Türkiye haber medyasında dijital abonelik mümkün mü? Evetse, nasıl?

Sukru Oktay Kilic
Türkçe Yayın
Published in
9 min readApr 5, 2018

Başlıktaki ilk sorunun yanıtı, bence: evet. İkinciye, yani “nasıl” sorusuna geleceğiz ancak isterseniz önce, “nasıl değil” ona bakalım.

“Starbucks’tan her gün bir kahveye 10 lira veren ama takip ettiği yayın organına 1 lira vermek istemeyen kitle bağımsız/özgür medya istiyor. Nasıl olacak bu iş?”

— Kerim Karakaya, Gazeteci, 22 Mart 2018

Twitter’da aralarında gazetecilerin de olduğu birçok kişi tarafından paylaşılan ve bazı haber sitelerinin manşetlerine taşıdığı bu bakış açısı ile elbette değil.

“Bağımsız/özgür medya” konusunu tartışmaya açan, Doğan Medya Grubu bünyesindeki yayın organlarının Demirören Holding’e satılması konusunda tarafların anlaşmaya varmış olmaları.

Karakaya, bu görüşte olan tek gazeteci değil. Aynı tarihte, 22 Mart’ta, Mirgün Cabas katıldığı Medyascope.tv yayınında, Türkiye’de “gerçek habere” ulaşmak isteyen çok fazla kişi olmadığı yönündeki düşüncesini şu sözlerle ifade etti:

Gerçek habere erişmek isteyen yurttaşlara gerçek habere erişmek istemelerini öneririm. Çünkü gerçekten öyle bir istek olup olmadığına emin değilim … Zira öyle bir istek olsa Medyascope’daki bu ve benzeri yayınları yüz binlerce kişi izlerdi. Birgün gazetesini yüz binlerce kişi okurdu. Cumhuriyet gazetesini yüz binlerce kişi okurdu. Az sayıdaki haber sitesini günde milyonlarca kişi tıklardı.

— Mirgün Cabas, Gazeteci, 22 Mart 2018

Peki, Cabas’ın bu ifadeleri kullandığı yayının YouTube’da yüz binlerce kişi tarafından değil, 525 kez izlenmiş olması, onu haklı kılar mı?

Bu sorunun yanıtını, daha güvenilir ve bilimsel bir kaynak olan, Oxford Üniversitesi Reuters Gazetecilik Çalışma Enstitüsü’nün 2012'den beri her yıl yayımlanan dijital haber raporunda arayalım. Türkiye, 2015'ten beri rapor kapsamında araştırma yapılan 36 ülkeden biri. Enstitü, Kasım 2017'de Türkiye haber medyasının ele alındığı 42 sayfalık bir de ek rapor yayımladı.

İngiltere merkezli veri analiz şirketi YouGov’un rapor için gerçekleştirdiği ankete göre, Türkiye’de okurların %91'i her gün bir ya da daha fazla kez habere erişiyor. Özellikle, habere olan ilgi düzeyleri sorulduğunda, katılımcıların %81'i, “had safhada” ya da “oldukça” yanıtını veriyor. Habere “çok az ilgim var” ya da “hiç ilgim yok” diyen katılımcıların toplam oranı, sadece %3. Habere “had safhada” ya da “oldukça” ilgi duyanların, araştırma yapılan 36 ülkedeki ortalaması, %63.

Peki eriştikleri “gerçek haber” mi? Uluslararası gazetecilik ilkelerine dayanan bir medya etiğinin belirleyici olmadığı ortamlarda, gerçeklik tanımı da kaçınılmaz olarak politik perspektiflere göre farklılaşıyor. Cabas, “gerçek haber” için Birgün ve Cumhuriyet’i işaret ediyor. Öte taraftan, A Haber de örneğin, kendini “doğru haberciliğin Türkiye’deki sesi” olarak görüyor.

Her iki tarafın da iddialarında ne kadar “gerçekçi” olduklarını, doğrulama platformu teyit.org’da kısa bir gezinti ile anlayabilirsiniz.

Kusura bakmasınlar, belli ki kahveye verdikleri paranın hesabını Karakaya’ya verme ihtiyacı duymuyorlar ve Cabas’ı izlemiyorlar ama Türkiye’de internet kullanıcılarının habere olan ilgisi verilerle sabit.

