Sihlerin Dini: Guruların Yolu

Mehmet Omer Gozum
Türkçe Yayın
Published in
4 min readOct 22, 2020

Tarih boyunca pek çok dine ev sahipliği yapan Hindistan, aynı zamanda dört dinin doğduğu bir bölgedir. Bu dinler : Hinduizm, Budizm, Jainizim ve Sihizmdir. Bu yazımda konum Sihizm olacak. Yaklaşık 500 yıllık bir geçmişle dünyadaki yeni dinlerden sayılabilecek olan Sih dini, 25 milyona yakın inananıyla dünyanın en büyük beşinci dinidir. Sih kelimesi talebe anlamına gelmektedir. Sihler çoğunlukla Hindistan ve özellikle Pencap bölgesine bulunmakla birlikte, ayrıca İngiltere, Kanada, Avustralya ve ABD gibi pek çok ülkede de bulunmaktadırlar. Kimi özellikleriyle İslam’a, kimi özellikleriyle Hinduizm’e benzeyen Sih dini, her iki dine belli yönleriyle benzer, belli özellikleriyle ayrılır. Kendilerini her iki dinden de bağımsız olarak gören Sihlerin temel inanışlarından ve kültürlerinden bahsedeceğim.

Sihler dini bir festivalde

Sih dininin kurucusu olduğu kabul edilen Guru Nanak 15. yy’da doğmuştur ve Hindu bir aileden gelmektedir. Genç yaşta hakikatı bulmak isteyen Guru Nanak, küçük yaşta evini terk eder ve Hindistan’ı dolaşır. Çeşitli Sufi ve Bhakti Hareketi mensuplarıyla görüşür. Sihler tarafından Guru Nanak ilk guru olarak kabul edilir. Guru Nanak’ın en önemli mesajı Tanrı’nın bir oluşu, evrendenki ilahi birlik ve insanların eşitliğidir. Sihler ayrıca Guru Nanak’ı takiben, O’nun varisi olarak 9 guru daha kabul ederler ve Sihizm temelde bu 10 gurunun öğretilerine dayanır. Bu 10 gurunun ardından insan guru devri kapanmıştır ve ebedi guru olarak gördükleri “Guru Granth Sahib” dedikleri kutsal kitaplarının devri başlamıştır. Bu eser, gurulara ait metinler içermekle birlikte, kimi Hindu azizlerinin ve sufilerin sözlerini de içermektedir.

Sih dininin en temel inanışı Tanrı’nın birliğidir. Kutsal metinler “Tek Tanrı” anlamına gelen Ek Onkar ifadesiyle başlar. Sihizimde Tanrı’nın birliği ile birlikte cisimsizliği ve her türlü tanımlamadan uzak olduğu vurgulanır. Tanrı içkindir yani evrendeki herşeyde mevcut olduğu kabul edilir. Sihler, reenkarnasyona ve karmaya inanırlar. Sihlerin kabul ettiği karma anlayışında vurgulanması gereken nokta şudur ki, karma Tanrı’nın lütfu ile belirlenir. Sih dini cennet/cehennem odaklı bir din değildir. Hedef Hinduizmdeki mokshaya benzer muktidir. Mukti, ölüm/doğum zincirini kırmak ve Tanrı ile bütünleşmek olarak tanımlanabilir.

Budizmde önemli bir kavram olan Maya, Sihlerin inanışında da önemli yer alır. Mayayı kısaca kişiyi Tanrı’dan ayıran, uzaklaştıran herhangi birşey olarak düşünebiliriz. Maya ile ilişkilendirilen 5 kötü huya “5 Hırsızlar” denilir. Bunlar: ego, öfke, açgözlülük, şehvet ve bağımlılıktır. Bu beş hırsız denilen özelliklerin ana sebebi “Haumai” denilen ego merkezli olmaktır. Bu beş hırsıza bağımlı olan insanlar Tanrı’ya kavuşamazlar. Bundan kurtulmanın yolu da 5 Hırsızlara karşıt olan 5 Erdemdir. Bunlar merhamet, alçakgönüllülük, aşk, dürüstlük ve kanaatkar olmaktır.

Sih inancın dayandığı 3 temel prensip vardır. Bu prensiplere “3 altın kural” denilir. Bunlar, Nam Japo: Tanrı’nın adını anarak meditasyon yapmak, Kirat Karo: kişinin kendi emeğiyle geçinmesi ve Vand Chakkana: kendi kazancını başkaları ile paylaşmaktır.

