Tüm Dünyayı Eğiten Bitcoin Nasıl Balon Olabilir? Ah Güzelim Türkiye!

Metehan Yesilyurt
Türkçe Yayın
Published in
9 min readDec 22, 2017

Bir çoğumuzun yanıldığı, bilgisi olmadan fikrinin olduğu konu; Blockchain ve Bitcoin, buna sistemin içine girip inceleyen, sürekli olarak inceleyen ve mümkün olduğunca çevremde de kafa açmaya çalışan ben de dahilim.

Bugün Twitter’da bu konu ile ilgilenenlerin dikkatini mutlaka çekmiştir. Bir hashtag TT oldu. #BitcoineNelerOluyor. Aşağıda linkini de paylaşıyorum.

https://twitter.com/search?q=%23BitcoineNelerOluyor&src=tyah

Bu konu ile ilgili doğru yorum yapan birisi de var şu anda en popüler tweet’ler arasında. Bunu da aklınızın bir kenarında tutun.

Blockchain önemli.

Sadece tweet’leri yukarıdan aşağıya doğru okuyun, ister en son paylaşılanlara bakın, ister en popüler olanlara. Genel kanaatin bunun bir balon olduğuna dair, insan kaçakçılığına kadar her türlü illegal işin yapıldığına dair bir çok olumsuz yorum var. Tekrar altını çiziyorum, bilgimiz yok ama fikrimiz var. Ülkemizin en temel problemi yani. Bu tekrar altını çizdiğim noktayı Blockchain özelinde detaylı bir şekilde aktaracağım. Aklınızın bir kenarına not edin.

Bitcoin 2009 yılından beri ve hala Deepweb’in para birimi mi? Evet kesinlikle en popüler ve en çok işlem yapılan dijital para birimi. Neden? Çünkü izi takip edilemiyor. Şimdi şunu bir düşünmek lazım. Bitcoin’den önce illegal işler hiç yapılmıyor muydu? Bunu söylemek için elinde bir veri var mı? Tüm dünya big datayı çoktan alıp işleyip yapay zekaya geçiş yapmış, biz hala bunun insan kaçakçılığında mıyız? Teknolojiyi her zaman ilk önce suçluların kullandığı ve geliştirdiği gerçeğini hatırlamakta fayda var. Bu oldukça normal bir durum. Anormal olan ise insan beyninin sürekli geliştiği gerçeğinde ”iyi” taraf neden ilk olmuyor?

Bitcoin’den önce bu işler için hangi para birimi kullanılıyordu? Tanıştıralım USD = Amarigan Para Birimi. Hani şu üzerine sürekli olarak ve ülkecek yatırım yapmayı düşündüğümüz, her gün haberi yapılan para birimi.

Tamam, bu haberi okumadan yapmayacağız, söz.

Elon Musk Ankara’ya geldiğinde Anıtkabir’den fotoğraf paylaştı, Atatürk hakkında onun sözleri ile tweet attı diye göğsümüz kabardı da Musk’ın vizyonuna, amaçlarına ve uyardıklarına, söylediklerine dair hiç bilgimiz var mı? Tüm dünya tarihinde şu ana kadar olan tüm felaket ve savaşlardan daha büyük etkilerle sarsabilecek yapay zekanın tehdidinden bahsediyor sürekli mesela, bunun için Mark Zuckerberg ile atıştı bile, hatta bunun için yapay zekayı daha iyi amaçlarla kullanmak için bir girişimi de var Open.ai, bunu hiç gördük mü?

Bilgimiz yok ama fikrimiz var. Bunlar Amariga’nın oyunları.

Decentralized yani merkezi olmayan bir yapı, Blockchain ile ilgili şu tweet’ler yorumsuz.

Amariga’nın oyunları

Hocam bu Blockchain yapısının bir merkezi yok, en yüksek trade işlemleri de şu anda Çin’de.

Tanıştıralım: CNY = Çin Para birimi yani YUAN

Blockchain, Bitcoin Ve Altcoin Alım Satım İşleri Tüm Dünyaya Neyi Öğretiyor?

