Sosyal Medyanın Fırsatçı Tayfası: Uzmancılık Oynayanlar

Tuğçe Içözü
Türkçe Yayın
Published in
5 min readDec 25, 2018
Resim: Öykü Özatay

2011 yılından beri taktığım sosyal medyacı şapkasıyla, Türkiye’deki sosyal medya kullanıcılarının içinde bulunduğu çevreyi sık sık gözlemliyorum. Bu çevrede karşılaştığım kullanıcı profillerinden bazıları, beni diğerlerinden daha çok endişelendiriyor. Çünkü benim nazarımda bu profiller, kendileriyle birlikte kullanıcıları kandırıyor.

Hatırlarsanız geçtiğimiz yıl Facebook’un eski yöneticilerinden Chamath Palihapitiya da toplumları değiştiren araçlar ürettiklerini itiraf etmişti. Toplumun çalışma biçimindeki yapıyı tamamen değiştiren araçlar yarattıklarını söyleyen Palihapitiya, bunun toplumlara zarar verdiğini düşündüğünü de açıklamıştı.

İşte tam da bu noktada uzman olmayan ancak uzman taklidi yapan profillerin hali hazırda sosyal medya tarafından deforme olan toplumun yapısını daha fazla bozulmasına katkıda bulunduğunu düşünüyorum.

Çok takipçili hesaptan uzmanlığa

Bu konuya en bilinen örnekle başlamak istiyorum. Bazılarınız hatırlayacaktır, bundan iki yıl önce psikoloji mezunu olmayan bir blogger, bio kısmına psikolog olduğunu iddia ederek bir sosyal medya hesabı yönetmişti.

İnternet sitesi üzerinden yüzyüze ve çevirimiçi danışmanlıklar vermeye başlayan blogger, hem takipçilerini danışanlara dönüştürmüş hem de televizyon programlarında uzman görüşleriyle halkı aydınlatmaya(!) başlamıştı.

Bu hikayenin bir iki yıl sürdüğünü düşünürsek, uzmancılık oynayan bir sosyal medya kullanıcısının, yanıltıcı bilgi vererek yanlış yönlendirdiği bir çok başka sosyal medya kullanıcısı olduğunu söyleyebiliriz. Ancak ne yazık ki bu durumun haber bültenlerine taşınması ve hatta BİMER’e şikayet edilmesi başka sözde uzmanların önünü kesmedi.

Mesela bir süredir severek takip ettiğim Ebrar Güldemler’in bir kaç ay önce paylaştığı hikayelerde takipçilerini uzman olmayan ancak uzmanmış gibi davranan bir pedagoga karşı uyardığını gördüm.

Bu kişi, bu alanda doktorası olduğunu iddia ediyor, pedagoji ve aile ilişkileri üzerine kitaplar yazıyor ve geniş takipçi kitlesinin hayatına dahil olarak onları hiç de uzman olmadığı bir konuda yönlendiriyor.

İşin kötüsü dijital okur yazarlığı çok da gelişmiş olmayan Türkiye kullanıcıları, bu enformasyon kirliliğinde, konuda son araştırmalarını aktaran gerçek uzmanların görüşlerine ulaşamıyor. Hatta ulaşsa dahi, bu uzmancılık oynayan bireyler tarafından o bilgilerin yanlış olduğu iddia ediliyor.

Aslında kullanıcıların yeni alanlarda uzmanlık ilan etmesini anlayabiliyorum. Yükselen Influencer ve İçerik Üreticisi pazarlama modelinde, herkes pastadan pay almak istiyor. Boş görünen ya da rağbet gören alanlarda içerik üreterek takipçi sayılarını arttıran kullanıcılar, bir süre sonra bu işi gelire dönüştürmek için “bio”suna yeni ünvanlar ekleme ihtiyacı güdüyor.

Hali hazırda gelişmekte olan ve ekonomik çalkantılar yaşayan ülkelerde bu tarz gelir kaygıları yaşanması oldukça doğal. Yine de bu gözler işinde çok iyi bir müzisyenin, ketojenik beslenme koçuna dönüştüğünü gördü.

Bir dönüşüm hikayesi

Resim: Öykü Özatay

Bir kaç ay içinde ketojenik diyet ile uzun süredir yaşadığı kilo problemini çözen bu kişi, bir süre sonra bu konuda yemek tarifleri paylaşarak insanlara ketojenik beslenmenin kolaylığından bahsetti. Buraya kadar eleştirebileceğim hiç bir şey yok, zira dışardan bakıldığında bir kişi bu beslenme modelini beğenmiş, kendisinde faydasını görüyor ve yaptığı yemekleri paylaşıyor.

Ancak bir noktadan sonra bu arkadaşımız YouTube yayınları yapmaya, ketojenik beslenmenin ne kadar da sağlıklı bir şey olduğunu anlatmaya başladı. Hakkını vermek gerekirse, bu konuda yayınlanan güncel makaleleri ve araştırmaları da paylaşarak işi, kendi kişisel bilgisinin ötesine de taşıdı.

Ancak ilerleyen süreçte Instagram fenomenine dönüşme adımları atılmaya da başlandı, bu konuda takipçi kazanmak üzere harekete geçen dostumuz, bio’sunda bu konuda uzmanmışçasına ketojenik beslenme koçu ibaresine yer verdi.

