Kozmetik Sektöründe Değişen Tüketim Alışkanlıkları: Koronavirüs Etkisi

Tüketim alışkanlıklarımızın değişkenlik gösterdiği 2020 hem markalar hem tüketiciler için değişim yılı oldu diyebiliriz.

Bu değişimin her sektör için olumsuz yanları olduğu kadar olumlu yanlarını da görmezden gelemeyiz.

Evde kalınan dönemde, yani 2020 ‘nin ilk çeyreğinde e-ticarete talep artarken, markalar bu dönemde geçtiğimiz senelere oranla ciddi bir ciro artışı yaşadı. Bunlardan biri de Türkiye’de satış oranı en yüksek 6. Sektör olan Kozmetik sektörü.

Zaruri olmayan harcamaların kısıldığı bu dönemde kozmetik sektörünün büyümesi, renkli makyaj kategorileri dışında; kişisel bakım, dezenfektan, kolonya gibi ürünlerin ihtiyaç haline gelmesi de bu alandaki üretimi ve tüketimi artırdı.

Bir çok kozmetik markası ürün skalasında olmayan dezenfektan, kolonya gibi ürünlerin üretimine başlayıp bu pazarda kendine yer açtı.

Renkli kozmetik sektöründe ise dünyaca ünlü markalar ürün lansmanlarını erteleyerek, bu hassas dönemde daha duyarlı pazarlama stratejileri uygulamaya devam etti. Evde bakım alışkanlıklarıyla cilt bakım ürünlerine artan taleple birlikte temiz içerikli, organik, saf içerikli cilt ürünleri önem kazandı. Kullanıcılar cilt kusurlarını gizlemek yerine, iyileştirmeye yönelik ürünleri tercih etmeye başladı.

Evdeyken ne makyajı demeyin. Online çalışma sistemleri, Zoom görüşmeleri derken evde bile bakımlı görünmek hepimiz için çok önemliydi. Hayatımıza giren maske nedeni ile göz makyajına verilen önem ve yoğunluğun artmasıyla eyeliner, rimel ve far satışlarında ciddi artışlar yaşanmaya başladı.

Dünyaca ünlü kozmetik mağaza zinciri Sephora 2020’nin ortasında online satışlarının %30 arttığını açıkladı.

Çin’de pandeminin sona erdiğinin açıklanmasıyla birlikte insanlar “İntikam Alışverişi” duygusuyla lüks marka alışverişleri yapıp adeta “Ben buradayım,güçlüyüm” mesajı verdiğini hatırlarsınız. Bir benzer olay ise LIPSTICK EFFECT olarak adlandırılan 2001 kriziyle insanların kendine, hayatın devam ettiğini göstermek için lüks harcamalar yapmasıyla karşımıza çıkmıştı. Adından da belli olduğu üzere bu dönemde öne çıkan kategori ruj olurken, maske etkisi ile birlikte bakımlı dudaklar yerini bakımlı ellere bıraktı ve OJE kategorisi ürün satışları rekor satışa ulaştı.

Mağazaların sınırlı sayıda müşterilere hizmet vermesi, tester ürünlerin kaldırılması ve tüketicilerin online alışverişe teşvik edilmesi yeni bir soruyu gündeme getirdi.

Denemediğimiz bir ürünü nasıl duracağını bilmeden nasıl alacağız?

Bu soruyla bazı kozmetik markaları müşterilerinin ürünlerini deneyimleyebilmesi için sanal filtreler oluşturdu. Yüzünüzde rujun rengini seçebildiğiniz yada fondöten rengini belirleyebildiğiniz bu uygulamalar ne kadar doğru sonuçlar verecek bilmiyoruz ama bu noktada müşteri deneyimini geliştirecek uygulamaların önem kazanacağı ve bu anlamda yeniliklere açık markaların öne çıkacağı ortada.

Peki markalar neler yapıyor?

NYX COSMETİCS arttırılmış gerçeklikle uzmanlarının müşterilerine online danışmanlık hizmeti vermesini sağladı. Bu hizmette kullanıcılar, ekranda uzman eşliğinde ürün denemesi yapabiliyor.

SHİSEİDO, AR ve yapay zekayı birleştirdiği Optune isimli loT akıllı cihaz ile cilt bakım sektörüne girerken, Atolla da kişiye özel cilt bakımı formülizasyonu geliştirmek için yapay zekayı kullanıyor.

BOBBI BROWN ise kişi ve kurumlar için Zoom üzerinden canlı makyaj dersleri düzenliyor.

Son olarak gelecek dönemde arttırılmış gerçeklik ile müşteri deneyimi odaklı çalışmalar hız kazanırken, sanal makyaj, online danışmanlık gibi hizmetler ağırlıklı olarak karşımıza çıkacak.

Mağazalarda kişiye özel tester kitleri oluşturmak masraflı olsada, hijyen ve sağlık açısından bu tarz uygulamaların hem tüketicinin güveni hem de sağlığı için önemli olduğunu düşünüyorum.