Para önemli, hepimiz için öyle, bu yazıyı okuyan senin için de öyle, yazıyı yazan benim için de öyle. Nasıl önemli? Günün sonunda kendimizi, ailemizi, akrabalarımızı, arkadaşlarımızı idare edebilmek(burdaki idare=ihtiyaçları karşılamak, hayatı devam ettirmek). Para önemli çünkü;

  • Eğitim ücretsiz mi? Hayır.
  • İstanbul’da en ucuz kira ne kadar?
  • Aylık Akbil, Ankara kart için ne kadar harcamak lazım?
  • Benzin kaç lira?
  • LPG ne kadar oldu?
  • Bir tüp kaç para?
  • Domatesin kilosu…?
  • İşsizlik hat safhada, KPSS’ye rağbet fazla mı? Evet. 657 önemli bizim için. Türkiye’de en çok basılan ve satılan kitaplar sınav kitapları biliyor musunuz? (Bu bilgiyi geçtiğimiz hafta Ankara Start-up etkinliğinde paylaşan ve kafa açan Fatih Güner’e teşekkürler. )

Little, little into the middle. Her şey para. Kahvede içtiğimiz çay da para. Martıya attığımız simit de.

Blockchain bir teknoloji, bir yapı. Bitcoin ise bu sistem içerisinden türeyen bir dijital para birimi. Altcoin diye tabir ettiğimiz binlerce coin de öyle. Miner yani kazıcılar var, bunun ticaretini yani alım-satımını yapan bir kitle var, bu sistemi pazarlayanlar var, analiz edenler var, okuyan takip eden kitle var.

Bitcoin kısa sürede pek çok kişiye kazandırdı, çok iyi kazandırdıkları da var, zarar ettirdikleri de var. 18 yaşında Bitcoin’den zengin olan ”bebeler” de var.

Hocam bu çocuk TEDx’e çıkıp hikayesini de anlattı ha.

Kar, zarar oranları çok yüksek, tabiri caizse çok “oynak” bir piyasa bu coin piyasası. Binlercesi var. Belki yüzbinlercesi olacak, belki bir anda patlayıp değeri düşecek.

Bir dakika ya, patlarsa bu bir balondur, ben de yazının başlığında nasıl balon olabilir dedim, giriş biraz sert oldu, kendimle mi çelişiyorum?

Şimdi teybi biraz daha sarıyoruz. Şu kısma iyi odaklanın.

Kar, zarar oranları çok yüksek, tabiri caizse çok “oynak” bir piyasa bu coin piyasası.

Kar, zarar oranları çok yüksek.

Bu size neyi hatırlattı?

Evet bazılarınız doğru bildi. Borsa. Hatta FOREX. Türkiye’nin en büyük 2 Forex firmasının dijital pazarlama operasyonlarını yürüttüğüm zamanlarda edindiğim güzel deneyimler oldu.

Türkiye’de Forex’te ortalama kazanma’ya karşılık kaybetme oranı %70–80 hatta hiç bilmeyen için %100.

Blockchain ile başlayan dijital para birimleri bu işe girenler için önemli bir “yeteneği” bize kazandırmaya başladı ve sürekli olarak eğitiyor. “Borsa, Forex”

Şimdi konuyu buraya kadar okuduysanız bir soluklanın, yazıya tamamen borsa ve forex ile devam etmeyeceğiz, konumuz bu değil ama değinmek gerekiyor. Aşağıdaki ekran görüntüsü Meta Trader platformuna ait.

Bu da coin piyasasının büyük oyuncularından Bittrex’e ait.

Şu yukarıda gördüğünüz kar-zarar grafiği, sağ tarafta alan bilgiler, bunların ismini değiştirin, petrol, buğday, altın, dolar artık ne isterseniz onu yapın.

Şu anda yeni jenerasyonda merak daha fazla, odaklanılan konular daha farklı ya hani. İşte Y kuşağı, Z kuşağı, Baby Boomers vs ne dersek diyelim. Hali hazırda pek çok kesim bu işi öğreniyor. Borsayı, trade yapmayı, alım-satımı öğreniyoruz.

Vallahi Forex piyasası günlük bilmem kaç trilyon dolar işlem hacmi yakalıyor, total coin piyasası 600 milyar doları aştı.

Bu iki sistem için daha da benzer bir giriş yöntemini söyleyeyim;

Forex ve Borsa’da internetten alım-satım yapmak için “kimlik doğrulaması gerekiyor, belge yüklüyoruz”.

E aynısı Coin borsalarına giriş için de lazım. Bu ister yerli olsun, isterse yabancı olsun. Bu Binance’de böyle, Bittrex’te böyle, Cex.io’da böyle, Paribu’da böyle, Bitturk’te böyle, Koineks’te de böyle.

Bu böyle yani, borsayı ve ticareti öğreniyoruz kankiler. Hem de tüm dünyada, aynı anda, çılgınlar gibi. Bitcoin patlasa ne olacak ki? Edindiğimiz bu bilgileri çöpe mi atacağız? Para kazanma hırsımızı bir kenara atmak mı? Hadi canım! Biz atsak bile elin adamı yine atmayacak bir şeyler yapacak.