Altın Tapınak- Harmandir Sahib

Sih inancında tapınaklara Gurdwara denir. Pencap kentinde bulunan Harmandir Sahib (Altın Tapınak), yıllık 6 milyon ziyaretçisiyle dünyanın en çok ziyaret edilen ibadet merkezlerinden biridir. Bu tapınakta her gün 100,000 kişiye parasız yemek dağıtılmaktadır. Burada sihler karşılıksız olarak hizmet ederler. Sih inanışında ayrı bir din adamı sınıfı yoktur. Tapınaklarda kutsal kitap Guru Granth Sahip bir insanmış gibi tahta oturtulur. İbadet olarak Tanrı’nın adı anılarak meditasyon yapılır ya da kutsal kitaptan pasajlar okunur. İbadet bireysel ya da toplu olabilir. Ayrıca sihlerde Amrit denilen, vaftiz benzeri bir dine giriş töreni vardır. Bu tören yeniden doğuşu sembolize eder.

10. Guru Gobind Sind tarafından belirlenen Halsa sistemine göre Sihlerin günlük yaşamlarında yanlarında taşımaları gereken 5 nesne vardır. Bu nesnelerin her biri Pencabi dilinde K ile başladığı için bunlara 5K denilir. Bu nesneler, Keş- uzun saç, Kanga- tarak, Kara- çelik bilezik, Kirpan- kılıç ve Kaça- bir tür iç çamaşır. Sihler uzattıkları saçlarını kapatmak için türban kullanmaktadırlar. Hatta Sihlerle renkli türbanlar özdeşleştirilmiştir denebilir. Bu dini yükümlülük kimi zaman Sihler için sosyal sorunlara yol açmaktadır. Soruna sebep olabilecek diğer bir nesne de Kirpan taşıma zorunluluğudur. Sihler sembolik bir küçük kesici alet taşıyarak bu sorumluluğu yerine getirirler. Kirpan, genelde barış yanlısı olan Sihlerin gerektiğinde kendilerini muhafaza etmelerinin gerekliliğini temsil eder. Geçmişte sihler zaman zaman inançlarından dolayı baskıya uğramışlar, hatta 2 guru (Guru Arjan ve Guru Tegh Bahadur) inançlarından dolayı öldürülmüşlerdir. Halsa denilen sistemin oluşumuna bu yaşanılan baskılar sebep olmuştur.

Sihler tarih boyunca Pencap bölgesinde yaşamışlar ve Pencap bugün olduğu gibi her zaman karışık bir bölge olmuştur. Müslümanlara göre sufilerden, Hindulara göre ise Hindu Bhakti hareketinden esinlenen Guru Nanak ve varislerinin öğretisine dayanan Sihizm, her ikisine benzemekle birlikte önemli noktalarda da ayrılır. Tanrı’nın tekliği, eşsiz-benzersiz oluşu, ruhban sınıfının reddi ve alkol ve benzeri nesnelere karşıtlığıyla İslamla benzeşirken; hacca, oruç tutmaya, sünnet olmaya ve kurban karşıtlığıyla İslam’dan ayrışır. Reenkarnasyon ve karmayı kabul etmesi, cennet yerine muktiyi yani Tanrı ile bütünleşmeyi hedeflemesi ile Hinduizm ile benzeşirken, tasvirlere tapınmaya, Tanrı’yı biçimlendirmeye, kast sistemine karşıtlığı ile Hinduizm’den ayrışır. İnsanlar arası eşitliğe inanan, tüm dinlerin insanları kurtuluşa götüreceğini kabul eden, tapınaklarına ayrım yapmaksızın her dinden insanı kabul eden Sihizm inananları, yaşamış oldukları bölgenin karmaşıklığı dolayısıyla yer yer baskıya uğramış, yer yer Hindularla ya da Müslümanlarla savaşmış, kimi zaman yaşadıkları bölgeyi terk edip Batı ülkelerine göç etmek zorunda kalmışlardır. Yazıyı Guru Grant Sahib’den bir alıntı ile bitirelim:

Tüm insanlığın kardeşliğini en yüksek mertebe olarak bil. Kendi zihnini fethet ve böylece dünyayı fethedersin.

--

--