş sigara kokusuna aldırmadan yanan sigaramın külünü dökebilmek için elimi yola doğru uzatıyorum. derse başladığımızda en az 2 saat sigara içemeyeceğimi biliyorum. ara verilmesini iple çekiyorum dikkat dağınıklığım burada baş gösteriyor zaten stresliyim bir de bunları mı düşüneceğim…

bir nefeste göçüp gitmek

bir önceki dersten kalan bilgileri kafamda toparlamaya çalışırken bir taraftan da dakikaları sayıyorum. ilk saatin sonuna doğru nikotin yoksunluğu kendisini göstermeye başladı bile; başımdaki sinsi ağrıdan, içimdeki huzursuzluktan dikkatimi toplayamıyorum. ikinci saatin ortalarına doğru artık dayanacak gücümün kalmadığını hissediyorum; sigarasızlığın yarattığı anksiyeteden ellerim titriyor, sinirlerim sınırda… ne öğleden sonraki uygulama dersi ne de yapılması gereken işler, hiçbir şeyin önemi kalmıyor, sigaradan başka hiçbir şey düşünemiyorum.

on dakikalık molama 3 sigara sığdırıyorum; bir tanesi bu saate kadar yaşadığım nikotin yoksunluğunu giderebilmek, bir diğeri bundan sonra yaşayacağım sigara ihtiyacını biraz olsun azaltabilmek için. sonuncuya el alışkanlığı diyorum. henüz öğlen bile olmadı, paketi yarıladığımı fark ediyorum.

öğleden sonraki uzun molamda sigarama eşlik edecek bir bardak çay alabilmek için en yakındaki kafeye koşar adım giriyorum. sigara içmeyenlerin kafenin kapalı serin güzel yerinde oturmalarına içten içe sinir olurken sigara içenler için ayrılan bölümde, güneşin alnında bir elimde ince belli çay bardağım, bir elimde sigaram, umumi küllükten yayılan kül kokuları arasında toksik bir rahatlamayla ayakta dikiliyorum. dersime geri dönmeden araya üç tane daha sigara sıkıştırıyorum.

eskilerden kalan bir deyiş vardır ‘ateş olmayan yerden duman çıkmaz’ dumanı her içime çekişimde tütün, bedeni bir kül yığınına çeviriyor

okul çıkışında yine durağa yöneliyorum. ilk işim tabii ki çantama sigara paketini kolayca ulaşabileceğim bir yere koymak. paketin neredeyse bitmek üzere olduğunu görünce sigarasız kalmak düşüncesinin yarattığı korkuyla en yakın tekel markete giriyorum. sigaraya yine zam gelmiş! inanılır gibi değil! bu zamlarla devletin verdiği geri ödemeli kredi ile zaten zor geçinen bizlerin bu sıklıkla nasıl sigara içmeye devam edebileceğimizi kara kara düşünmemek elde mi? bu sinirle eve ulaşana kadar yine arka arkaya sigara içiyorum.

asansör yapılması unutulmuş binamda 4 kat nefes nefese merdiven çıktıktan sonra eve girer girmez sigara dumanından sararmış perdelerimi kapatıp ışıkları açarken çalışma masamda duran izmaritlerle dolu küllükten yayılan o kötü kokuyla bir kere daha yüzümü buruşturuyorum. her seferinde olduğu gibi bir kere daha gözlerimi ovuşturarak kendi kendime soruyorum; değer mi gerçekten sigara içmeye devam etmeye? tüm bu koşturmaya, yorgunluğa ve pişmanlıklara her nefeste ölüme bir adım daha yaklaşmaya? sigara yanıklarıyla eskimiş koltuğumda sigarayı bırakmak için nedenler ararken önce benim için yanıp sonra küle dönüşen şeyi bir daha yakıyorum

“tıpkı şiirin şaire yaptığı gibi, sigara da tiryakisini seçer.”

– richard klein

--

--

umut aşut
Türkçe Yayın

medium memişin kitâbet eden deneyimsiz kullanıcısı, belki hitabetim gelişir