Haaa, şunu da haturlamakta fayda var, geçtiğimiz yıl olması lazım SPK’nın kaldıraçlarla ilgili yayınladığı kısıtlamadan sonra büyük Forex oyuncuları batmaya/işlemlerine ara vermeye/piyasadan çekilmeye başladı.

Destek Menkul, Ekspress Forex, ATIG ve daha nicesi. Aşağıda link de mevcut, inceleyebilirsiniz.

https://forexbrokerleri.com/etiket/kapanan-forex-sirketleri/

Dünya “disruptive” yani yıkıcı etkisi ile dijital para birimleriy tanışmışken, Türkiye’de Forex şirketleri SPK’ya bu coin’ler için baskı yapıp platformlarını açsaydı, genişletseydi; daha doğrusu pazarlamaya harcadıkları bütçeyi buraya lobi yapmak için aktarsalardı şu anki durum çok daha farklı olurdu. Tabiki hukuksal, teknik çok fazla detay ve kısıt var, imkansızlık var ama adı üstünde “yıkıcı” piyasa. Darmadağın eden bir çığ.

Ne yani dünyada bunu işleme açabilen oyuncularımız olsaydı, binlerce BTC ve diğer coin’ler Türkiye’de olsaydı ekonomik açıdan ne durumda olurduk sizce? Sadece bir düşünün. Elin oğlu Mars’a çıkacağım/koloni kuracağım/Mars turizmi yapacağım diyor biz SPK diyoruz, yasa hukuk falan filan.

YO RUM SUZ.

İşe biraz farklı hikayelerle yön verelim. Alaska, Amariga’nın en ücra, en yalnız, en soğuk memleketi. Yıllar önce Rusya ve Amerika arasında savaş çıkaracak kadar da önemliydi, hatta Amerika orayı satın aldı falan. Kuş uçmaz, kervan geçmez bir memleket. Ama neden bu kadar önemliydi? Çünkü orada acayip derece altın madenleri vardı. Alanlara ahmak dediler, aşağıladılar ama 10 sene sonra altın madenleri bulundu.

Altına Hücum başladı bu satım almadan sonra.

Charlie Chaplin bunun için oldukça eleştirel bir film bile çekti aynı adla “Gold Rush”, Altına Hücum.

Aşırı eleştirel ve gomünüst bir adam olan Chaplin ve filmden bir kare.

Amerika’da altın macerası giderek yaygınlaştı, insanlar zengin olmak için altın çıktığı rivayet edilen eyaletlere akın ettiler.

Bu süreçte en çok kazanan kimler oldu biliyor musunuz? Altın çıkaranlar tabiki milyoner oldu lakin en temiz kazanan, uzun vadeli karlı çıkanlar kot pantolon satan Levi’s ve kazma kürek satanlar oldu!

“Levi’s”in kendi sitesinde tarihçesinde gayet açıkça görebilirsiniz bu hikayeyi;

Şu anda Blockchain dünyasına geri dönelim.

Kazma kürek ve kot pantolon satanlar kimler olabilir? Tabiki de;

-NVidia,

-AMD

-Antminer ve nicesi.

Sadece NVidia’nın son 5 yıldaki borsa grafiğine bakalım.

Hemen Bitcoin’in son 5 yıllık grafiğine bakalım.

La havleeee. Yahu koskoca Nvidia sadece bundan dolayı mı değerini artırdı? Komplo teorisi mi? NVIDIA Amarigan borsalarında ise yine bu Amariga’nın bir oyunu mu?

HAYIR.

NVIDIA aynı zamanda yazının yukarılarında yer verdiğim Elon Musk amca var ya, hah onun şirketi akıllı — elektrikli araba üreten Tesla var. Tesla için süper bilgisayar üretiyor, hem de mili-saniyede ( saniye demedim ) yüzlerce nesneyi tanıyarak oto-robot mekanizmasının temelini oluşturuyor. Yani NVidia ne kadar fazla nesneyi ne kadar hızlı tanırsa insansız otomotiv sektörü de o kadar ileri gidiyor. Yazılım kodları araba 70 km hız ile ilerlerken ( sürücüsüz bir şekilde ) yol kenarında duran köpeğin arabanın önüne fırlama ihtimalini hesap edip %99.9 doğruluk payı ile çalışıyor diyorum sana!

Bütün bunlarından ardından, işte piyasada ekran kartı kalmadı ( bazı firmalar ön sipariş ile ekran kartı satmaya başladılar, şimdi ödüyorsun 6 ay sonra alıyorsun ), hepsi yok satıyor, mining işleri falan girmeyeceğim bile.

