Renginhazal
Türkçe Yayın
Published in
2 min readAug 15, 2024

--

SUSMAK ÜSTÜNE

Ben o ‘bunun başına ne gelirse çenesinden gelir’ denilen kızdım. Şu ana kadar ki hayatımın (ki 30 yaşındayım ) yarısında ağız ishali gibi konuştum . Başımı beladan burnumu boktan çıkarmadım. Çok konuştuğum için mi yoksa zamanını yanlış seçtiğim için mi bilemiyorum. Konuşmanın başıma iş açtığını farkettiğim zamanlar dans etmeye başladım. Başlarda işe yaradı ama sonra yeterli gelmedi. Ardından dinlemeyi denedim. İnsanları dinledim fakat hoşuma gitmeyen şeyler söylediler.. Şarkılar dinledim . Çoğu bilmediğim dillerde söylendiler..

Yazmak eylemine yolum böyle düştü. İlk zamanlar bolca kendimden bahsettim. Kendimle ilgili sorunlarım vardı. Ben kimdim ki? Neden gelmiştim bu bok çuvalı dünyaya ? Bir sebebim olmalıydı! O zamanlar kalbimdekileri yazıyordum, tüm kalbimle sadece kalbimdekileri..

Aklımdakileri yazmaya cesaret edebilmem 30 yaşımı buldu. Aklımı yazmaya korkuyorum.

hep korktum.

hala korkuyorum.

ama artık bu korkuyu umursamıyorum.

Duyguları zihnimizde imgeleştiren şeyler yaş aldıkça değişiyor. Basitleşiyor. Korkmaya öyle alışıyor ki insan korku sebebiyle yapmadığı şeyleri yapmaktan çekinmiyor. Çoğu zaman kendi aklıyla yüzleşmekten korkuyor. Evet bence de insan en çok kendinden korkmalı. böylesi tehlikeli bir tür olarak geldiğimiz bu dünya da korkmalı. En çok sustuğumuzdan .

Susmak çok şiddetli bir eylemdir. Yıkıcıdır. taşı çatlatır , ermişi sövdürür. Benim gibi çenesiyle sorunu olan insanlar sadece söyleyeceklerinin bedelini ödemek istemediği zaman susar. yani bencilliklerinden..

Yaşım ilerledikçe susmak eylemiyle samimi oldum.Eskiden bir sorun olduğunda susardım. Ölüm gibi susardım hem de.. Derin ve donuk..

Söyleyeceklerimin yükünü istemezdim sırtımda. Çünkü güçsüzdüm. Yük beni korkuturdu. Önce korku yok oldu sonra yük.. Susmak zaman içinde benim için bir sorun belirtisi değil de bir huzur belirtisi olmaya başladı. söyleyecek bir şeyimin olmama hissiyle , hiçlikle baş başa kalma hissine dönüştü. Hiçlik.. Yegane amacım.. Bu konuya girmeye henüz hazır değilim . Elbet yazacağım.

Uzun zaman kalemimi dinledim. Dinlendirdim. Şarap gibi mahzende bir o yana çevirdim bir bu yana .. Yıllandırdım.. Şimdi sustuklarımı yazma vaktidir. Şarabımı tatma vaktidir.

--

--

Renginhazal
Türkçe Yayın

Bir garip şair.. Fillerin bozkır aşkı ve Kırk fil yedi can 'nın yazarı