Peki, bu ilgiyi, direkt okurdan elde edilecek gelir ya da destek ile iyi gazeteciliği finanse edebilecek bir modele dönüştürmek mümkün mü? Çoğu gazeteci için bu sorunun yanıtı “hayır”. Üç yıla yakın süredir Medyascope.tv’yi ayakta tutmanın zorluklarını bilfiil yaşayan biri olarak Ruşen Çakır, örneğin, “Bize gaz verenler ile yanımızda yürüyenlerin arasında büyük bir orantsızlık var” diyor. Fakat, gücünü okurdan elde ettiği gelir/destekten alan bir dijital haber medyası fikrini doğru zeminde tartışabilmemiz için, bu modelin Patreon’da bir bağış sayfası açıp destek beklemekten fazlasını gerektirdiğini kabul etmemiz gerekiyor.

Facebook, Google, Twitter, Apple gibi büyük teknoloji şirketlerinin haber organizasyonları için yıllardır sürdürülebilir bir ekonomik model ortaya koymaması ve dijital reklamdan kaliteli gazetecilik giderlerini karşılayacak gelir yaratılabileceği rüyasından 20 yılın ardından uyanılması ile birlikte, internet gazeteciliği yeni bir döneme giriyor. Bu dönemin tam merkezinde de okurlar var.

Yeni dönem: SaaS

Daha önce The Toronto Star ve Boston Globe gibi haber organizasyonlarında editoryal strateji ekiplerini yöneten gazeteci David Skok, bu dönemi gazeteciliğin “SaaS” evresi olarak tanımlıyor. Yazılım dünyasında, şirketlerin abonelikten elde ettikleri gelir ile ürünlerini geliştirdikleri bu modeli “bir servis olarak yazılım” şeklinde Türkçeleştirebiliriz. Skok, aynı kısma adı kullanarak gazeteciliğin SaaS evresi için “bir servis olarak haber” dönemi tanımlamasını yapıyor.

Yine Skok’tan okuyalım:

“Okurlar tarafından finanse edilen ve okurlar için gazetecilik yapılan bu dönem, kaliteli habercilik, güvenilirlik ve yeni toplulukların kurulması sonuçlarını doğuracak. Neredeyse bir asırdır, gazeteciliğin bütün formları, tüketiciler değil reklamverenler tarafından finanse edildi. Okurları kendileri için yapılan gazetecilik için ücret ödemeye ikna ederek ve veriyi kullanarak onların gerçekten ne istediklerini dinleyerek haber organizasyonları; gösterime bağlı ölçümlemeler yerine, bağlılık, retansiyon ve abonelik gibi konulara odaklanabilir.

Portallar (1990–1997), arama motorları (1997–2006) ve sosyal medya platformları (2006–2015) dönemlerinden geçen dijital gazeteciliğin yeni bir döneme girdiğini düşünen sadece Skok değil.

Son dört ayda dijital haber endüstrisinde meydana gelen baş döndürücü gelişmelere hızlıca bir bakış, okuru merkeze almayan herhangi bir modelin iyi gazetecilik doğuramayacağı yönündeki tezi güçlendiriyor.

5 Aralık 2017: Mashable, Mic, Huffington Post gibi medya kuruluşları, Facebook’a güvenerek video içeriğe yoğunlaşan bir strateji benimsedi. Bu organizasyonlar, video takımlarına daha çok yatırım yapabilmek için editoryal ekiplerinden onlarca gazeteciyi işten çıkardı. Bu organizasyonların yatırımları karşılığında Facebook’tan yeterli geliri elde edemeyeceklerini anlamaları çok da uzun sürmedi. 2016'da 250 milyon dolarlık değerlemesi olan Mashable, Aralık 2017'de bu değerin beşte birine, 50 milyon dolara satıldı.