Yahu insanın “OHA ALİ SAMİ YA” bu NVidia da amma “kazmaymış” diyesi geliyor değil mi?

Bilgimiz yok fikrimiz var diyoruz ya.

Mesela Hollanda’da lale soğanının aynı bitcoin gibi değerlenip bir anda battığı gerçek bir hikaye var tarihte. “Lale çılgınlığı” diye tabir edilmektedir. Lale’nin insanları acayip zengin ettiği, sonra patlayıp gittiği hikaye. Zamanında Twitter üzerinde bir flood yapmıştım, bilmeyenler buraya tıklayabilir.

Şu anda Hollanda makineleşmiş tarım ile dünya liderleri arasında. Lisede coğrafya derslerinde hep anlatırlardı ya işte şu kadar denize toprak taşıdılar, bizden küçükler ama tarımda birinciler falan fisman.

Bir kelebek etkisi gibi düşünün. O dönem herkes tarımı öğrendi. Bir batış ve ardından farklı bir evrilme, diriliş hikayesi.

Gelelim memleketin diğer meselelerine

Elon Musk amca dedik, Tesla dedik. Bu adamlar elektrikli araba üretiyorlar. Piyasa değeri açısından dünyanın en büyük otomotiv üreticilerinden birisi olmuş durumda. Elon Musk şu anda neye yatırım yapıyor biliyor musunuz? PİLE. Bildiğimiz pil ya. Şaka mı bu abi? Yoo, hiç de değil.

Geçenlerde bayağı büyük bir fabrika kurdu. Hadi tanışalım.

Tamam. Tanışma bitti, yazıya geri dönün.

Bizde de hala üniversitelerde her hafta çıkan yerli elektrikli otomobil haberleri var.

Google’a sadece “üniversite yerli elektrikli otomobil” yazıp arattım. Bilin bakalım kaç farklı üniversite adı var? Onlarca! ( Ama okuyoz biz yaaaaaa )

Geçtiğimiz yıllarda bu projelerden bir tanesi okulum Hacettepe’de başarı ile tamamlandı. Yani prototipi yapıldı. “Hacettepe Elektrikli Otomobil” yazınca çıkıyor Google’da.

Devletten destek alamadığı için proje sonlandırıldı.

Bilgimiz yok fikrimiz var demiştik ya. Bu sefer de “imkanımız” yoktu olmadı. Crowdfunding denen bir şey var mesela prototipi üretilmişken Kickstarter’a koysan yatırımını alıp şimdiye satmaya başlamıştın bile. Asfaltın üzerinde gidişini heyecanla takip ederken Hacettepe Teknokent penceresinden, proje sessiz sedasız rafa kaldırılmıştı bile.

İşte var ya hep bir söz “Bak, elin oğlu ne yapıyor!!” diye?

Elin oğlu Blockchain diye bir teknoloji yapıyor, geliştiriyor. Bitcoin çıkarıyor, üretiyor, ürettiriyor, pazarlıyor, alıp satıyor. Merkezi bile yok bu sistemin. Kazma kürek satan da var, bilgi satan da.

Eğer Bitcoin’e sadece para diye bakıyorsak balon mudur değil midir zaman gösterecek.

Ama biz bir treni daha kaçırmak üzereyiz; blockchain.

Dünya’da belki de en çok bahanesi olan ülke, en çok bahanesi olan halk bizizdir. ”Urfa’da Oxford vardı a biz mi gitmedik…” Tamam da o dönemde Oxford’da okuyan Türkler vardı baba? İmkan yok, fikir var falanlar.

İnovasyonun temeli kuralları yıkmak, esnetmektir. Hacklemektir! Lakin en çok satılan kitaplar listesinde sınav kitaplarının ( devlete gireyim de ) olduğu, üniversitelerinde çılgınlar gibi elektrikli araba projeleri olan bir ülkeyiz biz. Yastık altında en çok dolar da bizdedir. Altına yatırım yaparız.

Bitcoin balon değil, balon olan biziz.

Sürç-i lisan ettiysek affola.

Kaynak: http://radoy.net/tum-dunyayi-egiten-bitcoin-nasil-balon-olabilir-ah-guzelim-turkiye/

Yazar: rdytr

Türkçe Yayın Sosyal Medya Hesapları

Facebook: https://www.facebook.com/mediumturkiye

Twitter: https://twitter.com/mediumturkiye

--

--

Metehan Yesilyurt
Türkçe Yayın

#Web Psikolojisi #SEO appsamurai.com #GrowthHacking #Hacettepe anahtarlar: Dubstep, Fenerbahçe, Sessiz Sinema, Edebiyat, Bilişim, Eğitim