Sizi Her Gün Yatağınızdan Kaldıran Şey Ne?

Marketing Holmes!
Türkçe Yayın
Published in
3 min readMar 22, 2018

--

Ne için çalıştığınızı, sizi her gün yatağınızdan kaldıran şeyin ne olduğunu, güneşin henüz doğmadığı sabahlar, zifiri karanlıkta arşınlarken şehrin ıssız sokaklarını, sizi daha fazlasına zorlayanın nasıl bir motivasyon olduğunu hiç düşündünüz mü?

20. yüzyılın en büyük fikir önderlerinden, sporcularından, adını tarihe altın harflerle yazdıran isimlerinden biri Muhammad Ali. Onun herhangi bir röportajı veya konuşmasıyla karşılaştıysanız ya da okuduysanız bir yerde bir sözünü, bitmek bilmez — tükenmez kininden, hırsından, azminden ve kararlılığından etkilenmemenin mümkün olmadığını anlamışsınızdır.

Bir röportajında Ali, “Allah’tan bana güç vermesini para ve şöhret için değil, betonda uyuyan, fareler içinde yaşamak zorunda kalan ve bir köleden fazlası olarak görülmeyen siyahi kardeşlerim için istiyorum” demişti. Keza Martin Luther King Washington’da, hoşgörü, doğruluk ve kararlılığı simgeleyen Lincoln Anıtı’nda yüzbinlerce siyahi vatandaşa “bir hayalim var” diyerek seslenirken ya da insanlığın gelişimi adına uzun süre radyasyona maruz kalan Marie Curie yaşamı pahasına deneyler yaparken ne düşünüyordu sizce?

28 Ağustos 1963, Lincoln Anıtı, Washington

Mesela bir barikatta döğüşerek
Mesela Kuzey Kutbu’nu keşfe giderken
Mesela denerken damarlarında bir serumu ölmek ayıp olur mu?
Nazım Hikmet Ran

İnsanoğlunun 21.yüzyılda yaşam gayesini — anlam arayışını bulmak amacıyla çıktığı yol, tüm zamanların belki de en çetrefilli, en bitmek bilmez sendromlarından ve paradokslarından biri. Son 100 yılda Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi’nin en tepesine aya roket göndermekten çok daha hızlı yükselen insanoğlu, Neil Amstrong’un 1969 yılında aya ilk adımını atmasıyla birlikte söylediği “benim için küçük ancak insanlık için büyük bir adım” sözünden oldukça ilerde, farklı gezegenlere hayat götürmenin peşinde. Tüm bu gelişimin içerisinde, aradığı cevabı bir türlü bulamamanın verdiği kabir azabını hafifletmenin dayanılmaz hafifliğiyle birlikte ise Montaigne’nin bundan 500 yıl önce söylediği “hedefi olmayan gemiye hiçbir rüzgar yardım edemez” sözünden pek de uzaklaşmışa benzemiyor.

“Vatanını en çok seven, görevini en iyi yapandır.” Mustafa Kemal Atatürk

Mevsim geçişlerinin peşinden sürüklediği kuşların göçlerle geçen hayatından farksız, sürü psikolojisinin içi boş huzuruyla sürdürüyoruz yaşamlarımızı. Bir yılın diğerini kovaladığı, hafta nasıl geçecek derken birden oluveren cumalardan, pazarlardan ötede bir esnaf lokantasının camından yansıyan belirli belirsiz bir kırılmayla anlıyoruz yaşlandığımızı, yaş aldığımızı.

Bu topraklara, bu vatana borcu olduğuna ve bu borcu görevini en iyi şekilde yaparak ödeyebileceğine inanan bir birey olarak, kendi yaşam gayemi yetilerim ve hedeflerim doğrultusunda bu topraklardan bir dünya markası çıkarma ülküsünde buluyorum. Beni her gün yatağımdan kaldıran da, hafta içi-hafta sonu, gecenin bir vakti, sabahın körü demeden, dur durak bilmeden çalışmamı sağlayan da bu motivasyon. Bir bütüne, bireyden ya da bireyselden yüce bir amaca, bir hevesten ya da bir tutkudan daha yoğun bir duyguya ait olma hissi.

Sizi her gün yatağınızdan daha fazlasını yapmanız için kaldıran şey ne?

Beni Instagram’dan da takip edebilirsiniz: @marketingholmes

Podcast| Youtube | Slack | Facebook | Twitter | Instagram | Kodcular

--

--

Marketing Holmes!
Türkçe Yayın

Pazarlamanın Sherlock'u. Benim işim başkalarının bilmediğini bilmek!