13 Aralık 2017: BuzzFeed’in kurucusu ve CEO’su Jonah Peretti, çalışanlarına gönderdiği yıl sonu notunda, “Google ve Facebook, dijital reklam pastasının çoğunluğunu alıyor ve içerik üreticilerine, kullanıcılara sundukları değer karşısında çok çok az bir ödeme yapıyor” ifadelerini kullandı. Bu açıklamasından altı ay önce verdiği bir röportajda, “Facebook ve Google’a karşı kaybeden haber yayıncılarının kendilerinden başka suçlayacakları kimse yok” diyen de aynı Peretti’ydi. Bu olağanüstü 180 derece dönüşün nedeni, BuzzFeed’in 2017'deki gelir beklentisinin altında kalarak, onlarca çalışanını işten çıkarmak zorunda kalmasıydı. Böylelikle, Huffington Post’un modelini tamamen arama motorlarına, BuzzFeed’inkini ise sosyal medya platformlarına odaklı geliştiren Peretti, ilk kez Google ve Facebook’u eleştiren bir açıklama yapmış oldu.

11 Ocak 2018: Facebook, kullanıcıların platformda video dahil, haber organizasyonları ve markalardan daha az içerik görmesine neden olacak News Feed güncellemesini duyurdu. Bu değişiklik; yalan haber, propoganda, kullanıcıların kişisel bilgilerinin kötüye kullanımı gibi birçok sorunla karşı karşıya olan Facebook’un gündeminde, haber organizasyonları için adil ve sürdürülebilir modeller geliştirmenin ilk sıralarda yer almadığını gösteren en somut kanıt. Zuckerberg’in, yayıncılar için güvenilir bir ortak olmadığı artık sır değil. 2014 sonlarında, bir Town Hall soru-cevap oturumunda, Facebook’un beş yıl içerisinde çoğunlukla video içerikten oluşacağını ilan eden Zuckerberg, bugün, “video izlemek çoğu zaman kullanıcılar için sadece pasif bir deneyim” diyor. News Feed’deki Ocak güncellemesi, Facebook’un, kendisine güvenen birçok yayıncıyı ciddi anlamda finansal krize sürüklenmesine ve onlarca gazetecinin de işinden olmasına neden olarak, üç yıldır yayıncılara dayattığı video-merkezli içerik stratejisinden geri adım attığı anlamına geliyor.

8 Şubat 2018: Brezilya’nın en büyük gazetesi Folha de S.Paulo, platformun duyurduğu News Feed değişikliğinin ardından Facebook’ta içerik yayımlamayı bırakacağını açıkladı. Gazete yönetimi, sert bir açıklama yayınlayarak, Facebook’un profesyonel gazeteciliğe değer verdiğine inanmadıklarını belirtti.

13 Şubat 2018: Facebook’un haber organizasyonları ile ilişkilerini yürüten Campbell Brown, News Feed’i yöneten Adam Mosseri ile birlikte katıldığı Recode açık oturumunda, platformun gelinen noktada medyaya bakış açısını, herhangi bir şüpheye yer bırakmayacak açıklıkta ifade etti. Folha de S.Paulo’nun platformdan çekilme kararını değerlendirmesi istenen Brown, “Benim işim yayıncıları Facebook’ta kalmaları için ikna etmek değil. Eğer Facebook’ta olmanın kendi iş modelleri için iyi olmadığını düşünüyorlarsa, o zaman Facebook’ta olmamalılar. Bir konuda açık olalım. Bu bizim herkesi mutlu etmeye çalışmamız ile ilgili bir konu değil. Benim işim da yayıncıları mutlu etmek değil” diye konuştu.

21 Şubat 2018: Facebook’un bir diğer önemli içerik ortağı Vox, 50 çalışanı ile yollarını ayıracağını duyurdu. Şirketten yapılan açıklamada “sosyal video” takımının da işten çıkarmalardan etkileneceği belirtildi. Bu açıklamadan bir hafta önce, şirketin CEO’su Jim Bakoff, katıldığı bir konferansta, dağıtım ve gelire dönüştürme konularında güvenilir bir ortak olmadığını düşündükleri için Facebook’a daha az içerik üreteceklerini söylemişti.

27 Şubat 2018: News Feed güncellemesinin ardından Facebook’ta organik erişiminin %75'ini kaybettiğini açıklayan LittleThings, yayın hayatına son verdi. LittleThings, 2017'de Facebook’un en popüler içerik üreticilerinden biriydi. Şirket, 100 çalışanı ile yollarını ayırarak kepenk kapattı.

