G. Marguerite
Türkçe Yayın
Published in
6 min readJul 31, 2018

--

SZC 101 — The survey of my first month in Szczecin.

For English, press space until you get it.

Buraya blogspot’umu taşımaya karar vereli neredeyse aylar oldu. (Bakayım, üç ay olmuş, evet.) Editli bir copy-paste ve hop: finaller, ödevler, portfoliolar.

Açıkçası arada geçen sürede Türkçe mi yoksa İngilizce mi yazmalıyım, karar veremedim. Bu, içimden geldiği gibi, bir öyle, bir böyle devam edecek.

Her defa olduğu gibi bu defa da bundan sonra eski yazma düzenine dönme ümidiyle yazıya başladım. Bilemiyorum.

Yine bir copy-paste.

Edit yoktur.

Szczecin — Şubat, 2017

SZC 101 — The survey of my first month in Szczecin.

Evet, daha önce de bahsettiğim gibi Szczecin’deyim. Buraya geleli dört hafta olmak üzere neredeyse. Ama ben hala fotoğrafları tam olarak düzenleyemedim bile. Aslında cumartesi günü yurda döner dönmez arkadaşlarımdan fotoğraflarımı aldım ve pazar günü belirledim en sevdiklerimi. Fakat hangisini nasıl, neyle paylaşacağım; ne yazacağım yanlarına oturup uzun uzun düşünemedim. Umarım İstanbul’a dönmeden bunlar için vaktim olur. Buraya gelmeden önce burada böyle işler için çokça vaktim olacağını düşünürken işlerin tam tersi gittiğini gördüm. Evet neredeyse dört haftadır buradayım ancak şimdi yazmaya başlayabildim. Saat 2:11 AM. Dom Studenta Nr. 3 “Kordecki”den bildiriyorum: dışarısı oldukça soğuk. Pencereyi uzun süre açık bırakamıyoruz.

Geldiğimden beri o kadar yoğun oldum ki ancak bu akşam on ikinci kattaki yurt odamda müziğimi açıp yalnız başıma manzaramı seyredebildim. Sandalyemin yeni yeri penceremin kenarı artık. Geldiğimden beri nehir kenarı sizin kaleler, sokaklar, hatta mezarlık, ve nikah törenleri benim geziyorum. Hatta tesadüfen bir cenazeye bile katılmış olabilirim. Şanslıyız sanırım, nereye gitsek oranın bir etkinliği, ritüeli ile karşılaşıyoruz. Bu sabah da piknik yapmak için gittiğimiz parkta koşu festivali vardı.

Kısacası gayet iyi geçiyor günlerimiz. Yurtta komşuculuk oynuyoruz. Yemek yapmaya başladık ve market alışverişi yapmak hiç bu kadar keyifli olmamıştı. Buralı insanlar uzak dese de aslında en fazla 20 dakikada tramvay ile her yere ulaşabiliyoruz. Yurdun dibinde üç farklı tramvay durağı var, her yere oralardan gidiyoruz. Hatta merak edip bir son durağa gittik geçen gün. Sanırım Berlin’e birkaç dakikalık mesafe kalmıştı. Otobüsleri tam öğrenemedik henüz ama yine de kullanmaya başladık. Öğrenebildiğimiz kadar Lehçe ve bildiğimiz diğer dillerle anlaşıp gidiyoruz buralılarla. Pek zorlanmıyoruz. Markette sözlük elimizde reyon görevlileriyle arkadaş olmaya doğru gidiyoruz.
Tabi geziyoruz. Düşündüğümden çok daha güzel bir şehirdeyim. Paylaşacak, anlatacak, gösterecek o kadar çok şey birikiyor ki her geçen gün, bütün hepsini nasıl yapacağım bilmiyorum. Ama keyif alıyorum çokça.
Sevdiklerimden ayrı olmak tek derdim. Ama bu kısmı pek açmayacağım. Zira burnumun ucunda bekliyor. Hele ki saat farkı sebebiyle oralardaki herkesin uyumuş olduğu şu zamanda hiç başlamamak en iyisi.

