Tarihin En Büyük Felaketlerinden Bhopal Felaketi

ULUSAL ÇAĞDAŞ ÇALIM
Türkçe Yayın
Published in
5 min readMay 9, 2021

Tarih boyunca hem doğal hem de beşeri etkenlerle pek çok afet yaşandı. Bu afetlerden bazıları çevreye kalıcı zararlar verdi. Şüphesiz en büyük çevre felaketlerinden bazıları; Japonya’ya atılan atom bombaları ve Çernobil faciasıydı. Bunlar insan eliyle yaşanan çevre felaketleriydi ve etkileri de uzun yıllar boyunca devam etti, ediyor. Tarihte beşeri etkenler sebebiyle gerçekleşen ve on binlerce insanın feci biçimde ölümüne neden olan bir olay daha var; Bhopal felaketi. 1984 yılında gerçekleşip, 18 bin kişinin ölümüne neden olan bu olaya daha yakından bakalım.

Hindistan’ın orta kesimindeki Madhya Pradesh eyaletinin merkezi Bhopal kenti, 1984’te tarihin en korkunç sanayi kazasına sahne oldu. ABD kökenli Union Carbide firmasının Hindistan’ın Bhopal şehrinde kurduğu böcek ilacı üreten fabrikadan gece yarısı yanlışlıkla 40 ton metil izosiyanat gazı salındı. Yoğun sis tabakası halinde ilerleyen gaz, fakir ve çoğu kapısız binalarda uyuyan insanların bir anda öksürmesine, gözleri ve ağızlarının yanmasına yol açtı. Sokaklardaki insanlar ise can çekişmeye ve oldukları yerde yığılmaya başladılar. Çoğu olduğu yerde hayatını kaybetti, panik sonucunda on binlerce kişi kentten kaçtı. Le Monde muhabiri Patrice Claude, hayvan leşleriyle dolu sokaklarda kıpkırmızı gözlerle öksürerek şaşkın şaşkın dolaşan erkek ve kadınlara rastlar. Hastane ve morglar da ölülerle dopdoludur.

Pek çok kişinin bilmediği(belki de bilinmemesi için iyi çalışılmıştır!) bu felaket o kadar büyüktü ki, gazın salınması ile birlikte, ilk üç günde 8 ila 10 bin arasında kişi yaşamını yitirmiş, sonraki haftada ise bu sayı 16 bini aşmıştı. 550.000'den fazla insan ise pek çok sağlık sorunu yaşamış, çocuklar sakat doğmuştu. Bu kaza sonrasında, Bhopal eyaleti doğal afet bölgesi ilan edildi. Greenpeace ise bölgede 2004 yılında yaptığı ölçümlerde, toprakta normalin 6 milyon katı toksik madde buldu.

Bhopal felaketi o kadar büyüktü ki facianın üzerinden yıllar geçmesine rağmen halen fiziksel ve zihinsel engelli çocuklar dünyaya geliyor, çevresel etkisinin Çernobil’den bile daha fazla olduğu belirtiliyordu. 1984 yılında facianın boyutu artmaya devam ederken Union Carbide’ın böylesine bakımsız ve kontrolsüz bir fabrikayı ABD’de kurmasının mümkün olmadığı, fabrikanın yetersiz teknolojiyle açılmış olduğu iddia edildi. 18.000 insanın ölümüne, 150 binden fazla insanınsa ömürlerinin geri kalan kısmını sakat ve hasta geçirmesine yol açan facia sonrasında, Union Carbide firması bir “ticari sır” olduğu gerekçesiyle toksik maddenin adını bile açıklamaktan kaçındı. Bu durum, zehirlenenlere bir tanı konmasını imkânsız kılarken, hastanelerde ölümlerin artmasına yol açtı.

1982 yılında UCC’den gelen bir ekip Bhopal fabrikasının güvenliğini denetlemiş ve 10 başlık altında önemli uyarılarda bulunmuşlardı. Ziyaretten hemen sonra bazı önlemlerin alındığı, ancak zaman içinde her şeyin kötüye gittiği söyleniyordu. 1981–84 yılları arasında fabrikada meydana gelen birçok önemli kaza yöneticiler tarafından fazla önemsenmemişti. Hintli gazeteci Rajkumar Keswani’nin 1984 Kasım’ındaki “Felâketin eşiğindeki Bhopal” başlıklı dördüncü yazısı da yankı bulmamıştı.

1981 yılında 3 işçi fosgen gazı kaçağına yakalanmış, biri ölmüştü. 1982’de 18 işçi MIC(metil izosiyanat) kaçağına maruz kalmıştı. Haziran 1984’te MIC tankı soğutma sistemi arızası nedeniyle, soğutma sistemindeki 30 ton freon boşaltılmak zorunda kalınmıştı. Ekim 1984’te son yakma kulesindeki alev sönmüştü. Çünkü fabrikada MIC üretimi durmuş, stoktaki MIC ile böcek ilacı yapılıyordu. Son yakma kulesi devre dışı bırakıldıktan hemen sonra 40 tonluk 610 nolu tank içindeki MIC’e su karışmıştı. Tankın basıncı ve sıcaklığı hızla artmış, vanalar ve gaz yıkama ünitesi, açığa çıkan gazları tutamaz olmuştu. MIC ve diğer gazlar 800.000 nüfuslu Bhopal kentine hızla yayıldı. Böyle bir durumda çevrede yaşayan insanları uyarmak için uygun alarm veya siren sistemi de düşünülmemişti. Bazı işçiler sirenleri devreye soktular, ama geç kalınmıştı. Üretimde kullanılan Fosgen(1. Dünya Savaşı’nda savaş gazı olarak kullanılmıştı. ), karbon monoksit ve klor gazları kullanılarak fabrikada üretilmekteydi. Hatta kullanılan karbon monoksit de fabrikada üretilmekteydi. Anlaşılacağı üzere bu fabrika bir dizi tehlikeli kimyasalın üretilmesi için tasarlanmış tümleşik (entegre) bir tesisti.