Özetle, son sekiz yılda, içerik üretimi, dağıtım, gelire dönüştürme, okur ilişkileri yönetimi gibi haber medyasının birçok tarihsel fonksiyonunu ele geçiren platformlar [1], bununla birlikte gelen sorumlulukları yerine getirmeye yanaşmıyor. Bu yıl, global dijital reklam pastasının %85'inin sadece Google ve Facebook arasında paylaşılacağı öngörülüyor. BuzzFeed, Vox, Vice gibi medya kuruluşları için dahi çalışmayan dijital reklam ve platformların ortaya koyduğu modellerin, diğer haber organizasyonları için bir gün tatmin edici bir gelir kaynağı yaratacağını, artık çok da fazla kişi beklemiyor.

Birçok medya profesyoneli, platformlar ile temsil ettikleri haber organizasyonları arasındaki asimetrik ilişkiden her geçen gün daha yüksek sesle şikayet ediyor. [2] Reuters Enstitüsü’nün 29 ülkeden dijital haber organizasyonu yöneticisi 194 gazeteci ile konuşarak hazırladığı 2018 trendler ve öngörüler raporunda [3], anket katılımcılarının neredeyse yarısı, platformların haber pratikleri üzerindeki artan etkisinden geçen yıla oranla daha fazla kaygı duyduklarını belirtiyor. Katılımcıların %21'i, platformların eriştikleri gücün, yayıncıların başarısı karşısındaki en büyük tehdit olduğunu söylüyor. Yine medya profesyonelleri ve akademisyenlerin yazıları ile her yıl sonu yayımlanan Nieman Lab yeni yıl öngörülerinde [4], platformlara olan bağımlılığı azaltmak ve dijital abonelik modellerine yoğunlaşmak öne çıkan temalar olarak dikkat çekiyor.

Okur için gazetecilik

“İlk günlerimizden itibaren, The New York Times kendisini, en iyi gazeteciliğe yatırım yapmanın, emellerimizi desteklemek için gerekli olan geliri sağlayacak anlayışlı ve büyük bir kitleyi yaratacağı fikrine adadı. Bu dürüst form, 150 yılı aşkın süredir kendi kendini büyüttü.”

— The New York Times, 7 Ekim 2015

Türkiye’deki bazı gazeteciler ve dolayısıyla temsil ettikleri haber organizasyonları ile dünyada dijital abonelik modelinin en başarılı uygulayıcısı olan Times’ın okura bakış açısı arasındaki farkı, yukarıdaki cümle özetliyor. 28 Mart 2011 itibarıyla NYTimes.com’da ayda 20'den fazla makale okumak isteyen okurlarından, aylık 15 dolar ücret talep ederek hayata geçirdiği ve sürekli olarak yeni seçenekler ile güncellediği abonelik modelinde yedi yılı geride bırakan Times, 2017 sonunda iki milyon 600 bin dijital aboneye ulaştı. Şirket, geçen yıl dijital reklamdan 238 milyon dolar kazanç elde ederken, abonelikten 340 milyon dolar gelir sağladı.

Vice ve BuzzFeed gibi ekonomileri büyük oranda dijital reklama dayanan organizasyonlar, 2017'de yıl sonu hedeflerini tutturamazken; New York Times, Washington Post, Guardian, Financial Times ve Economist gibi okurdan elde ettikleri gelir ya da desteği ana finansal kaynakları olarak gören yayıncıların abone sayılarını artırması ile birlikte, haber endüstrisindeki diğer oyuncular da yönlerini dijital aboneliğe çeviriyor. Geçen aylarda CNN, Atlantic ve Wired da dijital abonelik modeline geçiş için ilk adımlarını attı.

Amerika, İngiltere ve Avrupa’nın birçok diğer ülkesinde başarılı uygulayıcıları olan okur odaklı gelir modellerinin Türkiye’de iyi gazeteciliği finanse edecek kaynak yaratamayacağını gösteren herhangi bir veri yok. Türkiye’deki haber sitelerinin tamamı, dijital reklamı ana gelir kaynağı olarak görüyor. En köklü haber organizasyonlarının dahi sitelerinin tık tuzaklarından, ucuz içerikten, her yerden fışkıran alakasız reklamlardan, özensiz Türkçeden geçilmemesinin temel nedeni de maksimum gösterim odaklı ekonomik modeller.