Buraya uzun uzun burayı anlatmak istiyorum ancak Souad Massi — Le Bien et Mal eşliğinde sütümü yudumlarken ve yarın sabah erken kalkıp bir sürü işi halledip üzerine bir de okula gidip derse gidip ardından yolculuk hazırlıkları ve on buçukta trene binecekken kendimi yatağıma karşı sorumlu hissediyorum. Şimdilik gitmeliyim sanırım. Yarın akşam on buçukta Szczecin Glowny’den trene binip Krakow’a doğru yola çıkacağız. Yolumuz yaklaşık on iki saat sürecek ve ilk defa uzun bir tren yolculuğu yapacağım. Bunun için çok heyecanlıyım aslında. Çünkü aynı zamanda ilk Erasmus gezim olacak. İki gece Krakow’da kahvaltı dahil bir hostelde kalacağız. booking.com’da çıkan en ucuz seçeneği tercih ettik tabi ki. :) Ben ne kadar hala emin olamasam da Auschwitz’e de gideceğiz. Bilemiyorum, buralara kadar gelmişken.. Sanırım gitmeliyim. Ama oradan fotoğraf sözü veremiyorum. Burada çooook büyük bir mezarlık var ve orada bile çekemedim fotoğraf. Yalnızca tesadüfen karşılaştığımız cenazenin bir kısmını uzaktan videoya kaydettim.

Yine yazıyı bitirmeye niyetlenip bitiremedim. Bir bardak süt daha içersem sabah uyanmam gereken vakitte uyanamayacağım ve işlerimi tren vaktine kadar yetiştiremeyebilirim. Umuyorum ki çok kısa zamanda yeniden, çok daha ayrıntılı bir şekilde anlatacağım size yaşadıklarımı, buraları.

Sağlıcakla kalın.

SZC 101 — The survey of my first month in Szczecin.

It has been almost four weeks since I arrived in Szczecin. But the time since then has not been enough for me to be able to edit the photos I have taken. Actually, I took the photos which belong to me from my friends on saturday evening and chose the best ones. Still it makes me think for a time to decide which to post and how. I hope that I will find the time to decide until I go back to İstanbul. Actually, before moving here, I was hoping to have enough time for such interests. Of course it turned out to be the opposite. It is 2:11 AM, Dom Studenta Nr. 3, Kordecki. It is freezing outside and we cannot keep the windows open for more than ten minutes.

I have been too busy since I came that finally tonight I have been able to turn the radio on and watch the view of my apartment alone. My chair has moved to the windowside.

Since I arrived, I have been travelling all around the city, Szczecin: riverside, turms, streets, even cemetery, wedding ceremonies… I guess we have some luck that we frequently come into traditional events of the places we go. This morning, we went on a picnic to the big park of the city, Jasne Blonia, and there was a running festival.

In short, we are having good time here. It is like playing game of visiting neighbours in the dorm. We started cooking and I had never had such fun while buying tomatoes.

Even natives of this place do not say so, everywhere is close in the city, especially when we compare Szczecin with İstanbul. It takes at most 20 minutes by tram to go anywhere in the city centre. There are three tram stations near the dorm and they are our starting points of exploring days when we do not want to spend our energy for the way to get to the places. One day, we were curious about the last station of one of the tram lines, Turkusowa, and got there. I guess, it was not more than half an our to the German border, Berlin.

We have started also learning Polish. It really helps to communicate when you are shopping: woda, cebula, chleb… I even have a hard copy of Polish dictionary.

We are travelling, more than I had expected. No one had told me how beautiful Szczecin is. Every day here, things to tell and share are cumulating.

The only one thing making my eyes full with tears is that I am away from the beloved ones. However, it is not something to start talking about, especially at this hour, when everyone there is sleeping as a result of the different time zone.

I wish I will be able to tell more about the city, country, and my whole travels during Erasmus. For now, playing Souad Massi-Le Bien et Mal and I have to wake up early in the morning to complete the stuff until I got my train to Krakow tomorrow night.

Stay tuned.

Sincerely,

G. Marguerite.

Facebook | Twitter | Instagram | Slack | Kodcular | Editör | Sponsor

--

--