Tüketim

Nejat Çankaya
Türkçe Yayın
Published in
3 min readDec 11, 2021
Photo by Adomas Aleno on Unsplash

Evet. Günlük yaşantımızda içerik tüketimine ayırdığımız zaman bazen çok fazla olabiliyor. Peki bunların etkileri ne oluyor bizim için? Belki hiç farkında değiliz tükettiğimiz içeriklerin hayatımızı ve kararlarımızı etkilediğinden. İzlediğimiz her video, her haber, her kitap, her fotoğraf, içimizde bir şeyler değiştirmemize sebep oluyor. Bazen tükettiğimiz içeriklere katılmayabiliyoruz, ama bazen de onları çok sevebiliyoruz ve tüketmeye devam ediyoruz. Peki içerikler karar mekanizmamızı nasıl değiştiriyor?

Örneğin, hoşunuza giden bir Youtube kanalını izliyorsunuz, o kanaldaki kişinin videolarında yansıttığı hayat hoşunuza gidiyor ve beyniniz o hayatın hayalini size kurdurtmaya başlıyor. Böylece vücudunuz dopamin salgılıyor çünkü hiçbir çaba harcamadan o insanın hayatını görüp kendinizi onun yerine koyabiliyorsunuz. Böylece o kişinin hayatını kendi hayatınıza adapte etmek ve onun gibi olmak istiyorsunuz. Bunu beyniniz ister istemez yapıyor, siz ne kadar bu durumu engellemek isteseniz de bir süreliğine, hatta içeriği tüketmeye devam ettiğiniz sürece bu “istemsiz istek” hayatta aldığınız kararları etkilemeye başlıyor.

İçerikler, şuanda yaptığımız işten soğumamızı sağlayabiliyor. Hayatta sahip olduğumuz çoğu şeyi göz ardı etmemize sebep oluyor, hatta bizi yolumuzdan bile saptırabiliyor. Tükettiğimiz ve bize bir şekilde mantıklı gelen her farklı içerik, bizi şu anki yolumuzdan alıkoyup başka yollara sevk etmeye sebep oluyor. Hiç neredeyse her gün yeni bir şeye, bir hobiye, bir kariyere başlamak isteyip 2 gün sonra başlangıçtaki gibi hissetmeyip o işi bıraktığınız oldu mu? Benim oldu.

Bir insan, her şeyi aynı anda yapamaz. Her şeye kısa sürede ulaşamaz ve her şeyi kısa bir sürede öğrenemez. Teori ve pratik uzun zamanlar boyunca deneyimlendiği zaman uzmanlık olabilir. Her gün içerik tüketmek yerine, gün içinde bizi biz yapan alışkanlıklarımızın ve eylemlerimizin ne olduğunu bulmaya çalışalım. Instagram “Keşfet”’te gezinmeden önce, Youtube’da video izlemeden önce, Tik Tok’tan önce, hatta Medium’da bir blog okumadan önce biz kimdik? Ne yapıyorduk? Belki de asıl kişiliğimiz fazla içerik tüketmeye başlamadan önceki bir yerlerde kaldı.

Evet, internette yararlı içerikler tüketebiliyorum diyebilirsiniz bana. “Nasıl yapılır videoları izliyorum.”, “Kodlama videoları izliyorum.”, ya da “Kişisel gelişim videoları izliyorum.” gibi argümanlarla bana gelebilirsiniz. İnanın bana, bunların eğer günlük hayatınızda bir yeri yoksa ve sadece izliyorsanız, hayatınızda sahip olduğunuz o sınırlı zamanı boşa harcıyorsunuz demektir. “Öğreneyim bir gün bana lazım olur.” demek, hayatınızı şansa bırakmak demektir. Ben ise şunu soruyorum sizlere ve kendime; Biz bunlardan önce kimdik? Günlük hayatımızda içeriklerden bağımsız neler yapıyorduk? Gerçekten neyi seviyoruz? Yararlı alışkanlıklarımız neler? Biz kimiz?

Eğer bir içerik ve telefon bağımlısı iseniz ve bu bağımlılığınızın size gerçekten bir getirisi yoksa işinizden kalan boş zamanlarda telefon haricinde ne yaptığınıza bakın. Ne yapıyorsanız, işte siz osunuz. Bu arada biraz radikal olacak ama, buna kitap okumak da dahil. Tükettiğiniz her şeye bakın. Nasıl tükettiğinize bakın. Tüketim zihniyetinizi inceleyin. Günlük hayatınızda neler üretiyorsunuz? Hangi alışkanlıklarınız veya hobileriniz üretime dayalı? Üretmek için neler tüketiyorsunuz, ya da sadece tüketiyor musunuz? Bunlar kendinizi tanımanız için olan rahatsız edici sorular. Ve bunlara ihtiyacımız var.

--

--

Nejat Çankaya
Türkçe Yayın

I am an architect whose special interests are Architectural Design, Psychology and Self Awareness. Mostly I am publishing architectural articles.