Haberciliğimiz için ücret talep etmek için öncelikle okur odaklı gelir modellerinin gereklililerini yerine getiriyor olmamız gerekiyor. Silikon Vadisi’nin öncü haber kaynağı olarak kabul edilen, San Francisco merkezli The Mercury News’in editörü Neil Chase, bu gereklilikleri şu başlıklar altında özetliyor: farkındalık, etkileşim, üyelik, abonelik.

Farkındalık

Haber organizasyonlarının, varlıklarının okurların hayatına olumlu yönde katkı yapacak ne tür servisler sundukları konusuna kafa yormaları gerekiyor. Dijital medyada, iyi gazetecilik, sadece yaptığınız haberciliğin kalitesi ile ölçülmüyor. Habercilik kalitesinin; içeriğinizi üretme, sunma, dağıtma amaçları için kullandığınız formatlar, ürünler ve servisler ile okura kendini geliştirme imkânı veren deneyimler yaşatması gerekiyor. Tam olarak bu yüzden yazılımcılar, tasarımcılar, topluluk yöneticileri, video editörleri ve veri uzmanları her geçen gün haber merkezlerinde daha merkezi roller üstleniyor.

Etkileşim

Dijital reklam modeli için başarı, gösterim odaklı ölçümleme yöntemleri ile değerlendiriliyor. Dijital abonelik modelinde ise haber organizasyonları, okurların markaya olan bağlılıklarını artırmak için onlarla çok daha yakın bir ilişki kurmak zorunda. A/B testleri, odak grup çalışmaları, gazeteciler ve aboneleri bir araya getiren çevrimiçi ve çevrimdışı etkinlikler ile elde edilen verilerle sürekli servislerini iyileştirmeye odaklanan haber merkezleri, abonelik yarışında öne geçiyor.

Üyelik

Teknoloji bugün bize en alakalı haberi, en iyi zamanda, en ilgili kişiye, en uygun formatta ve platformda sunma imkânı tanıyor. Üyelik sistemleri ile okurlar; istedikleri yazarları, konuları, haber başlıklarını, formatları takip edebiliyor ve içeriğin kendilerine ulaşmasını istedikleri zaman ve platformları seçebiliyor. Okur ile ilişkilerini yönetmede platformlara olan bağımlılıklarını azaltmak isteyen haber organizasyonları, kendi siteleri ve uygulamalarının bu tür özelliklerini artırmak için ciddi yatırımlar yapıyor.

Bu fonksiyonlara sahip platformlar ile birlikte video, ses, grafik, yazı, animasyon, müziği kullanan interaktif sunumlar, okura verilen değer ve onlarla kurulan samimi ilişki, üçüncü parti platformları merak uyandırmak için değil, bilgi aktarmak için kullanmak iyi haberciliği aynı zamanda iyi bir servise dönüştürüyor.

Medyada çok seslilik ve ifade özgürlüğü gibi temel meselelerin tartışma konusu olduğu bir ortamda, “bağımsız gazetecilik” yapma iddiası, okuru abonelik modellerine ikna etmek için önemli bir argüman. Fakat, bunun tek başına yeterli olduğunu düşünmek ve beklenen gelir elde edilemediğinde de suçu okura atmak ile bir yere varamayacağımız çok açık. Elimizde gösterebileceğimiz tek bir başarılı örneğin olmaması, Türkiye haber medyasında dijital aboneliğin iyi gazeteciliği finanse edecek geliri yaratamayacağı anlamına gelmiyor. Bugüne kadar herhangi bir haber organizasyonu, bu modeli gerçek anlamda hayata geçirmeyi denemedi çünkü.

Kaynaklar:

The Platform Press: How Silicon Valley reengineered journalism
https://www.cjr.org/tow_center_reports/platform-press-how-silicon-valley-reengineered-journalism.php#conclusion

Dealing with digital intermediaries: A case study of the relations between publishers and platforms http://journals.sagepub.com/doi/pdf/10.1177/1461444817701318

Journalism, Media, and Technology Trends and Predictions 2018 http://reutersinstitute.politics.ox.ac.uk/sites/default/files/2018-01/RISJ%20Trends%20and%20Predictions%202018%20NN.pdf

Predictions for journalism 2018 http://www.niemanlab.org/collection/predictions-2018/

Podcast| Youtube | Slack | Facebook | Twitter | Instagram | Kodcular

--

--