Kaza nedeni önce sabotaj olarak açıklandı. Daha sonra Hindistan hükümetinin araştırma ekibi, kazanın fosgen ayırma ünitesindeki bir filtreyi su ile temizleyen bir işçinin hattaki vanaları ıslattığı ve suyun 610 nolu tanka böylece karıştığını açıkladı. Suyun nasıl tanka girdiği konusu çok tartışılsa da tarafsız otoritelerce kazanın birden çok nedeni olduğu ortaya konulmuştur.  Unione Carbide firmasının diğer ülkelerdeki (özellikle ABD’deki) fabrikalarında aldığı güvenlik önlemlerinin Hindistan’daki fabrikasında almadığı da uzun yıllar süren araştırmalar ile ortaya çıkmıştır.

Dava süreci

Ancak birkaç yıl sonra Bhopal Faciası ile ilgili dava açıldı. Hindistan’da kurulu bu şirketin %49'u da devlete aitti. Açılabilen davada Union Carbide firması, Hint hükümetinin 3,3 milyar USD tazminat istemesine rağmen, mağdurlara ve yakınlarına sadece 470 milyon dolar tazminat ödemiştir. Yani resmi ölü sayısı ile birlikte kişi başına 500 dolar dahi etmiyor. Hindistan devletine ödenen paranın ne kadarının gerçek mağdurlara dağıtılabildiği ise bir başka muammadır. Dava ancak olaydan 26 yıl sonra yani 7 Haziran 2010 tarihinde sonuçlanabilmiştir. Hepsi Hintli olan yerel yöneticilerden sekiz kişi ikişer yıl hapse ve her biri 2000 dolar para ödemeye mahkûm edildi.

Davanın bu şekilde hafife alınması ve olaydan uzun yıllar sonra sonuçlanması, bu felaketten etkilenenler ve onların temsilcilerinin oldukça sert tepki göstermelerine neden olmuştur. Cezaya çarptırılanların kaza olduğu günlerde, fabrika genel müdürü Keshub Mahindra dahil olmak üzere, fabrikada üst düzey yöneticiler oldukları belirtilmektedir. Hapis cezasına çarptırılanlara, hapis cezasına ek olarak 100,000 Hindistan rupisi (yani 1400 İngiliz Sterlini) para cezası da verildi. Bu davaya ek olarak Union Carbide’nin genel müdürü olan Warren Anderson hakkında ABD’de ikinci bir dava daha açılmış, ancak bu davadan bir sonuç çıkmamıştır. Warren Anderson’un kaza olduğu tarihten beri ABD’de yaşadığı ve de Hindistan’a bir daha gitmediği belirtilmektedir.

2001 yılında Carbide şirketini satın alan ve burada üretime devam eden Dow Chemical Company ise kazazedelerle iletişime bile girmeyi reddetmiş, Hindistan hükümeti de yabancı yatırımcıları ürkütmemek için bu şirket ile sürtüşmeye girmek istememiştir. İnsanlık ve kapitalizm tarihinin kara bir sayfası olan bu olay, 2014 yılında Hintli film yapımcı Rami Kumar tarafından Bhopal: A Prayer For Rain adıyla beyaz perdeye taşınmıştır. Başrolde Martin Sheen oynamıştır.

Özetle insanlık tarihinin belki de en korkunç ve en yıkıcı endüstriyel kazası, sebebiyet verenlere neredeyse hiçbir zarar vermeden tarihin tozlu sayfalarına karıştı. Geriyeyse korkunç anılar, yitip giden hayatlar, devam etse de karanlığa gömülmüş yaşamlar bıraktı.

KAYNAKÇA:

https://ogrencikariyeri.com/haber/tarihin-en-buyuk-felaketlerinden-bhopal-felaketi

https://onedio.com/haber/dunya-tarihinin-en-buyuk-endustriyel-kazalarindan-biri-olan-bhopal-felaketi-730908

https://acikders.ankara.edu.tr/pluginfile.php/103310/mod_resource/content/1/cevre%20s-Bhopal%20Felaketi.pdf

https://fikir. news/yazarlar/ali-fuat-kalyoncu/bhopal-felaketi/? doing_wp_cron=1619960752.7249588966369628906250

https://listelist.com/bhopal-felaketi/

--

--

ULUSAL ÇAĞDAŞ ÇALIM
Türkçe Yayın

Edebiyat, Sanat, Felsefe, Tarih hakkında ve kariyerimi inşa etmek istediğim dijital pazarlama alanında araştırmalarımı yazıyorum.