Suriye Duma Falan Filan !
Sokaklardaki kedilerin yenilmesinin caiz olup olmadığının sorulduğu bir İslam coğrafyası var. Aynı coğrafyanın insanları geçtiğimiz senelerde de “iftar için yiyecek bir şey bulamıyorum, orucum kabul oluyor mudur?” diye soruyordu. “Cennette ekmek var mıdır?” diyen çocuklar, aklımızın çok gerisinde kaldılar. Kötü bir durumun yaşanmasından daha korkunç bir şey varsa o da bu kötü durumun kanıksanmış olmasıdır galiba.
Şam kentinin yakınlarındaki Doğu Guta’da bir insanlık dramı yaşanıyor. Fazl’ına değer biçilmiyor bir lokma ekmeğin. Kuşatma altındaki kentte bir uyurgezer misali dolaşıyor insanlık.
Çocuklar çok yorgun. Oyunlar öyküsüz bu yüzden.
3 korner bir penaltı etmiyor mesela. Kolay kazanmak yok. Çünkü kazanmak eşittir, hayatta kalmaktır Duma’da.
Bu coğrafyaları açık hava müzelerine benzetiyorum. Tarihi bir olayın, maketler ve diğer araçlar ile kurgulandığı, ziyaretçilerle dolup taşan, her bir ayrıntısının inceden inceye fotoğraflandığı, akşam olunduğunda ise olay yerininin hızlıca terkedildiği açık hava müzelerine. Oradan ayrıldığınız da herşeyi geride bırakmışsınızdır. Yaralı askerler, sığınaklar, kum torbaları, silahlar, maketler tüm gerçekliği ile orada hala durmaktadır.
Suriye’de de böyle. Birleşmiş Milletler gözlemcileri, Uluslararası Af Örgütü, gazeteler, canlı yayınlar, sivil toplum kuruluşları, kısacası herkes orada. Pek azı samimi.
Çoğunun kalbi ise fısıldar, duyarız..
“Akdeniz’den faça etse de kaptan, ayrılsak şu zilletten ! ”
Sponsor | Podcast| Slack | Facebook | Twitter | Instagram | Kodcular