Bana kalırsa bu noktada bence hem kişinin kendisi hem de takipçileri için ciddi bir sıkıntı başlıyor. Kişi gerçekten sağlıklı beslenme konusunda bilgilerini bir koç ya da uzman sıfatıyla paylaşıyorsa, takipçilere yaptığı her bir önerinin riskini kendi üzerine alıyor demektir.

ABD ya da Avrupa’da olmadığımız için muhtemelen birilerinin sağlığını bozarsa bu arkadaşımıza herhangi bir dava açılmayabilir. Ancak her şeyin ötesinde bu kişi gerçekten uzman olduğuna inanıyorsa, daha da büyük bir problem var demektir.

Çünkü uzun süre bu tutumunu devam ettirecek ve beslenme konusundaki uzmanlığı ile kullanıcıları yanlış yönlendirmeye devam edecektir.

Üstelik ketojenik beslenmenin sağlıksız olduğunu savunan, tıp alanında eğitim almış ve profesör ünvanına sahip gerçek beslenme uzmanları varken, ben, olmadığım bir kişi gibi davranmayı arzu etmezdim.

Nitekim arkadaşımız da bu yanılgının farkında olacak ki bir süre sonra bio’sundan bu ifadeyi kaldırdı. Hala ketojenik beslenme üzerine içerik üretiyor ancak uzman ya da koç ifadelerinden daha uzak bir profil çiziyor.

Bu arada kendini içerik üretici veya blogger olarak tanımlayan ve beslenmeden ara ara bahseden kullanıcıları bu konunun dışında bırakıyorum. Özellikle de sadece kendi deneyimini aktaran ve kendini bir konunun uzmanı olarak ilan etmeyen içerik üreticilerini daha gerçekçi buluyorum.

Bu çerçevede verebileceğim en iyi örneklerden biri de Cansu Dengey. İster bir makyaj malzemesi olsun, ister bir spor dalı ya da sağlıklı bir yemek tarifi; kendisi sadece deneyimlediğini aktarıyor. Bu deneyim aktarımı sırasında da takipçilerine sık sık “sizin için bu ürün/ bu beslenme şekli/ bu spor tamamen farklı etki yaratabilir.” mesajını veriyor.

Sosyal medyada “uzman” takip etme ihtiyacının kaynağı ne?

Resim: Öykü Özatay

Sosyal ağlarda içerik tüketimi aslında uzun süredir yaptığımız bir şey. Zamanla bir rutine dönüşen bu içerik tüketimi, içerik üreticilerinin ve mobil kullanımının artışıyla beraber hayatımızın ciddi bir parçası haline geldi.

Artık belli bir konudaki bilginin kaynağına inmek yerine, ilgimizi çeken konuları, içerikleştirilmiş kısa metinler üzerinden tüketiyoruz. Bu durum bizi tembelleştirdiği gibi, konu hakkındaki bilgi seviyemizi de kısıtlandırıyor.

İlgi alanımıza göre bizi hedefleyen içerik üreticileri ise içerikleriyle bize bir yaşam tarzı pazarlıyor, bizi motive ediyor ya da kendimizi önemli hissetiriyor. Yani bu anlamda bizim kendimiz için yapmamız gerekenleri, içerik üreticileri üstleniyor.

Konu uzmanlara geldiğinde ise, kitaplarını ya da makalelerini okumadığımız uzmanların kısa Instagram gönderilerini ve videolarını tüketmek, kolayımıza geliyor. Tüm bu içerikler bizim için bir nevi hap bilgi işlemi görüyor.

Aslında kendimizi tembelliğin kollarına bırakmak yerine, teknolojinin nimetlerinden faydalanarak detaylı araştırmalar yapabiliriz. Ama bir çok kişi için sosyal ağların karanlık tasarım sarmalından çıkmak oldukça zor.

Kullanıcı olarak uzmancılık oynayanları nasıl tespit edebiliriz?

Stalk stalk stalk!

Öncelikle takip ettiğiniz uzman sıfatındaki kişilerin gerçekten uzman titrine sahip olduğuna dair bir kanıt arayın. Bu kapsamda yayınlanan akademik çalışmalarına, okuduğu okullar ve branşlarla ilgili detaylı bilgilere ulaşmaya çalışın.

Üniversite kayıtlarının da dijitalleşmesiyle birlikte, uzman kişinin verdiği tezleri ya da mezun olduğu okuldaki kaydını kolayca bulabilirsiniz.

Bir başka bakmanız gereken şey ise paylaşım geçmişi olabilir. Bu kişi geçmişte neler paylaşmış, ne kadar zamandır bu alanda çalışmalar yapıyor. Hangi uzmanlarla iş birliği yapıyor? Bir kullanıcının gerçekten uzman olup olmadığını bu gibi detaylara bakarak da sezebilirsiniz.

Eğer takip ettiğiniz kişi çok fazla takipçiye sahipse mutlaka hakkında yapılan yorumlara göz atın. Bunun için ekşi sözlük ya da Twitter gibi platformlara bakabilirsiniz.

Son olarak uzman olduğunu iddia eden kişinin verdiği bilgileri mutlaka aynı alanda çalışmalar yapan ve uzmanlığı doğrulanmış kişilerin verdiği bilgilerle karşılaştırın.

İnternet, herkese açık bir kütüphane, eğer gerçekten o konuyla ilgileniyorsanız doğru bilgiye ulaşmak o kadar da zor değil.

Facebook | Twitter | Instagram | Slack | Kodcular | Editör | Sponsor

--

--

Tuğçe Içözü
Türkçe Yayın

Tech Writer | Product Hunt Ambassador | Community Builder