Starfield

Ben ve Kendim
Türkçe Yayın
Published in
2 min readOct 31, 2023

Bu yıl 10/10 olmasını beklediğim iki oyun vardı. İlki, Baldur’s Gate 3, bunu başardı. Starfield ise yanına bile yaklaşamadı.

Merak, başta Bethesda oyunları olmak üzere tüm açık dünya rpg oyunlarındaki temel unsurdur. Şu karakterle konuşunca ne söyleyecek, hangi görevi verecek, şu dağın arkasında ne var, ana görevde sırada ne olacak vesaire. Bu oyunun en temel eksiği işte bu merak duygusunun neredeyse hiç olmaması.

Sayısız gezegen ve bir dünya yan görev var ama hiç merak etmiyorsunuz. Sevdiğim açık dünya rpg oyunlarında her köşeyi kontrol etmeyi severim. Hiçbir ayrıntıyı kaçırmak istemem. Mesela Skyrim hala bu işi en iyi yapan oyunlardandır. Starfield ise atasının gölgesinde kalıyor. Bu, Skyrim’in yüceliğinden değil, Starfield’in becerisinden. Zira 2011'den sonra Skyrim’e yaklaşan ve onu geçen bazı oyunlar (Witcher 3, Baldur’s Gate 3, RDR2, Elden Ring) gördük.

Bir oyun düşünün ki ana görev döngüsü bir gezegende bir mağaraya gidip bir eser elde etmek. Bu normalde yan görev bile değil, açık dünya etkinliğidir. Boş zaman doldurmacadır. Son birkaç görev dışında ana görevler hiç keyifli değil. Paralel evrenler arasında geçişler yaptığımız laboratuvar görevi (Titanfall 2'yi anımsattı) dışındakiler ortalama altıydı.

Hikayede sonradan gelen insanların ne olduklarını merak ediyorsunuz ama o da paralel evren muhabbeti çıkınca can sıkıyor. Marvel başımıza bela etti bu konsepti de. Kabul, Bethesda oyunlarında ana görevler hiçbir zaman çok iyi değildir. Ama yan karakterler ve görevler her zaman ilgi çekicidir. Fraksiyon görevleri hakeza. Bunda fraksiyonların final görevleri kaliteli ancak onun dışında boş getir götür işleri yapıyorsunuz. Diğer yan görevler de maalesef vasat.

Gezegenler bomboş, çöl gibi. Doldurma gereği bile hissetmemişler. Oyun çıkmadan önce gezegen sayısı övüldüğünde böyle olacağı belliydi. Açıkçası her gezegene gitmedim ama bu benim değil oyunun suçu. Bana o esnaya kadar verdikleri kaliteli olmayınca, her yeri keşfetmekle zaman kaybetmek istemedim.

Gelelim oyunun teknik anlamda en büyük falsosuna: yükleme ekranları. Özellikle Neon City tam bir kabus. Görev almaya şehrin diğer ucuna giderken geçtiğin her kapı yükleme ekranı demek ki bolca kapıdan geçmece oynuyorsun. Aldığın görevi icra etmek yine aynı, görev yaptığını söylemek de öyle. Ve bu şehirde onlarca görev var. Bir de bu devirde görevi yaptım diye patronun yanına gitmek nedir ya? Ara söyle, telefon mu yok? Tam amelelik yani.

Grafikler bir jenerasyon öncesinden, optimizasyon kötü. Akılda kalıcı bir tane müzik yok.

Neticede her şeyiyle ortalama bir rpg oyunu. Böyle şahane bir oyun yılında öne çıkması mümkün değil. Bethesda’da başta oyun motoru olmak üzere değişmesi gereken birçok şey var. Microsoft satın alımından sonra yüksek bütçe ile kafaları rahatlar ve kaliteli bir iş yaparlar mı acaba dedim ama olmadı.

--

--

Ben ve Kendim
Türkçe Yayın

Oyun ve film incelemeleri daha önce başka yerlerde yazdığım metinler. O yüzden sıralamaları ve yayımlanma tarihleri alakasız olabilir.